Muharrem İnce, Uşak mitinginde de 2 bidon gösterdi ve 2002’de 30 litre mazot alındığını şimdi ise ancak küçük bir bidonun doldurulabildiğini kaydetti. İnce, dün Uşak ve Afyon’da vatandaşlara seslendi. İnce şu mesajları verdi:

 

[old_news_related_template title="Muharrem İnce ekonomiyi bidonlarla anlattı" desc="Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Uşak'ta yaptığı mitinge elinde bidonlarla çıktı. İnce akaryakıt fiyatlarına atıfta bulunarak 'ekonomi böyle anlatılır' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/05/iecrop/depophotos_16015293_16_9_1527252373.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/muharrem-ince-ekonomiyi-bidonlarla-anlatti-2429383/"]

KHK ÇIKAR: Hemşerim 16 yıldır Türkiye’yi yönetiyor. Muharrem İnce, 4 Mayıs’ta cumhurbaşkanı aday olunca dedi ki; öğretmenlere, polislere, hemşirelere, din görevlilerine 3600 ek gösterge vereceğim. Baktım benim hemşerim 3600 ek göstergeyi verecekmiş. Şimdi soru bir; 16 yıldır aklın neredeydi? Soru iki; CHP milletvekilleri Plan Bütçe Komisyonu’nda önerge vermişler. ‘’Polislere, öğretmenlere, hemşirelere, din görevlilerine 3600 ek gösterge verilsin’’ diye Kasım 2017’de. Bunu AK Parti milletvekilleri reddetmiş. 16 yıldır 3600’ü vermemişsin, kasımda önergeyi reddetmişsin. Şimdi çıkmışsın vereceğim diyorsun. Sana kim inanır? Sayın Erdoğan, değerli hemşerim sana Uşak’tan sesleniyorum; çözüm önerisi üretiyorum. Madem samimisin, dürüstsün, madem bunlara ek gösterge vereceksin. Çıkar bir KHK seçimden önce ver.

CEMEVLERİ: Yazmışsın seçim bildirgene, cemevlerinin statüsünü tanıyacakmışsın. 16 yıldır neredesin? Cemevlerinin hukuki statüsü için defalarca önerge verdik, kanun teklifi verdik. Hepsini reddettin, reddettirdin. 16 yıl sonra aklı başına gelmiş. İnce korku öyle bir korkudur işte. 16 yıl sonra aklın başına gelmiş. Gençler onu bilmez biz biliriz. Önceden İnce hastalık vardı. Bugün işte bunlar ince hastalığa tutulacaklar.

BİDONLARLA EKONOMİ ANLATTI: Ekonomi anlatıyorlar. Ben fizik öğretmeniyim. Yüksek matematik okumuş biriyim ama çobanlık da yapmış biriyim. Ekonomi öyle palavra ile anlatılmaz, ekonomi böyle anlatılır. (Bir bidonu göstererek) 50 TL aldın 2002’de Ak Parti iktidara geldiğinde, 30 litre mazot alıyordun. Şimdi 16 yılın sonunda bunu dolduruyorsun. (daha küçük bir bidon göstererek) Al sana ekonomi, al sana gelişmişlik. Ey aziz milletim, çiftçim, köylüm, kamyoncum sana sesleniyorum, esnafım. Bak 50 TL’ye bunu dolduruyordun, şimdi bunu dolduruyorsun.

GÖREVİM BEZDEKİ KDV'Yİ İNDİRMEK: Meydanlara geliyor. ‘’3 çocuk yapın’’ diyor. Sonra ‘’5 çocuk yapın’’ dedi. Allah'ın izni, milletin isteğiyle cumhurbaşkanı seçildiğimde ben çocuk sayısına karışmam ama çocuk bezine karışırım. Benim cumhurbaşkanı olarak görevim çocuk sayınıza karışmak değildir. Ülkemin nüfusunu genç olsun isterim ama o taktir size ait. (Çocuk bezi göstererek) Bu çocuk bezi. Çocuk benzinin KDV’si yüzde 18. Çocuğun donundan yüzde 8 vergi alanlardan adam olmaz. Benim görevim çocuk sayısını belirtmek değil. Benim görevim çocuk bezindeki KDV’yi indirmek Benim işim o.

