Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısında konuştu. Sınıra giden bazı ünlü isimlere çağrıda bulunan Karamollaoğlu,  “İnşallah bu güzide sanatçılarımız aynı hassasiyeti şeker fabrikaları için de gösterirler. İşçilerimizle beraber emek türküleri söylerler. Biz kendilerini davet ediyoruz. Sanatçılarımızı, işçimizin, emekçimizin, üreticimizin yanında da görmek istiyoruz. Hatay ziyaretleri askerimize nasıl moral olduysa, bir şeker fabrikası ziyareti de emekçilerimiz için moral kaynağı olacaktır. Hem böylece, ‘Külliye’nin değil Türkiye’nin sanatçısı’ olduklarını gösterme imkânı bulmuş olurlar” dedi.

[old_news_related_template title="Ünlülere şehit ailelerinin tepkisi sürüyor" desc="Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı ünlülerin Hatay'daki hudut karakoluna yaptığı ziyarete tepkiler sürüyor. Türkiye Harp Malulu Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Anadolu Yakası Şube Başkanı Gönül Apaydın, heyetteki isimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile orada bulunarak gövde gösterisi yapmak istediğini dile getirdi. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/04/iecrop/sehit-aileleri_16_9_1522860843.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/unlulere-sehit-ailelerinin-tepkisi-suruyor-2330307/"]

"NASIL SATACAKSINIZ?"

Şeker fabrikalarının satışa çıkarılmasına da değinen Karamollaoğlu, “Teklif vermek için tanınan süre sadece 35 gün. 35 günde sıradan bir mahalle bakkalını bile satamazsınız. Peki, siz Türkiye’nin can damarı 14 tane devasa fabrikayı nasıl satacaksınız! İstekliler bu fabrikaları sadece gezmeye kalksa bu süre yetmez. O zaman insanın aklına bin bir türlü şüphe geliyor. Acaba bu fabrikaların alıcıları şimdiden belli mi? İhaleler formaliteden mi yapılacak? Bütün bu sorular haklı olarak bizi de, milletimizi de endişelendiriyor” dedi.

[old_news_related_template title="Kılıçdaroğlu: Yüreğin yetiyorsa o türküyü Afrin şehidinin evinin sokağında söyle" desc="CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, 'Sanatçı denen vatandaş onun yanında senin ne işin var. Afrin'de 52 şehidimizin kanı kurumadı. toplanmışlar bir grup güruh, davul zurna şarkılar kıyamet. Bulunduğunuz apartmanda eğer bir kişi vefat etmişse televizyonu bile açmayız. Bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam, sen eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç ve Yaylalar Türküsü'nü söyle bakalım.' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/04/iecrop/kemal-kilicdaroglu-fotograf-zekeriya-albayrak-sozcu_16_9_1522156926_16_9_1522756192.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/kilicdarogu-parti-grubunda-konusuyor-2327528/"]

"HÜKÜMET SINIFTA KALDI"

Öğretmen performans değerlendirmesi uygulamasını da eleştiren Karamollaoğlu,  "Hükümet öğretmenin performansından önce kendi performansına bakması gerek. Eğitimdeki performans öğretmenin değil, hükümetin sınıfta kaldığını gösteriyor. Bunun kanıtı ise 15 yılda değiştirilen 6 bakan ile 16 defa değiştirilen eğitim sistemidir” ifadelerini kullandı.

POLİSİN ÖZLÜK HAKKI DÜZENLENMELİ

Polis intiharlarına dikkat çeken Karamollaoğlu, "2018 yılı başı itibariyle Adalet Bakanlığı’ndan ihraç edilen hâkim ve savcı sayısı 4 bin 118. Emniyetten ihraç edilen polis sayısı ise 23 bini geçti. Elbette suçlu olanlar varsa cezalarını çekmeli. Ancak FETÖ ile hiçbir alakası olmayan, haksız yere ihraç edildiğine inanan, binlerce polis var. Böylesine hassas kurumları sürekli tartışma konusu yapmak, sadece emniyet teşkilatının değil toplumun huzurunu bozar. Ek görevler sürelerinin bile dâhil edilmediği halde 240 saati aşan çalışma süreleri düzenlenmelidir. Gece-gündüz, bayram-seyran demeden çalışan polislerimizin 160 saati aşan her çalışması hak ve hukuk çerçevesinde ücretlendirilmeli, fazla mesai sorunu ortadan kaldırılmalıdır. Canlarını ortaya koyan polislerin emeklilik sonrası maaşlarının yarıya düşmesi ve katsayı başta olmak üzere özlük hakları ile ilgili sorunlar düzeltilmelidir. Bunların dışında bir de polisler, haksız muamelelere maruz kalıyor. Görevini yapan polislere, ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun’, ‘Sen beni nasıl durduruyorsun gibi tehdit ve baskılara maruz kalıyorlar ki bu tür örnekler son dönemde çok sık yaşanmaya başladı. Böyle bir durumda yöneticilere düşen görev polisi ezme, psikolojilerini bozmak değil, bu sorunları ortadan kaldırmaktır. Böyle olması gerekirken peki sonuç ne? Maalesef her 10 günde 1 polis intihara teşebbüs etmektedir" dedi.