Sevgili okurlarım, Türkiye’de Türk vatandaşı kimliği ile yaşayan, ancak şu anda ABD’de turistik gezide (!) olduğu anlaşılan ve krallar gibi yaşayan Rıza Zarrab isimli biri var.
Adamın ismi ve soyadı her yerde farklı yazılıyor.
Rıza, Reza, Zarrab, Sarraf vesaire.
Doğrusunu bilemiyoruz, zaten önemli değil.
Bu adam ABD’nin İran’a uygulamakta olduğu ambargoyu yıllar önce delmeyi başardı.
Hem de bir devlet bankası olan Halkbank’ı kullanarak!

★★★

O piyasada milyarlarca dolar para dönüyordu ve ABD günün birinde vaziyete uyandı.
Ülkesine giden Rıza’yı tutuklayıp içeri attı. Suçlamalar:
İran ambargosunu delmek, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak.
Ancak o süreçte Rıza çok büyük paralar kazanmıştı.
Boğaz’da yalılar aldı ve oralara yerleşti.
Yarış atları aldı, onları koşturup paralar kazandı.
Banka hesaplarında çok büyük paralar istif etti.
Cezaevine tıkılması sonrasında ABD’nin en ünlü avukatlarına milyonlarca dolar para ödedi, savunmasını onlara yaptırdı.
Türkiye’nin en zengin insanlarından biri olmuştu.
Ancak ABD’de tutuklu yargılanıyordu.

★★★

Günün birinde bir olay daha ABD medyasına düştü.
Bizim Rıza cezaevinde bir gardiyanla yakın ilişki kurup onu kafakola almış, parasını peşin ödeyerek bazı malları dışarıdan getirtip kendisine çeşitli zamanlarda teslim edilmesini sağlamıştı;
Vitamin, cep telefonu, çeşitli giysiler ve içki.
Rıza, 45 bin dolar rüşvet verdiğini itiraf etti.

★★★

Aradan bir süre geçti, eski hücre arkadaşı “Bana iki kez tecavüz etti” diye Rıza’yı savcılığa şikayet etti.
“Rıza bana cezaevinde tecavüz etti, karşı koyamadım!”
Vay anasını sayın seyirciler!

★★★

ABD yönetimi, başını çektiği İran ambargosunu delen Rıza’ya ve Halkbank’a tepkiliydi. Bankanın ABD’ye gelen genel müdür yardımcısı Hakan Atilla da derhal tutuklandı.
Onun durumu çok zor... Zira Türk hükümeti arkasında yeterince durmuyor ve büyük bir hapis cezası alması bekleniyor.
Ama bu ambargoyu delme hadisesinde en büyük parasal ceza Halkbank’a verilecek.
Bu miktarın yüz milyonlarca dolar olmasından ve Türk bankacılık sistemini felce uğratmasından korkuluyor.

★★★

Bütün bunlar olurken bizim Rıza uyanık çıktı...
Savcıyla anlaşıp bir anlamda itirafçı oldu.
ABD hukuk sistemine göre savcılarla işbirliği yapmayı kabul edenlerin cezası önemli ölçüde azaltılıyor.
Bizim uyanık, yaptıklarını ve bildiklerini anlatması karşılığında işte bunu başardı.

★★★

Şimdi hepimiz şöyle zannediyoruz:
Hakan Atilla hapiste, mahkeme sonucunu bekliyor.
Gardiyanlara rüşvet verdiği belgelenen Rıza da hapiste, kendisi hakkında verilecek olan hafifletilmiş kararı bekliyor.

★★★

Aaa, bir de ne görelim!.. Dünkü gazetelerde bizim Rıza’nın fotoğrafları çıkmasın mı!..
New York’un ünlü restoranlarından birinde yanında güzel bir kadınla birlikte yemek yiyor.
Bu durumda akıllara bir soru geliyor:
Rıza hapiste mi, değil mi?
Mahkemesi bitti mi, bitmedi mi?
Herhangi bir ceza aldı mı, almadı mı?
Yoksa çaktırmadan tahliye mi edildi?

★★★

Türk kamuoyu tarafından böylesine merak edilen bir şahsın ABD’de nasıl yaşadığını, hakkında ne gibi yargı kararı verildiğini biz Türkiye’de hiç bilemiyoruz.
Bunu kimler ortaya çıkarabilir:
- ABD’de görevli Türk gazeteci arkadaşlar...
- Ya da Ankara’daki ABD büyükelçiliği bir açıklama yapabilir...(Eğer zahmet olmazsa!)
Rahip Brunson Türkiye’de ev hapsinde.
Bir süre cezaevinde yattı...Hakkında verilmiş bütün yargı kararlarını ve olayın her aşamasını biliyoruz. Saklanan gizlenen herhangi bir şey yok.

★★★

İyi de Rıza nerede?
Serbest mi bırakıldı, yoksa hapishanede mi yatıyor?
Restoranlarda ne işi var?

★★★

Sevgili okurlarım, ABD’deki bu yargı sürecinde bir takım terslikler olduğu, Rıza’ya  şu veya bu biçimde bir çeşit dokunulmazlık kazandırıldığı anlaşılıyor.
ABD’nin yargı sistemi bu kadar laçka ise, hapishanelerde böylesine dümenler dönüyorsa, vay o ülkenin haline!
Bizdeki papaz Brunson olayı ile karşılaştırıyorum, ikisi arasında inanılmaz bir farklılık var.
Bizim hükümet ses vermediğine göre, ABD makamları Rıza olayına derhal ve doyurucu bir açıklama getirmekle yükümlüdür.

plusbanner2x