Ülkede endişe, korku, kaygı, kaos ve pahalılık var.
Kimdir bunların sorumlusu?
İktidara göre “Bay Kemal”dir bütün bunları yapan...
Türkiye’de olumsuz ne meydana geliyorsa “Bay Kemal suçlu” diyorlar!
Sanki memleketi 17 yıldır AKP değil de, Kemal Kılıçdaroğlu yönetiyor!
Bay Kemal aşağı, Bay Kemal yukarı!
İnsaf be birader! Bu kadar haksızlık, bu kadar adaletsizlik olur mu?
AKP ekonomiyi berbat etti Bay Kemal suçlu! Enflasyon milleti yaktı, Bay Kemal suçlu...
İşsizlik, pahalılık, yoksulluk... Hep Bay Kemal’in suçu!
Kılıçdaroğlu olmasaydı AKP’yi yönetenler kendi hatalarını yükleyecek insan, konuşacak lâf bulamayacaklardı! Hedeflerinde hep Bay Kemal var!
Hemen herkes, bu iktidara teslim olmuş durumda... Dik duran bir Kılıçdaroğlu, bir de Meral Akşener var... Fakat haksızlık yapmayalım. Temel Karamollaoğlu’nu da unutmamak lâzım. Onlar ülkemizin umut ışıklarıdır.



Dindar geçinen yobaz takımı aslında dinsiz ve imansız... Aynı zamanda ahlâksız ve vicdansız!
İki yıldır kanserle mücadele eden 21 yaşındaki Neslican Tay’ın ölümünden sonra bu herif-i naşeriflerin (şerefsiz heriflerin) mesajları tüyler ürpertiyor.
Neslican kanserle mücadele ediyordu. Bir bacağı kesilmiş ama o iyimserliği ile yüzbinlerce insanın gönlünü kazanmıştı.
Genç kız dördüncü kez nükseden menhus kanser nedeniyle hayatını kaybedince vicdan sahibi insanların yürekleri yandı, herkes üzüldü, fakat...
Üzülmedikleri gibi haince vicdansızlık yapanlar da oldu.

★★★

Mesela bir şerefsizin attığı tweet şöyle:
“Neslican Tay ölmüş. Herkes ‘cennete kavuştu’ diyor. Orasını Allah bilir. Yalnız bu çıplaklıkla biraz zor!”
Bu kişinin “çıplaklık” dediği, Neslican’ın dizinin biraz üstündeki şortuyla çektirdiği fotoğraf...
Bu ahlâk yoksunu, mesajına o fotoğrafı da eklemiş...
Dindar geçinen böyle yobazlar, her türlü ahlâksızlığı yaparlar, küçük çocuklara tecavüz ederler, sonra da kendilerini ahlâk bekçisi gibi gösterip, kısa etekli kadınların cehenneme gideceğini söylerler...
Asıl cehennem öyle tiplerin bulunduğu yerdir!
Bu vicdansız yobaz takımı insanları dininden soğutuyor!

★★★

Karacoğlan der ki, her sözüm haktır,
Yiğit olmayanın yalanı çoktur,
Cehennem yerinde hiç ateş yoktur,
Herkes ateşini kendi götürür!

“Metin Feyzioğlu pek ucuza gitti” diyorlar!


Çok kişi gibi ben de onu seviyor, beğeniyordum...
Güçlülere karşı dik duruyor, hukuk sınırları içinde iktidarla ciddi bir mücadele veriyordu.
Fakat... Son davranışı hayal kırıklığı yarattı!
O da Saray’a teslim olup, birçok siyasetçinin yanı sıra hukukçu olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında yer aldı. Neden?
Hazırlanan Yeni Yargı Reformu paketinde 15 yıllık avukatlara “Yeşil Pasaport verilmesi hükmü” yer aldığı için” diyorlar...
Birçok okurum “Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Bey pek ucuza gitti” diye mesaj yolluyor. Aynı söylem Saray çevrelerinde de dolaşıyor!
Yazık oldu ve ülkenin bir umudu böyle söndü!
Bir zamanlar, muhalefet tarafından “Cumhurbaşkanı Adayı” gösterilmesi bile düşünülmüştü.
Feyzioğlu, 2014 yılında Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı sert konuşma nedeniyle zamanın Başbakanı Erdoğan’ı çileden çıkartmıştı. Erdoğan, arkasından gelen o dönemdeki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte salonu terk etmişti.
Şimdi aynı Metin Feyzioğlu’nun, sadece Yeşil Pasaport için değil, Adalet Bakanı olmak için makas değiştirdiğini iddia edenler de var!
Feyzioğlu hakkında yanıldığım için üzgünüm!

TEBESSÜM

Dil bilgisi dersi


Hanım öğretmen, dil bilgisi dersinde öğrencilere “Türkçe’deki zamanları” öğretiyor.
Bütün zamanları anlatan öğretmen örneklere geçiyor:
“Evet çocuklar. ‘Ben çok güzeldim’ cümlesini söylediğimde bu ‘geçmiş zaman’ olur...”
Çocuklar “Anladık” derler. Hanım öğretmen sorar:
“Peki ‘Ben çok güzelim’ dersem bu hangi zaman olur?”
Arka sıralarda oturan Temel parmak kaldırır.
“Peki, sen söyle bakiim, ne olur?” der öğretmen...
Temel cevap verir:
“Şimdiki zaman olur öğretmenim. Fakat aynı zamanda büyük bir yalan olur!”

GÜNÜN SÖZÜ

Gençlerine kitap okumayı sevdiremeyen ulusların sonu acıdır!