CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, CHP Ekonomi Masası olarak son ekonomik gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) haziran ayına ait tüketici ve yurt içi üretici fiyat endekslerini açıkladığını anımsatan Öztrak, TÜİK'in tüketici enflasyonunun beklentilerin altında gerçekleştiğini belirtti.
Bunun uzunca bir süredir de beklentilerin altında gerçekleştiğini vurgulayan Öztrak, "2019 Haziran ayında enflasyon bir önceki aya göre tüketici fiyatları bazında binde 3 oranında artmış, yıllık enflasyon da yüzde 15.7 olmuş. Bu yüzde 15.7'lik enflasyonla Türkiye, dünya enflasyon liginde hala 11. sırada. Bizim yarıştığımız ülkeler arasında Haiti, Angola, Sierra Leone gibi ülkeler var" diye konuştu.

Memur ve emekli maaşlarına yapılan zamların ilk 6 aydaki enflasyona göre ayarlandığına işaret eden Öztrak, buna göre, memur ve memur emeklilerin önümüzdeki dönemde yüzde 6, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin de yüzde 5 zam alacaklarını anımsattı.

Buna karşılık Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyelerinin maaşlarının 13 bin liradan 18 bin liraya çıkartıldığını buradaki artışın ise yüzde 40 olduğunu iddia eden Öztrak, şunları kaydetti:

"Memura, memur emeklisine yüzde 6, Bağ-Kur, SSK emeklisine yüzde 5, Yüksek İstişare Kurulu üyelerine yüzde 40. Burada adalet yok. Hangi hesaba göre yüzde 40? Bir de bunu sorguladığımız zaman bazıları buna 'Edepsizlik' diyor, 'Niye sorguluyorsunuz?' diyor. Bu maaşlar, milletin devlete ödediği vergilerden karşılanıyor. Dolayısıyla milletimizin neden yüzde 40 bu maaşlara zam yapıldığını, burada bu kurumun, hangi görevleri ifa ettiğini, hangi görevleri nedeniyle bu maaşları aldığını açıklaması gerekiyor. Bu Kurul üyelerinin hepsinin emekli maaşı da var. Onların emekli maaşları da Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlarının emekli maaşına eşit. Cumhurbaşkanından sonra Türkiye'deki en yüksek emekli maaşlarından birini alıyorlar."

'ÖNERGELERE CEVAP ALAMIYORUZ'

Şimdi yüzde 6 dedik, yüzde 5 dedik, bunlar TÜİK rakamları. Aslında bunların gerçek enflasyonu uzunca bir süredir yansıtmadığını biliyoruz. TÜİK’in diğer verileri ve enflasyon verileriyle ilgili olarak kalite konusunda çok ciddi iddialar gündemde. Bunları da araştırma önergeleri vasıtasıyla sorduk ama hiçbirine cevap alamıyoruz. Milletimiz soruların cevabını merakla bekliyor.

'ÜST DÜZEY YETKİLİLER MARKETLERİ ARIYOR İDDİASI VAR'

Hatırlayacaksınız bu yıl başında gıdada fiyat toplama konusunda iş yeri seçim kriterlerinde TÜİK değişiklik yapmıştı. Eskiden çok sayıda yerden fiyat toplarken, şimdi en yüksek satış yapan sınırlı sayıda yerden fiyat topluyor. Buradan bakınca TÜİK endekslerinde gıda fiyatlarında aşağı doğru bir gidiş gördük. Bazı kalemlerde madde sepeti ağırlığı ve madde fiyatlarıyla hesaplanan ağırlık değişimleri ile aynı mal gruplarının piyasadaki fiyat değişimleri birbirini tutmuyor. Hatta bunun da ötesine gidilen bir şey var, şu anda konuşulan bazı üst düzey yetkililerin bu fiyat topladıkları sınırlı sayıdaki marketlere telefon açmak suretiyle ‘Bugün anketörlerimiz fiyat almaya gelecekler, şunda bu kadar indirim yapacaksınız’ diye doğrudan fiyatlara müdahale ettiklerine yönelik iddialar var. Özellikle bu iddialar TÜİK’teki yönetim değişikliğinden sonra, mevcut başkanın MB yönetim kuruluna atanmasından sonra ayyuka çıktığını görüyoruz."

