CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, yargı reform paketini SÖZCÜ’ye değerlendirdi. Erkek, reform paketinde son 16 yılda basın özgürlüğü konusunda somut adımlar atıldığı iddiasının tamamen boş olduğunu savundu. Erkek, “SÖZCÜ Gazetesi ve yazarları hakkında yürütülen soruşturma bunun en somut örneğidir’’ dedi. Erkek’in değerlendirmeleri şöyle:

BU REFORM BOŞ: SÖZCÜ Davası ortada dururken, yargı reformu boştur. Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157’nci sıradadır. Basın özgürlüğünde geri gidiş için sadece SÖZCÜ Davası’na bakmak yeterlidir. Bu davadaki iddiaların tümü boştur. Yasalara uyulsa böyle bir dava açılamaz. Mahkeme hukukun üstünlüğü ilkesine uyarak kanuni bir karar vermeli. Yargı baskı altına almak için kullanılamaz. İddiaların hukukla alakası yok. Gazetecilik suç değildir ama SÖZCÜ Davası’nda gazetecilik yargılanıyor.



BU ÜÇÜNCÜ REFORM: İlki 2009, ikincisi ise 2015 yılında olmak üzere, iki kez daha yargı reformu strateji belgesi hazırlanmıştı. Geçen bunca yıla rağmen hala aynı başlıklarda reform yapma ihtiyacı duyuluyorsa, bu belgelerin suya yazılmış dileklerden ibaret olduğu anlaşılacaktır. 2019 tarihli belgenin farklı olacağını düşünmek hayalperestlik olur. Belgede, 2015 yılında uygulanmaya başlanan İkinci Yargı Reformu Stratejisi’nde yaşanan gelişmeler 30 maddede sıralanmaya çalışılmış.

BUNLAR NE OLACAK: Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre, 2011 yılında 8 milyon 227 bin 710 olan şüpheli sayısı, 2018 yılının sonunda 13 milyon 180 bin 991’e çıktı. 2018’de soruşturmaya uğrayan yurttaşlar, erişkin nüfusun yüzde 20’sini oluşturuyor. Bu belgenin temel niteliği soyut olmasıdır. Yasal düzenlemeler ve yöntemleri belirtilmemiş. Anayasa değişikliği olacak mı? Yasa değişikliklerinin içerikleri ne olacak? Bunlara yanıt vermeyen strateji belgesi aksaktır.

BUNLAR LAZIM: Gazetecilere saldıranlar serbest bırakıldı. Kemal Kılıçdaroğlu’na linç girişiminde bulunanların elleri öpüldü. Kadri Gürsel’in eline kelepçe vuruldu. Eteğin boyuna bakan tipteki yargıçlar temizlenecekse, yüksek yargıdakiler çay toplamayacak, yürütme önünde ilikleyecek düğme aramayacaksa, kadınlar yargıda en az erkekler kadar korunacaksa, yargısal faaliyetler sarayda yapılmayacaksa, AKP’li yöneticiler ve yakınları yargıya atanmayacaksa, sav ve savunma eşit olacaksa, nitelikli ve hızlı yargılama süreçleri kurulabilecekse, basın ve ifade özgürlüğü korunacaksa bir reformdan bahsedilebilir.