ÇOCUK SAYISI HADDİNE Mİ DÜŞMÜŞ: (Bebek mamasını göstererek) Çocuk maması, markaları görünmesin diye poşete koydum. Bebek maması. Yüzde 8 KDV var. Bazılarında yüzde 18 var. Bebeğin mamasından yüzde 8 vergi alan bir devletten adam olmaz. (Elindeki süt şişesini göstererek) Çocuğa süt içireceğim, yüzde 8 KDV var. Çocuğa verilecek sütten yüzde 8 KDV alan devletten adam olmaz. Amacım, çocuk sayısını belirlemek değil amacım çocuk bezinden alınan yüzde 18 KDV'yi, mamadan alınan yüzde 8 KDV'yi ve sütten alınan yüzde 8 KDV'yi düşürmek. Yoksa ekmeğin rengine karış, tohumun şekline karış, kaç çocuk olacağına karış. Senin haddine mi düşmüş bu.

TARIMA DAYALI SANAYİ PLANI: Milletvekiliyken ahıra giren İnce, hayvancıların sorununu çözer. 2006’da bur kanun çıkardılar, tarımı destekleyeceğiz dediler. Milli Gelirin yüzde 1’ini tarımı desteklemeye ayıracaklardı. Yarısını bile ayırmadılar. Tarımı, tarıma dayalı sanayi ile birlikte planlayacağız. Nar ektiriyorsan yanında nar suyu fabrikası olacak. Niye domatesi satıyoruz da ketçap satmıyoruz. O bizi domatesimizi alıyor ketçap yapıyor. Türkiye zeytin satıyor ama zeytinyağ satamıyor. Çünkü markası yok. İtalyanlar bizden zeytin alıp zeytinyağ yapıyor 15 katı fiyatına satıyor. Yani tarımı yalnız bırakmayıp tarıma dayalı sanayi ile hemen yanı başına kuracağız. Bunu başaracağız, emin olun. Üreten bir Türkiye’yi kuracağız.

EMEKLİLER İNCE’Yİ REİS’İ CUMHUR YAPAR: Emeklilere bayramlarda biner lira verecekler. Biz birer maaş demiştik. Çaldılar ama kötü kopya. Bu böyle olmaz. Belli bir süre sonra enflasyon o bin lirayı sıfıra düşürür. Bunu çözümü emeklilere bayramlarda asgari ücret kaç paraysa onu vermektir. Türkiye’de emekli maaşı en düşük 840 lira, en yüksek 6 bin 500 lira. Yani arada 9 kat fark var. Oysa Finlandiya’da 2 kat. Önce bunu çözmemiz lazım. 1990’larda milli gelirin yüzde 37’si çalışanlara aitti, bugün yüzde 17’si. 2008’den bu yana her emeklinin maaşı düşüyor. Türkiye’de sadece emekliler bir tarafa geçse Muharrem İnce reisi cumhur olur.

YOL ÇÖKÜYOR, HASTANEDE HEMŞİRE YOK: Soruyorlar bana parayı nereden bulacaksın diye. Türkiye’de 4 milyon Suriyeli var. Bunlara 40 milyar dolar para harcadık. Konut yapsaydık 2 milyon konut yapardık. Bir saray yaptı 2 milyar dolara. Konut yapsaydı 100 bin ev yapardı. Para burada işte. Hastane yapıyor hasta garantisi var. köprü yapıyor geçiş garantisi var. Osmangazi Köprüsü’nden günde 40 bin araç geçecek demiş, 20 bin araç geçiyor. Yani 20 bin araç geçmeden para ödüyoruz. Yaptığı her şey böyle. Yol yapıyorlar çöküyor. Hastane yapıyorlar içinde hemşire yok. Köprü yapıyorlar geçmeden para ödüyorsun. İşte Türkiye’deki bu düzene son vereceğiz. Bizim sloganımız şu olacak “Her aileye bir ev her eve bir maaş”. Bu olacak. Bunu başaracağız.

