Bunların her sözünden nefret fışkırıyor.
Türkiye hızla ayrıştırıl­makta...
Tarım ve Orman Ba­kanı Bekir Pakdemirli, Amasya’nın Taşova İlçesi’nde müthiş bir konuşma yaparak halka sordu:
“Bu adilere sandıkta ders verecek misiniz?”
Şu ifadeye bakın! Adiler ha? Nasıl ayrıştırıcı, kışkırtıcı, haka­ret dolu bir üslûp!
Bakan seviyesindeki bir adam bu çirkin söylemi kendisine nasıl yakıştırabiliyor?
“Bu adiler” dediği Türki­ye’nin yarısını temsil ediyor.
Bakan’ın, söylediklerini ku­lakları duyuyor mu acaba?
Gelelim Vehbi’nin kerrakesi­ne... Bakan, psikolojik baskı ya da endişe altında olması nede­niyle böyle konuşmuş olabilir.
Çünkü Bekir Pakdemir­li’nin ağabeyi Mehmet Pak­demirli 3 yıldan beri FETÖ soruşturmasından hapiste yatıyor.
“Bakan Bekir Pakdemirli, kendisinin ağabeyi Mehmet Pakdemirli gibi FETÖ’cü ol­madığını kanıtlama kaygısı içinde olabilir” diye düşünü­yor insan!
Yoksa niye bu kadar kırıcı, kışkırtıcı ifadeler kullansın? Bu­nun en mantıklı sebebi: Endişe ve korku!



İstanbul’un sevimli, ilçesi Şile ilginç bir seçim mücadelesine sahne oluyor.
Ben her zaman “Şile’de AKP’yi ancak Şecaettin Güney yıkar” demişimdir.
Güney 25 yaşındayken Şile Belediye Başkanı seçilmiş ve 3 dönem (15 yıl) başkanlık yaparak ilçeye çok şeyler kazandırmıştı.
CHP yönetimi önceki seçimlerde onu aday yapmadığı için hep kaybetti.
Bu defa geçmişten ders almış olacaklar ki, Şecaettin Güney’i Şile Belediye Başkan adayı yaptılar. Bu iyi, fakat... CHP Genel Merkezi bir de yanlışlık yaptı, Şile’de İYİ Parti ile ittifak kurmadı.
O zaman ne oldu? Şecaettin Güney’in alacağı oyların bir kısmına İYİ Parti adayı ortak oldu. Bu da AKP/MHP adayının işine yaradı.

★★★

Yapılan kamuoyu araştırmasında oyların bugünkü dağılımı şöyle:
- AKP/MHP ittifakı yüzde 45,
- CHP yüzde 31,
- İYİ Parti yüzde 22.
Görüldüğü gibi CHP-İYİ Parti oyları toplam yüzde 53 ediyor ve AKP’yi 8 puan geçiyor. Bir taktik hatası sonucu oylar bölününce AKP adayı öne çıktı.

★★★

Şile’de 29 bin 200 seçmen var. İYİ Parti adayının hiç şansı yok ama ona verilecek oy AKP’ye verilmiş gibi olacak.
Şile’liler akıllı davranmak zorunda...
Eğer halk sandıkta kendiliğinden ittifak yapıp birleşerek CHP’ye oy vermezse başkanlık AKP’ye ikram edilmiş olacak. Şile’de durum böyle.
CHP Başkan adayı Şecaettin Güney ile konuştum:
“Ben Şile halkının sağduyusuna güveniyorum” dedi.

Bodrum... Bodrum...


Türkiye’nin aydınlık dünyaya açılan kapısı olan Bodrum kirli siyasetten uzak... Orada yalan rüzgârı esmiyor.
Adaylar birbirlerine saygılı...
Düzeyli bir seçim yarışı devam ediyor.
CHP adayı Ahmet Aras ile İYİ Parti adayı Mehmet Tosun arasındaki seçim mücadelelerinde ipi kimin göğüsleyeceği bugün yarın belli olacak.
İki taraf da kendinin önde olduğunu söylüyor.
Ahmet Aras’ın yarışa çok geç başlamasına rağmen arayı kapattığı belirtiliyor.
Meslektaşımız Mehmet Şehirli “Benim favorim Ahmet Aras” diyor...
Yaysat Gazete Dağıtım Şirketi’nin eski genel müdürü gazeteci kökenli Arsal Tüzüner de “Ben artık Bodrum’a yerleştim. CHP’yi destekliyorum. Oyum Ahmet Aras’ın” diyor.
Bodrum’da eskiden 11 Belediye vardı. Bu belediyelerden birinin 4 dönem başkanlığını yapan ve adının açıklanmasını istemeyen bir siyasetçi, CHP’nin Başkan Adayı Ahmet Aras’ın da bulunduğu kahvaltılı bir toplantıda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bodrum halkının yüzde 50’si CHP’lidir. Kalan diğer yarası İYİ Parti ile AKP arasında paylaşılacak. Bu bakımdan ben CHP adayının kazanacağını düşünüyorum.”
İddialı olan ve kazanacağına inanan Ahmet Aras’ın yanında bulunanlar da bu düşünceyi hararetle onayladılar.
İYİ Parti adayı Mehmet Tosun’a bizzat sordum:
“Sizin görüşünüz nedir?”
Güvenli bir ses tonuyla:
“Seçimi 4-5 puan farkla kazanacağım” dedi.
Bodrum’da 130 bin 972 seçmen var. En zayıf aday partisi nedeniyle AKP’nin Başkan Adayı Dr. Tahir Ateş...

TEBESSÜM

Dünya böylesini görmedi!


Eski bakan ve milletvekili Rifat Serdaroğlu, ülkemizin içinde bulunduğu durumu eleştirirken “Siyasal hayatımızda her şeyi gördük ama bu dönemdeki gibi usulsüzlüklere hiç tanık olmadık. Bu bilinen fıkra ama daha güzelini bulamadığımız için tekrarlıyoruz, affola!” diyerek şu fıkrayı anlatıyor:
Bir köylü, pazarda satamadığı kazını şalvarının içine saklayıp sinemaya girer.
Yanındaki koltukta bir kadın oturmakta ve elindeki külahtan fındık yemektedir.
Fındığın kokusunu alan kaz, şalvardan kafasını çıkarıp fındıktan bir tane kapar.
Kadın feryat etmeye başlayınca, film durdurulur, ışıklar yakılır ve görevliler kadının yanına gelip ne olduğunu sorarlar! Kadın şaşkınlık içinde;
“40 yılda her türlüsünü gördüm ama fındık yiyenini ilk defa görüyorum” der ve bayılır...

GÜNÜN SÖZÜ


Milletlerin başına gelenler kaza değil, kendi kararlarıdır!