Önce ‘Uzay 1999’ vardı.…
‘Ay Üssü Alfa’ dünyanın yörüngesinden çıkıp uzayda kaybolur ve Kaptan König ile sarışın doktor Helena maceradan maceraya uçardı.…
Ardından ‘Uzay Yolu’ ile (Star Trek) Atılgan girdi hayatımıza.
Kaptan Kirk.
Mr. Spock.
60’lı yıllarda Amerika’da başlayan bilim kurgu dizi ve film furyası, siyah-beyaz tek kanallı TRT ekranlarına 1970’lerin ortalarında yansıdı. 80’lerde bir adım daha evrildi ve 1990’ların sonuna dek sürdü.…
İnsanoğlunun galaksiler arası yolculuğunda, emperyalizm, sınıf kavgası, ırkçılık, insan hakları gibi konular bir ‘mücadele’ perdesi ardında kalsa da, Türkiye gibi ülkelerde (!) özellikle teknolojinin zorlanan sınırları ‘hadi canım sende’ boyutundaydı...…

* * *

Aslında farkında bile olmadan bugünlere aralanmış bir kapı aralığından baktığımızı fark etmeden, tarayıcı, bilgisayar, lazer, ışınlama, ışık hızı gibi birçok teknolojik kavramı beyinlerimize şırınga ediyorlardı. Otomatik açılan kapılardan, tablet PC’lere ve hatta avuç içine sığan bilgisayarlara kadar günümüzün pek çok sıradan sayılabilecek teknolojisine ‘alıştırılıyorduk.’…
Ve tüm bunlar sanki asırlarca uzaktaymış öngörüsüne rağmen bugün, birçoğu o günleri yaşamış insanlar tarafından bile yadırganmayan ‘gelişmeler’ halini aldı.…

* * *

Burada geçmişe bir nokta koyup hikâyeyi otomobile ve geleceğine bağlamanın vakti geldi.…

* * *

Türkiye’de denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan KPMG’nin yeni otomotiv araştırması, teknolojisiyle artık tüm sektörlerle karışan ve yarışan otomotivin yakın geleceğine adeta ışık tutuyor...
Üstelik ne ‘Uzay 1999’da ne de ‘Uzay Yolu’ndaki gibi 40-50-100 yıl sonrasına da değil.…
Yakın geleceği gözümüzün önüne seren araştırma 2040’a kadar bugün bildiğimiz her şeyin değişeceğini söylüyor.
Özetle ‘Otomobiller dünyayı değiştirecek’ deniyor...…

* * *

İşte size altı çizilecek birkaç satırbaşı:…

* * *

Sürücüsüz (Otonom) araçlar hem hayatı hem şehirleri değiştirecek.
10 yıl içinde toplu taşıma araçlarının yerini sürücüsüz kapsüller alacak.
10 yıl içinde de yeni yollar ve trafik uygulamasına geçilecek.
Yeni bir kavram doğacak: Mobi-listik. İnsan ve eşya taşımak arasında artık ayrım yapılmayacak.
İnsan sürücülerle aynı yolu kullanmaları riskli bulunduğu için sürücüsüz araçların trafiği ayrılacak.
Sürücüsüz araçlar için gereken sürüş politikası ve yönetmelikler 2030 yılına kadar oluşturulacak.
Araştırmada ayrıca;
Otomotiv yöneticilerinin yüzde 56’sının, perakendeci sayısının 2025’e kadar yüzde 30 ila 50 oranında azalacağına inandığını söylüyor.
Katılımcıların yüzde 43’ü, tanıdıkları araç sahiplerinin yarısının 2025’e kadar araçlarından vazgeçeceğine inanıyor.
Dizel motorların zararı, biyo-yakıtlarla veya sentetik yakıtlarla dengelenecek deniliyor.
Küçük segmentteki dizel araçların ortadan kalkması beklenirken üst ve orta sınıfta SUV’ların dizel araçları temsil edeceği belirtiliyor...…

* * *

Madem söze uzayla, galaksiyle, bilim kurgu ile girdik,
Kızıl Gezegen Mars’ın, dünyaya en yakın olduğu 55 milyon kilometre bile neredeyse bir çırpıda aşılırken,…
Otomotivde elektrikliye, otonoma geçildi, geçilecekken,
Bırakın otomobili, henüz gerçek anlamda küresel ölçekli tek markamız bile yokken,
Bize yaşatılan bu ‘geri kalmışlığın geleceği’ için tek bir cümle kurmak istiyorum,
“Işınla bizi Scotty.”

sozcu-banner-1