Kimisi iki, kimisi üç, dört, hatta beş dönem milletvekilliği yapmış olanlar “Yeter” demiyor. Aday gösterilmeyince parti yönetimine başkaldırıyor. Mevcut üye yapısıyla önseçimin “hikaye” olduğunu parti üst yöneticileri gerekçeleriyle ortaya koyuyor.
ÖNSEÇİM İSTİYORLAR
Önceki dönem milletvekillerinden Metin Lütfi Baydar, Bülent Bektaşoğlu, Tur Yıldız Biçer, Hüsnü Bozkurt, Mevlüd Dudu, Namık Havutça, Niyazi Nefi Kara, Emre Köprülü, Mazlum Nurlu, Bülent Öz, Ali Özcan, İbrahim Özdiş, Fikri Sağlar, Şerafettin Turpçu, Mehmet Tüm, Elif Türkmen, Akın Üstündağ, Gaye Usluer, Rıza Yalçınkaya, Necati Yılmaz da “önseçim” diyenlerin öncülerinden. Gelecek seçimde aday gösterilmeyeceğini bilen bazı belediye başkanları da adayların belirlenmesinde neden önseçim yapılması gerektiğini şöyle ortaya koyuyorlar:
“Adaylar mevcut yönetimce belirlendiği takdirde yerel seçimde hayal kırıklığına yol açması kuvvetle muhtemeldir. Yerel seçimlerde partinin belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclisi üyesi adaylarını kayıtsız ve şartsız olarak hakim huzurunda parti üyeleriyle yapılacak önseçimle belirlemeli.”
NEREDE O KOMİSYONLAR?
CHP’nin “Alacağız” dediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için “Adayım” diyen tek isim CHP Milletvekili Gürsel Tekin oldu. Sanki adaymış gibi çalışıyor. Hemen her gün bir sorunu ve çözüm önerisini açıklıyor. Adayların bir an önce açıklanması da CHP’de önemli bir beklenti.
CHP’nin önceki dönem İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat’ın değişik çalışma yöntemi vardı. Uyuşturucuyla mücadele de dahil 65 ayrı konuda komisyonlar kurmuştu. 2 bin imam hatip mezunu genç, vaizelerden ekipler kurmuştu. Onlar, CHP temsilcisi olarak ev ev dolaşıyordu. 1.500 amatör kulüp yöneticileriyle de, sayıları 150 bini geçen kağıt toplayıcılarının temsilcileriyle de toplantılar yapıyordu. Canpolat, komisyonların bugün olmadığını belirtiyor ve partisine yönelik şu eleştirilerde bulunuyor:
BAŞKAN YAPMA KAVGASI
“Seçilmeleri garanti olan yerlere kendilerini, eş-dost-akrabalarını aday yapanlara karşı sessiz kalamayız, taviz veremeyiz. Bugün parti içindeki kavganın nedeni CHP ilkelerinin uygulanması kavgası değil, eşi-dostu belediye başkanı yapma kavgasıdır. Bugün CHP’yi temsil edenler toplumun değerleriyle kavga edemez. Ancak ediliyor.
19 ilçede referandumda birinci, 10 ilçede az oy farkıyla ikinci olmuştuk. Şimdi 14 belediyemiz var, bunların bir kısmını kaybedebiliriz. Çünkü örgüt motive değil. Motive edilmeli, yenilenmeli, yeniden umut olmalı. Kentsel dönüşüm mağduru 1 milyon kişi var. Bunlarla ilgilenilmiyor. Seçime gitmeden genel merkez evin içindeki sorunlarını çözmeli. Ama bunları görmüyor. MYK’nın 18 üyesinin tamamı milletvekili seçildi. Partiye emek verenler göz ardı edildi. Bunları kabul edemeyiz.”
Cemal Canpolat, ne kadar kızmış olsa da görev verilmesi halinde partileri için çalışacağını anlatıyor. İstanbul’u kazanabileceklerini, bunun için çok önemli adımlar atılması, gecikmeden harekete geçilmesi gerektiğini de ekliyor.
ADAYLAR BELİRLENİRKEN
Genel merkezin de aday belirlemede değişik seçenekleri var. Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’dan dinlediğim aday belirleme ve adayda aranacak nitelikleri hatırlatalım:
“Aday tespitlerimiz için bütün yöntemleri kullanacağız. Seçim bölgelerinde önseçim, merkez yoklaması, temayül yoklaması, anketler mutlaka yapılacak. Biz adayı şöyle sınıflandırıyoruz: Aday olacak kişinin halkta bir karşılığı olmalı. Örgüt tarafından da kabul görmeli. Bu sorumluluğu üstlenecek vizyon ve misyonu olmalı. Ayrıca seçim bölgesiyle, belediyesiyle ilgili projeleri olmalı. O bölgede yaşayan seçmenlerin sorunlarını çözecek, onları geleceğe taşıyacak projeleri bulunmalı.”
AKP ve MHP yerel seçimde CHP’ye tek bir büyükşehir belediyesi vermemek üzerine hazırlık yapıyor. CHP’liler bir an önce kavgayı bırakmalı. Başkanlıkları kaybedince bir daha kolay kolay alınamayacağını da bilmeli. Gelişmeleri bekleyelim, görelim.
