İktidar gibi konuşuyor.
Basın alkışlıyor.
Muhalefet gibi eleştiriyor.
Basın yine alkışlıyor.
Yüzsüz basın; “Bütün büyük kentler belediyelerinde eleştirdiklerinizin hepsi sizin esereniz” diyemedi, diyemiyor.
★★★
Benim muhabirliğe başladığım yıl, her gazetenin tecrübeli bir belediye muhabiri vardı. Bir keresinde Gazeteciler Cemiyeti lokalinde farklı gazetelerin belediye muhabirlerinin “sohbet toplantısına” rast gelmiştim. Kahkahalar atarak anlatmışlardı.
1960’lı yıllardı.
Haşim İşcan İstanbul Belediye Başkanı olmuş, iki yılını doldurmuştu. Belediye hizmetleri dökülüyordu. Sorular hazırlamışlar ertesi gün yapılacak basın toplantısında Belediye Başkanı Haşim İşcan’ı terleteceklerdi.
Toplantı başladı.
Haşim İşçan, “Şehrimizdeki belediye hizmetlerini size anlatayım, sonra sorularınızı sorun” dedi.
Saymaya başladı:
Dün yine sular kesildi.
18 mahalleye su veremedik.
64 fırının ekmekleri eksik gramajlı çıktı. Fırıncılar halkın ekmeğinden çalıyor. 8 büyük yangın oldu, itfaiye zamanında yetişemedi. Çöpleri toplayamadık. Geçen haftaki yoğun yağmurda bütün kanalizasyon sistemi tıkandı çünkü temizlemeyi unutmuşuz... Belediye Başkanı, sanki muhalif parti lideri olmuş, sıralayıp durdu.
Bu 55 yıl önceydi.
★★★
Bugüne geldik.
Cumhurbaşkanı, “AKP’nin yeni Gönül Belediyeciliği Manifestosunu” açıklarken en keskininden muhalefet lideri oldu.
Sayıp döktü:
Dikey yapıya geçtiler.
Şehirler betonlaştı.
Kentsel dönüşüm böyle olmaz. Biz istismara açık parsel bazlı plan değişikliği yapmayacağız. Araçlar kaldırımda değil otoparkta duracak. Silueti bozan, estetik değeri olmayan projelere geçit vermeyeceğiz. İhaleler TV’de canlı yayınlanacak. Her kuruş harcamanın gerekliliği tartışılacak. İsraf olmayacak. Belediye kararlarına şehir sakinleri de katılacak. Şehirler rantla değil sanat ürünü eserlerle güçlendirilecek... Sanki 17 yıldır büyükşehir belediyelerinin başkanlarını Kemal Kılıçdaroğlu yönetiyormuş gibi konuştu.
Yüzsüz basın bunu alkışladı.
★★★
Ertesi gün oldu.
Camilerini Maliye’ye satan Üsküdar’da yeni bir cami açılışı yaptıktan sonra halkı “müteahhidi dinlemeyin” diye eyleme çağırdı. Kendi döneminde çıkartılan kentsel dönüşüm yasa ve yönetmeliklerini eleştirdi, kendi kendinin keskin muhalifi oldu.
Yüzsüz basın!
Bunu da alkışladı.
KALEMİN GÖR DEDİĞİ
Elektrik dağıtımında maliyet hesabı!
Elektriğe yüksek zam gelmişti. İktidar tam seçim aylarında oylar kaçacak endişesiyle olsa gerek bir miktar indirim yapılacağını açıklamıştı. Gerçekten indirim oldu mu, olacak mı diye beklerken Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) “elektrik dağıtımında maliyet hesabı” başlığı altında bir açıklama yaptı: Her yıl 9.5 milyar lira şebeke yatırımı yapılıyormuş. 120 bin personel çalışıyormuş. 206 bin trafo varmış. Dünyanın etrafını 37 kez dolaşacak uzunlukta şebekemiz bulunuyormuş. Her yıl 27 milyar TL harcama varmış. Tamam da bunlardan elektrik tüketicisine ne; o faturada ödediğine bakıyor.
