Çiğdem Toker, SÖZCÜ’de yazmaya başlıyor. Yazdıklarından ötürü hakkında çok sayıda dava açılan bir yazarımız daha oldu.
Hoş geldin Çiğdem!
Çiğdem’e en son “3 milyon TL” dava açılmıştı. “Tasarruf yapmak istiyorsanız metro ihalelerine bakın” diyen bir yazıydı.
Keşif bedeli:
2.1 milyar TL.
Şirketin teklifi:
2.4 milyar TL.
300 milyon fark.
Metro ihalesi tandık, bildik, iktidar yakını şirkete verildi. Çiğdem de yazısında; “nereye gidiyor bu 300 milyon liralık fark?” diye soruyordu.
Sakın sorma.
Kurcalama.
Yazma.
Davayı yersin.

★★★

Çiğdem Toker, “hapishane inşaat ihalelerini” de inceleyip, irdeleyip, büyüteç altına alarak ayrıntılarıyla yazmıştı: 51 yeni hapishanenin yapılması ihalesi verilmiş fakat “indirim tutarları” arasında yüksek farklılık vardı.
Biri:
Yüzde 4 indirimle almış.
Diğeri:
Yüzde 27 indirimle kapmış.
Hapishane ihalelerinin tümü davetiye usulüyle yapılmasına rağmen bu kadar yüksek indirim farkı nereden, niçin doğuyordu? Hapishane yapım artışıyla iktidara yakın müteahhit servetlerinin şişmesi birbirine paralel yürüyüp gidiyordu. Türkiye’de toplam 381 cezaevi vardı, bunun 139’u son 10 yılda yapılmıştı. Hapishaneler hazine arazileri ile mera alanları üzerinde yükseliyordu. Neredeyse her yıla 14 hapishane yapımı düşmekteydi. Son 16 yılda hapishane yapma hızı, fabrika yapma hazını beşe-ona katlamıştı. Her bir hapishanenin ihale tutarı 300 milyon TL’den başlayıp 520 milyon TL’ye kadar çıkıyordu. Hapishaneler yurdun dört bir köşesinde çoğalırken iktidar hapishane yapımını ekonomik kalkınmanın başarı öyküsü diye sunuyordu. Aksaray AKP İl Başkanı Abdülkadir Karatay, hapishane ihalesini anlatırken; “Aksaray’a çok önemli ve tarihinde tek olarak en yüksek yatırımı kazandırdık” diye gururlanan basın açıklaması yapmıştı.
Pek çok ülkede tersiydi.
Hapishaneler kapanıyordu.
Biz hapishane çoğaltarak ve içini mahkum doldurarak büyüdük. Türkiye günde 112 kişinin mahkum olduğu ülke haline geldi. Hapishane nüfusu ayrı ayrı 7 şehrin nüfusunu da geçti. AKP dönemi hapishanede yatanların sayısı darbe dönemlerini geride bıraktı. Devletin, cezaevlerinde yatanlara günlük maliyeti ayrı ayrı 12 bakanlığın bütçesini bile geçti.

★★★

Şimdi de af çıkıyor.
Hapishane çoğalt.
Hapishane boşalt.
Böyle bir kalkınma modelinde “ekonomik krizin olmaması” mucize! Ankara Sanayi Odası Başkanı, “devlet bize para versin aksi halde çok sayıda işçi işsiz kalır” diye ilan etti!