Adana’da ulaşım konusu hep sancılı oldu. Halk otobüslerinden de belediye otobüslerinden de vatandaşlar devamlı yakındı. Şimdi yeni belediye yönetimi gelince herkes umutlandı. Sosyal demokrat belediyenin bazı şeyleri güzel biçimde değiştireceğine dair ümitlendi. Ancak şu ana kadar düzelen bir şey olmadığı gibi Adana Büyükşehir Belediyesi’nin otobüsleri hakkında son günlerde şikayetler geliyor. Bildiğiniz gibi zaten   halk otobüsleri konusunda büyük şikayetler var ve bir türlü düzeltilmiyor bu sorun, bunun yanında şimdi de belediye otobüslerinden şikayetler neredeyse halk otobüslerinden şikayetlerin önüne geçti.
Benim otobüslerle yolculuk yapan yüzlerce arkadaşım, yakınım olduğu gibi gelip dertlerini bana anlatan bizzat otobüs şoförü arkadaşlarım da var. Yani bilgileri hem yolcu hem de şoför cephesinden alıyorum. Bu yüzden en doğru bilgiler geliyor.
Bu bilgiler hiç iyi bilgiler değil. Adana’da belediye otobüsleri maalesef sıkıntılı.



Bir kere insanlar, “duraklarda neredeyse belediye otobüsüne hasret   kaldık” diyor. Yani bayağı azalmış otobüsler. Hüseyin Sözlü zamanında 100’den fazla otobüs alındı belediyeye, nerede o otobüsler, bilen var mı?
Bakıyoruz yeni yeşil otobüslerin yerine tek tük kırmızı otobüsler var.
Kırmızı otobüsleri ise anlatmaya gerek yok, bir kere neredeyse istisnasız hiçbirisinin kliması çalışmıyor, alt takımları, kaportaları delik deşik, takır tukur.
İnsanlar bu otobüslerde sıcaktan pişiyor. Adana gibi bir yerde klimasız otobüs olur mu?
Hadi eskiler böyle ya yeniler?
Yeni yeşil otobüslerin de arızaları bir türlü giderilmediği için garajlarda bekliyor. Çünkü belediye bu tamirat işlerini yapan firmaya para ödemiyormuş. Firma para almadığı için onarım işini yapmıyormuş. Evet biliyoruz belediye mali kriz içinde.
Kolay değil, Başkan Zeydan Karalar, belediyeyi 4.5 milyar borç ve aylık 60 milyon TL açıkla aldığını söylüyor.
Tüm iş yapanlar gelip para istiyormuş ama belediyede para yok. Üstelik Meclis borçlanma yetkisi de vermedi Zeydan Başkan’a. Adamın elinde sihirli değnek yok.
Ama buna rağmen, işte yöneticilik burada başlıyor. Zeydan Başkan’ın atadığı bürokratlar bulundukları makamlarda sorunları çözmek için gayret sarf etmeli, proje üretmeli. Aslında bana bu konuda uzun zamandır şikayetler geliyordu ama ‘Yeni geldiler belki düzelir, biraz zaman verelim’ dedim, yazmadım. Fakat hiçbir düzelme yok.

Zeydan Karalar


Adana’ya kazandırılmış pırıl pırıl otobüsler, ki daha hepsi birkaç yıllık, eğer kullanılamıyorsa burada ulaşım birimini yönetmekte sorun var demektir.
Otobüs bozuksa yaptıracaksınız, tamir edilmesi gerekiyorsa ettireceksiniz, para mı yok diyorsunuz, o zaman çözüm üreteceksiniz, ben niye bu işten sorumlu olmuyorum çünkü konum değil, uzmanlık alanım değil, madem bu görevlere insanlar atanmış onlar sorunları çözmeli.
Her şeyi Zeydan Başkan’ın başına yüklememek gerek.
Zeydan Bey, bizim arkadaşımızdır, dostumuzdur, kendisinin başarılı olmasını isteriz. Evet belediyenin maddi açıdan iyi olmadığını biliyoruz ama 50 derece sıcakta otobüs bekleyen vatandaşa bunu yansıtamazsınız, vatandaş oyunu vermiş sizi seçmiş, yapacaksınız.
Yoksa bu gidişat en başta Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a zarar verir.
Durakta otobüs bekleyen vatandaş gelmediği zaman ya da bindiği otobüsün kliması çalışmadığı zaman Ulaşım Daire Başkanı’na, Otobüs İşletmesi Müdürü’ne bakmaz, direkt olarak Zeydan Karalar’ı eleştirir.
Haydi beyler! Biraz çözüm üretin. Yakmayın Adanalının canını.
Yoksa Zeydan Başkan sizin canınızı yakar alimallah!...

ÖNEMLİ NOT: Halk otobüslerinden de şikayetler tam gaz devam ediyor. 65 yaş yolcularını almıyorlarmış, duraklarda bekleme yapıyorlarmış, klima açmıyorlarmış… Bir sürü şikayet… Artık halk otobüsçülerine ciddi bir ayar verme zamanı gelmedi mi?


