Tunceli'de bulunan 'Tunceli Emek' gazetesinin sahibi, yazı işleri müdürü, muhabirleri, dağıtımcısı ve hatta matbaacısı bile kadınlardan oluşuyor. Öğretmenlik mesleğinden istifa ederek memleketi Tunceli'de bir gazete çıkarmaya başlayan Hüsniye Karakoyun, 6 kadın gazeteciyle yayın hayatına devam eden gazetenin hikayesini anlattı.

Karakoyun, gazetenin ilk çıktığında üzerine, “3-5 sayı çıkar biter” diye bahse girildiğini ancak bugün 4 bin 300. sayısını okuyucuları ile buluşturduklarını aktardı. 3 kız kardeşin kurduğu gazete tam 16 yıldır yayın hayatını sürdürüyor.

Tunceli'de bulunan 'Tunceli Emek' gazetesinin sahibi, yazı işleri müdürü, muhabirleri, dağıtımcısı ve hatta matbaacısı bile kadınlardan oluşuyor. Foto: SÖZCÜ


'RAKİP GAZETELER GAZETEMİZİ BASMAK İSTEMEDİLER'

Tayininin Tunceli'ye çıkması ile burada haftalık yerel bir gazete açma kararı aldığını belirten Karakoyun, Tunceli Emek Gazetesi ismiyle haftalık yerel bir gazete açtığını ve ilk zamanlar büyük zorluklarla mücadele ettiklerinden bahsetti.

İlk zamanlarda matbaalarının olmadığını söyleyen Karakoyun, "Diğer iki yerel gazete bizi rakip görünce gazetemizi matbaalarında basmak istemediler. Yaklaşık altı ay her hafta gazetemizi Elazığ’da basmak zorunda kaldık. Sonrasında çok zor bir işi başardık ve kendi matbaamızı kurduk" dedi.

Türlü zorluklaral matbaa açtıklarını belirten Karakoyun, bu aşamadan sonra günlük gazete çıkartrmaya başladıklarını belirterek, "Bu süreç zor ve çok meşakkatliydi. Bugün gazetemiz 16’ncı yılına doğru gidiyor. Hayatımın tüm zamanlarını kendi emeğimle var ettiğim, kimsenin eteklerine tutunmadan başarı elde ettiğim için, 'Emek' isminde ısrarcı oldum. Vatandaş artık sorunlarını 'Emek' yazarsa çözüleceğini düşünüyor" ifadesini kullandı.

Değerli bir ürünü var ettiklerini söyleyen Karakoyun, bir siyasi partinin yandaşı olmadan yollarına kararlılıkla devam ettiklerini belirtirken, "Zamanla bunu vatandaş da gördü” diye konuştu.

'KADIN KADINA YURT OLSUN DİYE'

Kadınların var ettiği bir gazete olduklarının altını çizen Karakoyun, "Ben patron kelimesinin kullanılmasını sevmiyorum. Bizde bir takım var ve birde takımın lideri. Kadınlar için hep şu söylenir ya; kadın kadının kurdudur. Ben ise kadının kadına yurt olduğu bir mecra yaratmaya çalışıyorum. Başarabilir miyim? Elbette zorlandığım da oluyor" ifadesini kullandı.

Kadınlara öncelikle kendi hemcinslerini sevmeyi öğretmek gerektiğini söyleyen Karakoyun, "Onun için gazetemizin yazı işleri müdürü, muhabirlerini kadın çalışanlardan kurduğumuz gibi matbaada çalışanlarını da eğitip baskıyı birlikte yaptık. Eşinden boşanan, şiddet gören, tecavüze uğramış takım arkadaşlarımız oldu" dedi.

İlk zamanlarda matbaalarının olmadığını söyleyen Karakoyun, "Diğer iki yerel gazete bizi rakip görünce gazetemizi matbaalarında basmak istemediler. Yaklaşık altı ay her hafta gazetemizi Elazığ’da basmak zorunda kaldık. Sonrasında çok zor bir işi başardık ve kendi matbaamızı kurduk" dedi. Foto: SÖZCÜ


'HÜMANİST BİR GAZETEYİZ'

Gazete çalışanlarına feminist misini diye soranlara, “'Biz feminizmi ortak paydada buluşmak şeklinde algılamak istiyoruz. İlla bir kavrama ihtiyacınız olursa, hümanist biz gazeteyiz’ diye yanıtlıyoruz. Çünkü bir tarafı yüceltip bir tarafı küçümsediğinizde orada huzurlu bir yaşam olmaz" açıklamasında bulundu.

'YAŞANAN ZORLUKLARI CİNSİYETE BAĞLAMAK DOĞRU DEĞİL'

Karakoyun, ”Kadın gazetecilerin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde zorluklar yaşadığı muhakkak. Fakat ben bu zorlukları kadın olmaya bağlayanlardan değilim. Her mesleğin bir zorluğu var kaldı ki gazetecilik mesleği bölgemizde kadına da erkeğe de zor.Cinsiyet ayırt etmeksizin tüm gazeteciler olarak baskılara, dayaklara, hakaretlere maruz kalıyoruz” diye belirtti.