Saray yanlısı bir gazetenin ilginç manşeti şöyleydi:

“Türk ekonomisi uçuşa geçti!”

“Vay canına” dedim kendi kendime. Memlekette neler oluyormuş da, haberimiz yok!

Uçan uçana, kaçan kaçana!

Aynı gün eski bir meslektaşım telefon etti:

“Bunlar milletle dalga mı geçiyor yahu?” dedi, sonra kendi sorusuna kendisi cevap verdi:

“Yandaş basının görevi milletin gözünü boyamak, beynini yıkamaktır! Fakat bunlara inanan saf insanlarımızın sayısı her geçen gün azalıyor!”

“Kendi uçağımızı kendimiz yapacağız” diyorlardı ya... Demek ki, ekonomiye kanat takıp ilk Türk uçağını yaptılar!

Aynı gün elektrik fiyatları da uçtu. Yapılan yüzde 14,9’luk zamla bu yıl elektrik toplam yüzde 47 zamlanmış oldu. Doğalgazın uçuşu da aynı:
Yüzde 47.

Alkol, sigara, çay, oto gaz fiyatları da uçuyor. Simit fiyatları bile uçtu...

Zalim uçuşlar bir türlü durmuyor. Yeni zamlar kapıda!

Soralım: Uçtu uçtu ne uçtu?

Cevap: Umutlarımız uçtu!   



Bir kahramanı kaybettik.

Tümamiral Soner Polat dün toprağa verildi.

Değerli, zeki, cesur, yurtsever bir amiraldi. Ben onu tutuklandığı Balyoz Davası’ndan ve Aydınlık’ta yayınlanan vatanperver köşe yazılarından tanıyorum.

Balyoz Davası’nda 18 yıl hapse mahkûm edilen Soner Polat, en zor günlerinde bile eğilip bükülmemiş ve mahkemede dimdik durarak şunları söylemişti:

“Ben Tümamiral Soner Polat... Türk devletinin kuruluş ilkelerine sözde değil, özde, kalben bağlı bir Cumhuriyet Amirali olarak bu salonda ve diğer mahkeme salonlarında suni davalarda esir alınan tüm Atatürkçü, onurlu ve kahraman silah arkadaşlarımla aynı kaderi paylaşmaktan son derece mutlu, kıvançlı ve gururluyum.

Eğer Cumhuriyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri, içten ve dıştan ağır bir saldırı altında iken, dışarıda pişkin ve kayıtsız bir seyirci olsaydım kendimden şüphe ederdim. Ailem, yakınlarım ve gerçek dostlarım beni lanetlerdi.

Bugün görünüşte kaybetsek bile, tarihin şaşmaz adaleti, bizlerin haklılığını ve doğru tarafta olduğumuzu günün birinde mutlaka ortaya çıkaracaktır!

Bizler, para, pul, mevki, makam için bu görevleri yapmadık. Kendi askerine bu haksızlığı reva gören sivil-asker devletin bugünkü sahiplerine hakkımızı asla helâl etmiyoruz.

★★★

18 yıla mahkûm edilen ve “Ülkemiz için ne bedel varsa ödeyeceğiz” diyen Soner Amiral, 3,5 yıl hapis yattıktan sonra, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı ile 2014 yılında tahliye edildi.

Haksız hapis hayatı onun sağlığını bozmuştu.

Hastalığına rağmen Türkiye için düşünmeye ve yazmaya devam etti. “Gerçek güç kaynağı millettir. Millete rağmen hiçbir şey yapılamaz” diyerek bu konuda kitap yazdı.

Tepeden tırnağa, tam anlamıyla büyük bir vatansever olan Soner Amiral dün Levent Afet Yolal camiinde kılınan cenaze namazından sonra, sevenlerinin omuzlarında sonsuzluğa uğurlandı. Henüz 61 yaşındaydı... Mekânı cennet olsun.

Sır dolu bir intihar!


Ankara’daki korkunç intihar olayı hâlâ esrarını koruyor.

AKP milletvekili Şirin Ünal’ın evinde bir yıldan beri çalışan Özbekistanlı Nadira Kadirova, milletvekiline ait tabancayla canına kıymıştı.

Polis intihar olayının şüpheli olmadığı şeklinde bir rapor verdi.

Kadirova ailesinin avukatlığını üstlenen “Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı” Avukat Müjde Tozbey Erden polisle aynı fikirde değil.

23 yaşında, hayatının baharında olan genç kadının ölümünün şüpheli olduğunu, AKP’li milletvekilinin korunduğunu ileri süren Avukat Müjde Tozbey Erden “Savcılık olayı araştırmak yerine, tanıklara Nadira’nın fuhuş yapıp yapmadığını sorması onu kirletmeye yönelik bir uğraştır” diyor.

Cevap bekleyen sorular var:

- Nadira intihar mı etti, yoksa öldürüldü mü?

- İntihar ettiyse onu intihara sürükleyen sebep ne?

- Emniyet neden olayın daha ikinci günü alelacele intihar açıklaması yaptı?

- Evin ve silahın sahibi AKP Milletvekili Şirin Ünal neden hâlâ konuşmuyor?

Olayın mutlaka açıklığa kavuşturulması gerekir. Aksi halde şüpheler daha da artar.

TEBESSÜM

Doğuda bir köyün yakıt stoku!


Doğu Anadolu’da kış yaklaşırken, Valilik köylerdeki muhtarlara şöyle bir yazı göndermiş:

“Meteorolojinin verdiği bilgilere göre bu kış aylarının çok sert geçeceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu Valiliğimize acele olarak bildiriniz.”

Bir köy muhtarı yetkili makamlara hemen cevap yazmış:

“Yakıtımız pohtir, numarası yohtir, stokumuz çohtir...”

GÜNÜN SÖZÜ


Vicdanın temiz ise işte o zaman özgür bir insan sayılırsın!