Müslüm Susar ve Kiremithanespor


Adana’da amatör sporların gelişmesi için fedakarca mücadele edenler var. Bunlardan birisi de Adana’nın Yüreğir İlçesi’nde 1979 yılında kurulan Kiremithanespor’u ayakta tutan Susar Ailesi’nden Müslüm Susar… Bütün çabaları Kiremithanespor’u iyi bir noktaya getirmek.

Müslüm Susar, amatör ligde olan takımlarının profesyonel bir şekilde yönetildiğini ve başarının da böylelikle ortaya çıktığını söylüyor, kurulalı uzun yıllar olmamasına rağmen arka arkaya şampiyonluklar kazandıklarına dikkat çekip, ‘Uyuşturucuya hayır, spora evet sloganımızdır. Susar Ailesi olarak bütün masrafları kendimiz karşılayıp amatör bir takımın nasıl başarılı olduğunu kanıtladık. Hedeflerimiz büyük. Profesyonel takımlara futbolcu kazandırmayı da amaçlıyoruz. ‘Bizde ödemeler zamanında yapılır. Tüm futbolcularımıza, amatör takımlara nasip olmayacak imkânlar sunulmuştur. Karşılaşmalar öncesinde ve sonrasında lüks otelde kamp yaparak maçlara hazırlanırlar. Biz Kiremithanespor’un öz evlatlarıyız. Bizim bu yöneticilik anlayışımız tüm amatör takımlara örnek model olmaktadır. Bundan da ayrıca mutlu oluyoruz” dedi.

Biz de Susar Ailesi’ne çıktıkları bu spor dolu yolda başarılar diliyoruz.

MEĞER OTOYOLDA NE KADAR ÇOK MAĞDUR VARMIŞ


Geçen hafta, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu’ndaki güvenlik noktaları yüzünden meydana gelen bekleme çilesini yazmıştım. Burada bildiğiniz gibi Adana ve Mersin çıkışlarına yakın yerlerde güvenlik noktaları var ancak çoğu zaman bu güvenlik noktalarında ne bir güvenlik kontrolü yapılıyor ne de bir güvenlik görevlisi bulunuyor. Fakat buna rağmen Mersin ve Adana yönünde kurulan bu noktalar yüzünden yol 4 şeritten bir şeride düşürülüyor ve daralan yol nedeniyle kilometrelerce kuyruklar meydana geliyor.

Mahmut Demirtaş


Adana’dan cuma, cumartesi günleri Mersin yönüne; Mersin’den, Tekir’den, yaylalardan özellikle pazar akşamları Adana yönüne gelen on binlerce vatandaş araçlarıyla kilometrelerce kuyruk oluşturuyor. Akşam saatlerinde evlerine gitmek isteyenler büyük çilelerle karşılaşıyor. Boşa yakılan yakıtlar, su kaynatan ve arızalanan arabalar, otoların içlerinde sıkılan insanlar, tansiyonu ya da başka rahatsızlığı bulunan yaşlılar, küçük bebekler, çocuklar, aklınıza ne gelirse artık...
İşte bu yazımdan sonra okurlarım beni adeta telefon ve mesaj yağmuruna tuttu. Meğer bu konudan ne kadar muzdarip insan varmış. Kimler aramadı ki beni doktorundan avukatına, berberinden esnafına kadar yüzlerce tanıdığım ya da tanımadığım insan bana ulaştı ve “Mehmet Bey, çok doğru bir konuyu gündeme taşımışsınız. Gerçekten de çok haklısınız. 45 dakikalık yol bize 2 saate mal oluyor. Üstelik de güvenlik noktalarında çoğu zaman hiç kontrol olmuyor. Görevliler öyle oturuyor, hatta bazen ortalıkta görevli bile olmuyor. Hem artık bu devirde istihbaratı var, radarı var, dronesi var, artık böyle arabaları durdurup tek tek aramak mı kıldı, şüpheli araçları, ihbar edilen araçları emniyet durdursun ama bunu da trafiği aksatmadan yapsın, binlerce vatandaşın ne suçu var. Zaten yoldan gelen, trafik stresi çeken insanlar bir de saatlerce bekletiliyor. Bu işe valilerimiz bir el atsın ve çözüm bulunsun” dediler.
Gerçekten ben de yakınan insanlarımızın çokluğuna şaşırdım. Demek ki çok önemli bir yaraya parmak basmışız ve yüzlerce vatandaş beni aradı.
Zaten sosyal medya sitelerinde de bu konuyu yazmışlar, benim anlattığım şikayetleri orada da dile getirmişler.

Ali İhsan Su


Peki herkesin şikayet ettiği bir konuyu Adana ve Mersin yetkililerimiz bilmiyorlarmıymış. Neden şimdiye kadar önlem almamışlar.
Neyse yazımdan sonra valilerimizin bu konuya eğilecekleri yönünde istihbaratlar aldım. Ben de inanıyorum ki sayın valilerimiz çilenin bu kadar çok olduğunun farkında değillerdi. Duyduğuma göre harekete geçilmiş ve bu konuda neler yapılabileceği araştırılıyormuş.
İnşallah yakın bir zamanda o kontrol noktaları artık vatandaşı tedirgin etmeyecek, saatlerce bekletmeyecek biçimde organize edilecektir.
Yapsınlar, ilk alkışı da bizden alırlar.