Olayın ilk iki gününde iktidar kaynaklı haber ve görüntüleri paylaşan yandaş medya iç konularda olduğu gibi ‘yargısız infaz’ını yaparak işi bitirdi:
En ince detaylarla Suudi’lerin suçu sabit görüldü ve hüküm verildi:
‘Suudi’ler Kaşıkçı’yı öldürdü, 15 parçaya böldü ve özel uçakla ülkesine götürdü’.
Parça parça!
Tüyler ürpertici kurgular.
Kaşıkçı’nın hoşlandığı ve sık sık destek verdiği IŞİD’in kestiği kafalar görüntüsünü andırıyor.
Bu durumda biz neyi konuşuyoruz?
Uzmanlar 24 saattir Konsoloslukta ne arıyor?
Bu uzmanlar neyi ve neden iki hafta bekledi?
Böyle bir cinayet işlenmişse bunun iz ve kanıtını bulmak on dakikalık bir iş.
Zorsa 1985 yapımı Mavi Ay dizisinin iki sevimli kahramanı Maddie (Cybill Shepherd) ile esprili dedektif David’i (Bruce Wills) çağıralım bu işi şipşak çözsünler.
Konsolosluğa girer, oradan konsolosun evine sonra da Atatürk Havaalanı’na.
O da olmazsa ver elini Riyad.
Kaşıkçı olayı tam bir trajikomik hikaye.
Umarım Deniz Yücel, Rahip Brunson ve Mavi Marmara’da 10 insanımızı katleden İsrailli askerlerin hikayelerine benzemez.
Hapsi ‘terörist, ajan, casus ve katildi’ ama mahkeme tümünü salıverdi.
Devreye Merkel, Trump ve Netanyahu girince adaletin kestiği parmak oluk oluk kan akıttı.
İsrail’in gönderdiği 20 milyon dolar bağışı da unutmamak gerekir.
Tam da ‘Türkiye’nin duble  yollarını kıskanan Alman, Amerikan, İsrail ve bilumum Evangelistleri dize getirmek üzereydik’ ama olmadı!
Onlar olmayınca ‘Osmanlı’yı arkadan vuran Suudi’ler hiç olmaz.
Önceki gün dedeleri Osmanlı’yı arkadan vuran diğer kral Ürdünlü Abdullah da Selman’a destek verdi.
Cuma günkü yazımda ‘Ya Kaşıkçı sağ olarak ortaya çıkar ya da ölüsü bir yerde bulunur. Ya da bu dosya Trump’ın uygun gördüğü şekilde pazarlıkların son bulmasıyla kapanır rafa kaldırılır’ demiştim.
Önceki gece Kral Selman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradı ve ‘Türkiye-Suudi Arabistan arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin gücüne’ vurgu yaptı.
Kral Selman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aramadan önce merkezi Cidde’de bulunan İslam İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri El-Useymin bir açıklama yaparak Suudilere destek verdi.
Merak ediyorum acaba Useymin bu açıklamadan önce örgütün Dönem Başkanı Erdoğan’ı aradı mı?
Hayır.
Selman, Erdoğan’dan önce Trump’ı da aradı.
Trump ‘Kaşıkçı’yı serseriler öldürmüş olabilir’ dedi ve bu kez kendisi Selman’ı aradı.
Ama o yani Trump ‘ilişkilerin değil paranın gücüne’ vurgu yaptı!
Pazarlık ticaretin sırrıdır ticaret ise yaşamın gerçeğidir.
İslamcılar sürekli sevgili Peygamberimizin tüccar olduğunu hatırlatır.
Ama ne denli dürüst ve güvenilir olduğunu kendileri hatırlamaz.
Fotoğraf netleşiyor!
Trump Dışişleri Bakanı Pompeo’yu Kral Selman’a gönderdi.
Büyük olasılıkla paranın nasıl ödeneceğini konuşmak için.
Nakit mi, çek mi yoksa külçe külçe altın mı!
Pompeo dün Ankara’ya geldi.
Üçlü trafik bu işi çözecek ve dosya kapanacak.
Suçlanacak birileri bulunur ve kral Hazretleri ve oğlu Muhammed kurtulur.
Bunun ‘fiyatını’ da Trump belirler ve Suudi İkili rahat nefes alır.
Belki bir trilyon dolar.
Onun için cuma günkü yazımın başlığını ‘Kaşıkçı’yı Trump öldürdü’ koymuştum.
Bu iş çok karanlık, çetrefilli ve çok ilginç.
ABD asla Suudi Arabistan’dan  vazgeçemez geçemez.
Başkaları da!
Adamların acayip parası var.
Suudi ailesi de Amerika’sız asla yapamaz. Yarından itibaren herkes Kaşıkçı olayını unutur ve zavallı ve sefil yandaş medya yazdıklarıyla kalır.
Kral Selman’a övgüler de başlayabilir.
Kral olduğuna göre çıkınları çil çil altınlarla doludur. Adam üç beş varil petrol verecek hali yok ya!
15-20 milyar dolarla neler neler yapılmaz!