Sevgili okurlarım, yazıya geçmeden önce sizlere birkaç hususu açıklamak gerekiyor.
Birincisi, iyiye yakın bir izleyiciyim ama futboldan çok fazla anladığımı söyleyemem. Maçlara gitmem, televizyondan izlerim.
İkincisi, herhangi bir takımın taraftarı değilim.
Üçüncüsü, çok karmaşık bazı olaylar olmadığı sürece maçlardan sonra gazetelerdeki köşe yazıları ve televizyonlarda yapılan yorumlar beni fazla ilgilendirmez. Ben maçı izlemişim, göreceğimi görmüşüm... Ötesi beni ilgilendirmez.
Dördüncüsü, özellikle İstanbul’daki spor yorumcularının Türk futbolunda belli konuları (şu veya bu nedenle) gündeme taşımasının mümkün olmadığına inanırım. Evet, bazı konuların üzerine gitmezler, ya da gidemezler. Nedenini bilemem!

★★★

Okurlarımdan bazen özellikle Başakşehir kulübüyle ilgili sorular gelir. İyi bilmediğim bir konuda onlarla ilgili ahkâm kesemem.
Anladığım kadarıyla bu Başakşehir olayı son derece gizemli!.. Hemen her alanda dokunulmazlığı var.
Ve işin içinde sadece futbol değil, başta siyaset olmak üzere çok önemli parasal konular yer alıyor.
Yani kamunun, yani hepimizin paraları.
Aşağıda sizlere okurlarımdan gelen bazı soruları aktarmak istiyorum.

★★★

- Bu kulübün hiçbir taraftarı yok. Boş tribünlere oynayan bir takım. Üç büyüklerle yapılan maçlar dışında hiçbir zaman tribünleri doldurmaları söz konusu değil. Forma satışı yok, siyaseten aldıkları reklâm gelirleri var. Peki nasıl oluyor da bu kulüp milyonlarca dolar ödeyip böylesine büyük transferler yapabiliyor?
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bütçesinin önemli bir bölümünün bunlara ayrılmış olduğu kesin. Peki insanlar, özellikle İstanbul’da yaşayanlar, halkın parasının nasıl haksızca çarçur edildiğini görmüyorlar mı?
- Spor basını gözlerinin önünde yaşanan bu ibretlik olayları görmüyor mu?
- Görüyorsa niçin gündeme taşımıyor, görmüyorsa işin içinde iktidar korkusu mu var? Her iki şıkta da onlara yazıklar olsun diyorum.
Bu soruları soran okurum bir mali müşavir.

★★★

Bir başka okurum daha ayrıntılı yazmış. İşin içine muhalefet partilerini de katmış, onları göreve çağırıyor. Özetliyorum:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Göksel Gümüşdağ’ın Başakşehir’i nasıl ele geçirdiğinin, nasıl sahibi olduğunun üzerine gidilmeli ve kamuoyu aydınlatılmalıdır.
Bu kulüp baştan sona belediyenin, dolayısıyla kamunun parasıyla kuruldu, büyüdü ve belediye parasıyla finanse edildi.
10 kilometre ötesinde dev gibi olimpiyat stadı bomboş dururken, devlet parasıyla  Başakşehir’de dört dörtlük bir stad yapıldı ve kulübe armağan edildi.
Kulübün borcu sıfır!
Tam tersine, elinde milyonlarca euro fazladan para var.
Böyle bir futbol takımı, üç büyükler ve diğerleri dahil Türkiye’ye henüz gelmedi.

★★★

Sorular Göksel Gümüşdağ’ın bu kulübü nasıl ve kaça aldığı konusunda yoğunlaşıyor.
Sonra sıra, Katar’lı bir gruba devredilen Digitürk’ten bunlara her yıl yağdırılması öngörülen ve çok büyük miktara ulaşan paralara geliyor.
Birkaç yıl önce kurdurulan bir belediye kulübü...
Taraftarı yok.
Kendi haline bıraksanız herhangi bir parasal gücü yok.
Yılların köklü kulüpleri borç batağında çırpınırken, bütün tesislerini kendileri yaparken, devlet her şeyi Başakşehir’e hibe etmiş...
Ve bu olanaklardan sonuna kadar yararlandırılan Başakşehir şimdi şampiyonluğa koşuyor.

★★★

Anladığım kadarıyla Başakşehir olayı araştırılmaya değer bir olay.
Siyaseti de ilgilendiriyor...
Ama gelin görün ki muhalefet partileri de bu işin üzerine her nedense asla gidemiyor.
Spor yazarı arkadaşlarımız bu işin perde arkasını ve içyüzünü mutlaka biliyor ama onlar da bir şey yazıp söyleyemiyor.
Bazılarına göre “Her birinin ayrı bir hesabı olduğu için” suskun kalmak zorunda kalıyorlar.
Kimin ne hesabı olduğunu ben elbette ki bilemem.
İşin tümünü birkaç cümleyle özetlersek, düğüm noktası şu sorularda:
“Şampiyonluğa giden Başakşehir bu maddi olanaklara nasıl kavuştu? Bu kulübe kamu kaynakları ve özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bugüne kadar aktarılan para miktarı ne kadardır?
Arkasındaki iktidar gücünün sonsuz olanakları nasıl oluşmuştur?
Her şey ortada duruyor..
Kimler araştıracak, kimler üzerine gidecek bunların!..
Ve bu iktidar takımına sağlanan ayrıcalıkların!