DEVLET İSTİŞARE KURULU Merkez Bankası Başkanı’nı CHP Genel Merkezi’ne çağırmam. Her üç ayda bir Devlet İstişare Kurulunu toplayacağız. Cumhurbaşkanı, başbakanlık yapmış kişilerle devletin hafızasını tazeleyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde bir medya kuruluşu el değiştirdi. Para nereden bulundu? Ziraat Bankası’ndan. Ziraat Bankası’nın görevi medya mı, çiftçi değil mi? Ziraat Bankası 1 milyar dolar kredi verdi bu medya kuruluşunu alana. 4.5 trilyon, bu 1 milyar doları bir kişi yerine KOBİ‘lere verse 10 bin KOBİ’ye 450’şer milyon para verirdi. Çiftçiye verse, her çiftçiye 45 bin TL olmak üzere 100 bin çiftçiye para yapardı. Ey insafsız, ey vicdansız 100 bin çiftçiye 45’en bir TL vereceğine bir kişiyle b1r milyar dolar vermeye utamadın mı?

SARAYIN MERMERİ NEREDEN? Yerliymiş milliymiş. Her yerde yerliyim, milliyim diyor. Sarayın mermerleri Afyon mermeri mi Hindistan mermeri mi? Cevap istiyorum. Öyle yerlilik, millilik olur mu? Yerli burada, milli burada. Sağ yok, sol yok, AK Partili CHP’li, Alevi Sünni, Türk Kürt yok. Ayrımcılık yok. 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. 4 Mayıs’ta parti rozetini çıkardım Türk bayrağı taktım. Adamın birisine çocuğu, ‘baba beni parka götür’ dekmiş. Baba, ‘götüreyim ama şu Türkiye haritasını birleştirirsen götürürüm’ demiş. Çocuk hemen birleştirmiş. Baba, ‘ne çabuk yaptın’ demiş. Çocuk, ‘baba haritanın arkasında insan vardı, insanı birleştirince harita kendiliğinden birleşiyor’ demiş. Projemiz 3 B, Barışacağız, ekonomik olarak büyüyeceğiz, adil bölüşeceğiz.

TRT HAKKIM HELAL OLMASIN Bakalım kimler gösterecek bu mitingleri. Özel kanallar bile TRT’den daha iyi. Hepimiz elektrik faturalarında TRT payı ödüyor muyuz. Ödüyoruz. Niye göstermiyorsun, babanın çiftliği mi. Haram olsun mu (olsun) boğazında kalsın mı (kalsın). Onu da adam edeceğiz merak etme. Allah'ın izli, milletin isteği ile cumhurbaşkanı olduğumda bu yalaka takımı benim borazanlığımı yapmaya çalışacaklar. Ama şundan emin olun, o yalaka takımına bana da borazanlık yaptırmayacağım. Adil olacaklar.

İSTEDİĞİN KIYAFETLE GEZ: Dünyada Müslümanlarla batılı Hristiyanların hatasını söyleyeyim mi. Doğu toplumu akılı, Hristiyanlar da merhameti unuttu. Bizim onların önüne geçmemiz akılı, bilimi yeniden hatırlamamız lazım. Çocuklarımızı iyi eğitmemiz lazım. Çocuğunu imam hatibe gönder, sen sonunda üniversite sınavında kaç matematik yapıyor ona bak. Bizim dönemimizde hiç kimse ayrımcılığa uğramayacak. Kamuna ister başörtülü ister başörtüsüz, nerede istiyorsan, istediğin kıyafetle gez. Birisini bir yere müdür yaparken sadece ehliyete bakacağız.