PKK’nın başı Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana İmralı Cezaevi’nde. Yargılanması, Yargıtay tarafından cezasının onanması 100 günü bile bulmamıştı. Tamamen serbest bırakılmazsa bile cezasını evde çekmek için çaba gösteren Abdullah Öcalan, bu yüzden iktidarın istekleri doğrultusunda hareket ediyor. Kardeşi Osman Öcalan da, kendisine ceza verilmemesi halinde Türkiye’ye dönmek istiyor.

Seçim öncesi Abdullah Öcalan’ın, HDP seçmeninin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde tarafsız kalmasına ilişkin çağrısı, Osman Öcalan’ın de TRT’den HDP’lilere, oylarını Binali Yıldırım’a vermesi yolundaki konuşmasının HDP’lileri bir ölçüde etkilediği anlaşıldı.

“DOLABA KALDIRDIM”

Osman Öcalan, PKK’nın silahlı kanadının yıllarca sözde komutanlığını yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1993 yılında gerçekleştirdiği Kuzey Irak harekatında, askerimizle “Cephe savaşı” emrini Öcalan verdi. Örgüte o dönem en büyük darbe indirildi. Öyle bir noktaya gelindi ki, teröristler teslim olacaktı. Ancak, Talabani teröristleri kendi bölgesine çekti ve böylece örgütün tamamen yok olmasını önledi.

Örgütün ağır kayıplarından sorumlu tutulan Osman Öcalan, Abdullah Öcalan’ın talimatıyla yargılandı. Etkili görevden alındı ve İran’a gönderildi. Orada sürgün hayatı yaşadı. Öyle bir dönem geldi ki, “Ferhat” kod adlı Osman Öcalan, örgütün önemli isimlerinden “Botan” kod adlı Nizamettin Taş ve bunlara yakın yaklaşık 300 terörist, PKK’nın gidişatına karşı çıktı ve örgütten ayrıldı. Osman Öcalan, “Askeri kıyafeti dolaba kaldırdık” dedi. Evlendi, çocuğu oldu. Sonra eşinden ayrıldı, ikinci evliliğini yaptı.

Önce fırıncılık yaptı ama tutturamadı. Sonra market açtı. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından hakkında yakalama ve tevkif müzekkeresi niteliğinde olan “Kırmızı Bülten” çıkarıldı. Böyle bir bülten olmasa bile Öcalan hakkında mahkemece verilmiş yakalama kararı da bulunuyor.

PARTİLERE GÖRE DAĞILIM

Daha önce CHP Parti Meclisi üyelerine milletvekili genel seçimleriyle ilgili rapor sunan Mehmet Günal Ölçer başkanlığındaki çalışma grubu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçlarını karşılaştırdığında ilginç bir tablo ortaya çıktı. CHP, İYİ Parti, MHP seçmenleri önceki seçime göre sandığa daha fazla gitti. 31 Mart seçimine göre HDP’li seçmende yüzde 1.8, SP’li seçmende ise sandığa gidişte yüzde 2.3,  AKP’li seçmen oranında da 0.2 azalma oldu. Bir de mahallelere göre oy dağılımlarını inceleyelim:

AKP seçmeninin yoğun olduğu mahallelerde: Seçmen daha az sandığa gitti. Daha az geçersiz oy verdi. İmamoğlu’na desteğini artırdı, Yıldırım’a azalttı. MHP seçmeninin yoğun olduğu mahallelerde: Seçmen daha çok sandığa gitti. Daha az geçersiz oy verdi. İmamoğlu’na desteğini artırdı, Yıldırım’a desteğini azalttı. CHP seçmeninin yoğun olduğu mahallelerde: Seçmen daha çok sandığa gitti. Daha az geçersiz oy verdi. İmamoğlu’na desteğini artırdı, Yıldırım’a desteğini azalttı. İYİ Parti seçmeninin yoğun olduğu mahallelerde: Daha çok sandığa gitti. Daha az geçersiz oy verdi. İmamoğlu’na desteğini artırdı, Yıldırım’a desteğini azalttı.

SANDIĞA GİDEN AZALDI

HDP seçmeninin yoğun olduğu mahallelerde: Seçmen daha az sandığa gitti. Daha az geçersiz oy verdi. Ancak en yüksek geçersiz oy oranı HDP’li seçmenin yoğun olduğu mahallerde çıktı. İmamoğlu’na destek arttı, Yıldırım’a azaldı. AKP’nin son anda yaptığı Abdullah Öcalan’ın mektubu ve kardeşi terörist Osman Öcalan’ın televizyona çıkarılma hamleleri, HDP seçmeni nezdinde daha az sandığa gitmek ve daha çok geçersiz oy vermek şeklinde karşılık buldu.

Saadet Partisi seçmeninin yoğun olduğu mahallelerde: Seçmen daha az sandığa gitti. Daha az geçersiz oy verdi. İmamoğlu’na desteğini artırdı, Yıldırım’a desteğini azalttı. DSP seçmeninin yoğun olduğu mahallelerde: Seçmen daha az sandığa gitti, daha az geçersiz oy kullandı. İmamoğlu’na desteğini artırdı, Yıldırım’a desteğini azalttı.

Sonunda Ekrem İmamoğlu da ikinci kez mazbatasını almış oldu.