O MASADA KİMLER VAR?
TÜRKTOB’dan yapılan açıklamada projenin çiftçi örgütleri, meslek örgütleri ve uzmanlarla görüşülmeden, danışılmadan hazırlandığı belirtilerek, “Planların hazırlandığı masada bizler yoksak, kimlerin olduğunu da merak ediyoruz” denildi. Projeyle bakanlıkların taşra teşkilatları, tarımsal KİT’ler ve yabancı sermayeli şirketlerin de ortak olabileceği Semerat isimli holding kurulacağı ve tarımın da bu holding aracılığıyla yönetileceği belirtilen açıklamada, şu kaygılar dile getirildi: “Holdinge ortak olacak özel sektör kuruluşlarının sermaye yapıları hayati bir konudur. Yabancı sermayenin hakim olacağı bir yapı milli çıkarlarımızı geri döndürülemez şekilde zedeleyecektir. Tarımsal desteklerin de Semerat Holding’in kontrolünde dağıtılacağı anlaşılmaktadır. Girdi temininden ürün satışına, finansal kaynakların kullanımından, dış ticarete kadar tek söz sahibi dev bir tekel olacak Semerat Holding’in, ortakları arasında yer alacak yabancı sermayeli şirketlerin çıkarlarına göre hareket edeceğini söylemek gerçek dışı bir varsayım olmayacaktır. Holdingi kim yönetecekse ülkemizin tarım ve gıda sektörüne tamamen hükmedeceği ihtimal dışında tutulmamalıdır.”
HOLDİNGE DEVRETMEK ANAYASA'YA AYKIRI
Türk tarımındaki sorunun asıl kaynağının bilimden uzak müdahale ve siyasi görüşler olduğuna işaret eden TÜRKTOB, tarımın uzun soluklu politika ve projeler yerine bir bakandan diğer bakana değişen geçici stratejilerle yönetilmeye çalışıldığı eleştirisinde bulundu. TÜRKTOB, ülke tarımını yabancı şirketlerin de ortaklığında kurulacak bir holdinge terk edilmesinin Anayasa’nın 123, 128, 165 ve 171’inci maddelerine de aykırı olduğunu, egemenliğin ve kamusal görevlerin şirketlere devredilemeyeceğini "vurguladı.