Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, AKP hükümetinin ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirdi. Dünyanın her tarafından merkez bankalarının bağımsız olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

MERKEZ BANKASI'NIN HİÇBİR İTİBARI YOK  

* Merkez Bankası'nın başkanı gibi talimat, emir verirseniz, 'Gereğini ben böyle yaptım.' derseniz, dünyada itibarınız olmaz ve merkez bankasının itibarı da olmaz. Bizim Merkez Bankası'nın da hiçbir itibarı yoktur.

BORÇLANMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURDULAR

* Her bir saatte Türkiye Cumhuriyeti'nin ödediği faiz 2 milyon dolar. Saat başı 2 milyon dolar faiz ödeyen bir ülkenin ekonomik krizden kurtulma şansı var mı? Ne oldu da 17 yılın sonunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, saat başına 2 milyon dolar faiz ödemek zorunda kaldı? Nereye? Londra'daki bir avuç tefeciye. Borçlanma Genel Müdürlüğü kurdular. Osmanlı'nın bittiği yıllarda bunun adı neydi? Düyun-u Umumiye...

SEPETTEN ÇIKARIR GİBİ...

* Büyükelçi olmanın şartları nedir? Büyükelçi olmanız için üniversiteyi bitireceksiniz, Dışişleri Bakanlığının sınavını kazanacaksınız, iyi bir yabancı dil bileceksiniz, en alttan başlayarak yukarıya doğru bütün aşamaları katedeceksiniz, protokolü bileceksiniz, bütün bunları hayatınızın bir parçası olarak yaşayacaksınız ve yetişeceksiniz. Şimdi ne yaptık? Hayatında dışişleri konusunda bir makale yazmamış, bir satır cümle kurmamış, tek cümle etmemiş kişiyi getirdik büyükelçi tayin ettik. Sepetten çıkar gibi 'Bu bizim adamımızdır' deyip getirirseniz ve Dışişleri'nde büyükelçi koltuğuna oturtursanız dünyadaki
saygınlığınız ne olur?

YABANCI SERMAYE NİYE GELSİN?

* Eğer siyasi iktidar bir iş insanı için 'Ben bunu cezalandırmak istiyorum.' derse, denetim elemanlarını gönderir, mal varlığınıza el koyar, dosyanıza gizlilik kararı aldırır, avukatınız bile neden tutuklandığınızı bilmez çünkü dosya gizlidir. Bir gizli tanık bulurlar. Bu hukuk mu? Yabancı sermaye niye gelsin?

VATANA İHANETTİR

* İhale yok, 20 milyar dolarlık fabrikayı Katar ordusuna ve BMC'ye peşkeş çekiyorsunuz. 'Peşkeş çekiyorsun.' deyince kızıyor. Satmadın, satsan para alacaksın. Kiralamadın, kiralasan para alacaksın. İşletme hakkını devretsen yine para alacaksın. Kaça kiraladı? 1 lira bile değil. Bunun adı nedir? Vatana
ihanettir.

BU ÜLKENİN TARİHİNE SİNDİREMİYORUM

* Trump'ın yazdığı mektup, benim yüreğimde derin bir sancıdır, hepimizin yüreğinde derin bir sancıdır. Milli Kurtuluş Savaşı'nı vermiş bir devletin cumhurbaşkanına, böyle bir mektup yazılır mı? O mektuba hiç ses çıkarmadılar. Ben konuştuğum zaman da kıyameti koparıyorlar, 'Vay efendim sen niye bu mektubu söyledin?' Ne söyleyeyim? İyi mi oldu diyeyim? İçime sindiremiyorum, bu ülkenin tarihine sindiremiyorum, Kuva-yı Milliye'ye sindiremiyorum. Bu, beni rahatsız ediyor, benim ağırıma gidiyor. (AA)