Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Yarbay Mehmet Alkan’a bu yüzden beraat verdi:


Gizli tanık ifadesini değiştirdi ve Alkan’ın FETÖ üyeliği konusunda ‘somut bilgim yok’ dedi


SÖZCÜ davasında da 4 tanık, SÖZCÜ ve Burak Akbay’la ilgili ‘somut bilgimiz yok’ demişti


Gizli tanık Abdullah... 5 Nisan 2016’da Mehmet Alkan’la ilgili şunları söyledi: “Tenis ve yüzme arkadaşımdı. (…) AKP’ye düşmanlığından, HDP’ye oy verdiğini ima ettiğinden, Fetullahçılarla ilgili kötü düşüncelerimi ifade ettiğimde onları hararetle savunmasından cemaatçi olduğunu biliyorum.”

Gizli tanık Abdullah... 13 Haziran 2019’da Mehmet Alkan’la ilgili şunları söyledi: “2015 yılında bir dava nedeniyle hukuki destek almak için sanığın evine gittiğimde evinde Zaman gazetesi vardı. Sanık 15 Temmuz darbe girişiminin ardından basında bazı açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar FETÖ/PDY üyelerinin açıklamalarıyla benzer nitelikteydi. Bunun dışında sanığın örgüt üyesi olduğu yönünde somut bir bilgim yok. Sadece bu konudaki kanaatimi söyledim.”

Ankara 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde iki gün önce görülen davada, FETÖ üyeliğinden 15 yıl hapis cezası istenen Yarbay Mehmet Alkan’la ilgili karar çıktı. Mahkeme heyeti, sanıkla ilgili FETÖ/PDY üyesi olduğuna yönelik gizli tanık ifadeleri dışında bir delilin bulunmadığı, gizli tanığın beyanlarının da görgü ve bilgiye dayanmayan kanaat içeren ifadeler olduğu değerlendirilerek sanık Alkan’ın beratına hükmetti. 2015 yılında Şırnak Beytüşşebab’ta PKK’lılarla girdiği çatışmada hayatını kaybeden Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan’ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan, kardeşinin cenaze töreni ve sonrasında ‘Çözüm sürecinin’ aleyhinde konuşunca hakkında idari tahkikat açılmıştı.1 yıl sonra tam da kardeşinin ölüm yıldönümünde, Jandarma Genel Komutanlığı’nda oluşturulan Değerlendirme Komisyonu’nun kararıyla jandarma teşkilatından çıkarıldı. Sonra da hakkında ‘FETÖ/PDY üyeliğinden’ dava açılmıştı.

İŞTE SÖZCÜ GAZETESİ VE KURUCUSU BURAK AKBAY’LA İLGİLİ SAVCININ TANIKLARI:


4 TANIK DA MAHKEMEDE ‘SOMUT BiLGiM YOK’ DEDi




Fehmi Koru
23 ocak 2018

Temeli olmayan bir kuşkuyla yazmıştım

“Ben gazetenin yayın politikası, kuruluşu, yayın felsefesi, çalışanları ve sanık 3 kişi hakkında kişisel bilgilere sahip değilim. Sadece benim 2010 yılında yayınlanmış bir yazım var. Taha Kıvanç imzasıyla günlük konulara esprili yaklaşan bir yazıdır. O yazıdan öyle bir paralellik kurabildiğim için güzel insanlar arasında münasebet kurabildiğim için cemaate biraz bu konuda bir komploculuk atfederek ‘böyle bir gazete ile irtibatlı olabilir mi?’ diye temeli olmayan bir kuşkuyu ifade etmiştim. Ama bugünden geriye baktığımda bu sözlerin o dönemin şartları içinde mübalağalı övünme neticesi olarak söylendiğini ve içinde gerçek payı olmayabileceği hissine kapıldım bugün.