'TRUMP 'YAPTIRIM UYGULAMAYIZ' DEMEDİ'

G20 Liderler Zirvesi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Öztrak, ABD Başkanı Donald Trump'ın "S-400’leri alırsanız, Türkiye'ye herhangi bir yaptırım uygulamayız" demediğini aktardı.

Faik Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sadece dedi ki, ‘Türkiye’ye haksızlık yapıldı.’ Bir de ardından şunu söyledi; 'Erdoğan benim adamım. Ben ne istersem yapıyor. Rahibi bırak dedim bıraktı. Suriye’de kendi güvenliği gerekçesiyle Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda tedbir alma dedik, girmedi. Orada da sözümüzü dinledi. Dolayısıyla kendisiyle devam etmekte yarar görüyorum.’ anlamına gelecek birtakım sözleri sarf etti. Ama Beyaz Saray’dan bu açıklamaların hemen arkasından bir açıklama geldi ki bu yaklaşımı çok fazla teyit etmiyor. Dediler ki, ‘Başkan Trump, S-400’lerin alınmaması konusunda ikna etmeye çalıştı Türkiye’yi...’. Sonra dün Türkiye’ye, Senatör Graham geldi, Başkan'a da çok yakın bir isim. O da, ‘Eğer bu yaptırımların devreye girmemesini istiyorsanız, Türkiye S-400’leri aktive etmemeli. Bunların yerine Patriot füze bataryalarını getirmeli' dedi. Eğer aktive ederlerse S-400’leri, Amerikan yasaları kapsamında yaptırım uygulanır. F-35 teknolojisi Türkiye’ye transfer edilmez’ dedi. O zaman buradan da başka bir şey çıktı sonuç."

G20 Liderler Zirvesi'nden yansıyan bir bahar havası olduğunu belirten Öztrak, "Oradan yansıyan bahar havasının çok da uzun sürmeyebileceği gerçeği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye, bu bahar havası dönemini iyi değerlendirmek zorunda. Bakıyorsunuz, bu görüşmelerden sonra, seçimden sonra Türkiye’nin kredi sigortaları düşmeye başlıyor, kredi geri ödenmesiyle ilgili sigorta primleri düşmeye başlıyor, tüketici güven endeksinde bir yükselme var, satın alma yönetici endeksleri düzeliyor, faizlerde bir miktar düşme var, Türk Lirası dolar karşısında yüzde 2 civarında değer kazanıyor hatta 2’yi de geçiyor biraz. Bütün bunlar var" değerlendirmesinde bulundu.

'F-35'LERİ ALAMAYACAĞIZ'

"Türkiye'nin S-400 alması durumunda ABD yaptırımları olursa bunun ekonomiye yansımaları nasıl olur?" sorusunu Öztrak, şöyle yanıtladı:

S-400 konusunda Türkiye'ye yaptırım uygulanmayacak havası yansıtılmaya çalışılıyor. Hatta Başkan Trump'un bu konuda garanti verdiği noktasında söylemler oldu. Ama öyle anlaşılıyor ki Trump'un yakınındaki senatörün laflarından öyle anlaşılıyor ki 'Hayır S-400'leri alırsak bir yaptırım olacak.' Bir iddia var, 'Başkan'ın yetkisi var belki bu yaptırımlar arasından en hafiflerini uygular.' Ama bir tane daha şey var ki o Başkan'ın yetkisinde değil. F-35'leri alamayacağız. Bu da ister istemez ABD ile aramızdaki sıkıntıları, tansiyonu yeniden artıracak. Ekonomiyi etkiler mi? Dünyanın en büyük ekonomilerinden biriyle Türkiye arasında bir çekişmenin sonuçları konusunda bunu bir risk olarak piyasaların bir kısmı algılar ama bu risk de göğüslenir. Nasıl göğüslenir? Türkiye'nin savunması söz konusuysa...