Sevgili okurlarım, Türkiye’de kindar nesil yaratmakla övünenlerin gözleri aydın!
Kindar nesil haftanın her günü, her günün 24 saati karşımızda.
Bazıları siyasi mesaj veriyor...
Bazıları biz gazetecilerin anamıza avradımıza sövüyor...
Bazıları ise tehditler savuruyor.
İktidar yargıyı, yüksek yargı dahil ele geçirdi.
Şimdi bakınız, bu en son konuda size somut örnek vereyim.

* * *

Aysel Demirel isimli örtülü bir kadın tweet atmış, aynen şöyle diyor:
“Çok şükür başörtüsü mesele olmaktan çıkmıştır. Bugün saklamaya çalıştığınız gerçek niyet ve çabalarınıza rağmen. Ama Muharrem İnce zihniyetindekilerin yaşattıklarını unutmadık, unutmayacağız.”
Attığı mesajla siyasete bulaşan bu kadın kim?
Yüksek yargı mensubu...
Danıştay 12. Daire üyesi...
Bu göreve 2017 yılında Recep Bey tarafından seçilmiş.

* * *

Bir Danıştay üyesinin ya da herhangi bir yargı mensubunun böyle siyasi içerikli mesaj atmaya hakkı yoktur. Bunlar siyasi görüşlerini kendilerine saklamak zorundadır.
Aysel Demirel isimli bu kadın açıkça siyasete bulaşmıştır.
Nitekim o mesajı attıktan sonra gelen tepkiler üzerine, yazdıklarını silmek zorunda kalmıştır.

* * *

Orada bir Danıştay Başkanı var, adı Zerrin Güngör!..
Tam bir AKP’li!..
Erdoğan ailesiyle birlikte Rize’ye gidip güya çay toplarken kameralara poz veriyor.
Erdoğan’ın katıldığı bir törende güya ona saygı gösterisi yapmak için ayağa kalkıyor, cübbesinin önünü iliklemeye kalkışıyor.
Oysa hakimlerin, yargı mensuplarının cübbelerinde ilik yoktur.
Bunun nedeni ise şu kuraldır:
“Hakim hiç kimsenin önünde ayağa kalkmaz, önünü ilikleyip saygı gösterisi yapamaz.
Yaparsa ne olur?
Burası Türkiye abicim, cumhurbaşkanının karşısında istersen cübbenle takla at, hiçbir şey olmaz!

* * *

Aysel Demirel isimli Danıştay üyesi bu tweet’i atmakla yargıda taraf olduğunu açıkça vurgulamış ve resmen suç işlemiştir.
Bu konuda yasalar ve kurallar vardır, hakkında derhal soruşturma açılması gerekir:
“Yüksek hakimlik şerefiyle bağdaşmayan hal ve hareketler...”
Kadın daha ne yapsın, içini dökmüş, döşenmiş döşeneceği kadarını!..

* * *

Hem Zerrin Güngör isimli başkan, hem de Aysel Demirel isimli üye, her ikisinin de kampları belli ve gizlice yapmıyorlar.
Yargıyı siyasete alet ediyorlar.
Şimdi siyasetin göbeğinde olan böyle bir başkan, siyaset yapan üyesine soruşturma açabilir mi?
Elbette açamaz.
O halde ne olacak?
Hiçbir şey olmayacak!
Herkesin yaptığı yanına kâr kalacak.
İyi de, bunun bir de 24 Haziran sonrası var. İktidar veya cumhurbaşkanı değiştiği takdirde ne olacak, acaba işin bu boyutunu düşünüyorlar mı!

* * *

Şimdi size bir başka taze örnek vereyim. Aydın Şen isimli şahıs İstanbul Tuzla’da bir ortaokulun müdür yardımcısı.
Muharrem İnce’nin iki gün önce Kadıköy’de yaptığı görkemli gece mitingini diline dolamış ve bakınız ne yazmış:
“15 Temmuz’da denediniz, tankla, uçakla, tüfekle baş eğmedik. Şimdi Kadıköy’de üç beş piçle mi başaracağınızı sanıyorsunuz? 15 Temmuz’da elimiz de belimiz de boştu. Bu sefer ne elimiz boş olur, ne de belimiz. (Silahtan söz ediyor.) Yiyen çıksın sokağa.”
Bu adam bir eğitimci!
Resmen tehdit ediyor, o mitinge katılan on binlerce kişiyi “Piç” olarak tanımlıyor.
Kendisine emanet edilen küçük yavrularımızı bu sapık kafasıyla eğitiyor.
Sonrasında gelen tepkilerden ürkünce o da aynı şeyi yapıp tweet’ini silmek zorunda kalıyor.
Peki ilgili makamlar bu şahıs hakkında soruşturma başlattı mı?
Hayır, başlatmadı ve başlatmayacak...
Zira o iktidarın adamı!

* * *

Anımsayın, kısa süre önce bir başka sapık televizyona çıkıp “Silahlarını Belgrad Ormanları’nda ağacın altına gömdüklerini, gerekirse çıkaracaklarını” söylemişti.
Biz bu tehditlerin sadece binde birini savursak ertesi gün alıp götürürler ve anında tutuklanırız.

* * *

Şimdi seçim öncesindeyiz, tehditler ve küfürler acayip bir biçimde artış gösterdi. Üstelik bunu açıkça, hiçbir şeyden korkmadan yapıyorlar.
Yüksek yargı üyesi kadın hiç çekinmeden Muharrem İnce’ye laf çakıyor, sokak takımı açıkça sövüyor, tehdit ediyor, silahlardan dem vuruyor.
Türkiye işte bu koşullarda seçime gidiyor!

serit-atmaaa


Şimdi yeri gelmişken, kafamda oluşan bir kuşkuyu sizlerle paylaşmak isterim.
Bu iktidar 16 yıl boyunca sağa sola posta koydu, halka tepeden baktı, adaleti yok etti, milleti gerdi, toplumu birbirine düşman etti, kin ve nefret tohumları saçtı.
Şimdi soruyorum:
Başta Muharrem İnce olmak üzere Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu için devletin aldığı koruma önlemleri acaba yeterli mi?
Öyle olmasını dilerim.

* * *

Bu soruyu niçin sorduğuma gelince...
Memlekette yandaş sapık, manyak, silahlardan dem vuran, beyni kin ve nefretle doldurulmuş bir sürü ruh hastası türetildi.
Allah korusun, bunlardan biri o kalabalık mitinglerden birinde silahını çekip ateş etse...
Ve isabet ettirse...
Türkiye birbirine girer, kıyamet kopar.
Sadece aklıma gelen bir kuşkudan söz etmek zorunda kaldım, özür dilerim.

sozcu-banner-1