Cem Küçük
8 Kasım 2017

FETÖ evlerinde kaldığı iddiasıyla ilgili bilgim yok


“Gökmen Ulu ve diğer sanıkların FETÖ’ye yardım ve yataklık ettiği iddiası çok komik. Mali işlerle ilgili kısımda, 2010 yılındaki işlerin iddianameye yazılmaması gerekirdi. Bizim de yayınevimiz var reklam alıyoruz. Bu örgüt 2013 sonrası terör örgütü olarak kabul edildi. O tarihte bütün gazeteler benzer manşetleri attı. Saygı Öztürk ve diğer SÖZCÜ yazarları FETÖ’ye ‘bunlar terörist’ derlerdi.”
Mahkeme Başkanı ‘Burak Akbay’ın FETÖ evlerinde yetiştiği iddiasını da” sordu. Küçük bu soruya “Burak Akbay’ın FETÖ evlerinde kaldığı iddiasıyla ilgili bir bilgim yoktur. Kaldı ki bu devletin bileceği bir iştir. Ben medyadaki iddiaları biliyorum” yanıtını verdi.



Fuat uğur
8 Kasım 2017

SÖZCÜ’nün FETÖ bağlantısını bilmiyorum


“Sözcü Gazetesi ile tartışmalarımız oldu, yaptığı haberleri eleştirdim. Bunlar SÖZCÜ’nün FETÖ’ye hizmet ettiğini göstermez. Bu iddianamede tanık olmamı da anlamıyorum. Gökmen Ulu ve Mediha Olgun haksız yere tutuklu kaldı ve tutuklu yargılandı. Ben iddianamede bir somut kanıt da görmedim. Ben, SÖZCÜ Gazetesi’nin FETÖ ile irtibatlı olduğuna dair hiçbir şey bilmiyorum. Bu dava bence bir hukuk devletine zarar vermeden bitirilmeli diye düşünüyorum. (SÖZCÜ’nün bazı haberlerinin FETÖ’ye hizmet ettiği iddiası)… FETÖ’nün propagandasına uygun olduğunu söyleyemem. SÖZCÜ, Tayyip Erdoğan’a muhalif çizgisindedir.”



Ersoy Dede
8 Kasım 2017

Ben iddiaları duydum başka bir bilgim yok


“Bana sorulan iddialar arasında (yanlış biliyorsam özür dilerim) bana sorulan Burak Akbay’ın FETÖ’nün evlerinde kaldığı iddiasını sordular. Ben de sadece Fehmi Koru’nun iki ayrı yerde yazdığı yazıdan bilgi sahibi olduğumu söyledim. Ancak bu iddialar daha sonra yalanlandı.
Benim açımdan SÖZCÜ Gazetesi’nin FETÖ’cü olması deli saçmasıdır. SÖZCÜ’nün okurları arasında belirli bir noktaya kadar bir tane bile FETÖ’cü yoktur. O haberleri yapanların da 15 Temmuz sonrası ve 17-25 Aralık döneminde yapılan yayınlarla ‘FETÖ’ye bilmeyerek hizmet ettiklerini görmüştür’ diye tahmin ediyorum. Gökmen’in haberi gazetecilik faaliyetidir.”

Yargıtay: Varsayımlara dayalı kanıt kabul edilmez


Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19 Nisan 1993 tarihli kararına bakalım: “... Ceza yargılamasının amacı hiç bir duraksamaya yer vermeden gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Gerçek; akla uygun ve realist, olayın bütünü veya bir parçasını temsil eden kanıtlardan ortaya çıkarılmalıdır. Yoksa bir takım varsayımlara dayanılarak sonuca ulaşılması, ceza yargılamasının amacına kesinlikle aykırıdır. Ceza yargılamasında kuşkunun bulunduğu yerde, mahkumiyet kararından söz edilemez. Bu ilke evrenseldir.”

İki olayı size anlattım ve Yargıtay’ın 26 yıl önce aldığı kararı da ekledim. Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Mehmet Alkan’la ilgili “Somut delil olmadığı için...” dedi ve beraatına hükmetti. SÖZCÜ davasında da savcılık makamının ana tanığı Fehmi Koru ve Koru’dan etkilenerek yazılar kaleme alan Cem Küçük, Fuat Uğur ve Ersoy Dede de ‘SÖZCÜ ve sahibi hakkında FETÖ konusunda somut bilgimiz yok’ diye ifade verdi. Başka delil olmadığını da hukuk başta olmak üzere siyaset ve gazeteciler biliyor! O zaman yapılması gereken belli değil mi?