30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97’nci yıl dönümünde, Mustafa Kemal ve askerlerinin Mili Mücadele’nin önsözünü yazdıkları destanlar diyarı Çanakkale’de idik.
Sayılan ve sevilen Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın davetiyle gittiğimiz kentte, konakladığımız otelin yetkilileriyle sohbetimiz sırasında, 5 yıllık geçmişi olan binanın temeli kazılırken, 250 kilo ağılığında patlamamış bir top mermisinin bulunduğunu öğrendik.
Yörede hâlâ denizden ve toprak altından savaş kalıntısı çıkararak geçimini sağlayanların olduğunu da...

★★★

Çanakkale’de belgesel gösterimine hazırlanırken, bir yandan da Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin büyük zaferle kazanıldığı Dumlupınar’ı düşünüyordum.
Özellikle Dumlupınar Şehitliği’ne gelenlerin sayısında eskiye oranla bir artış olup olmadığını çok merak ediyordum.

★★★

Zihnimi kurcalayan sorulara cevap niteliğindeki mesaj, akşama doğru geldi.
Eski Belediye Başkanı Niyazi Tezcan’ın yazdıkları çok etkileyiciydi.
Dumlupınar’ın unutulmuşluğunu ve makus talihini birlikte sona erdirmeye çalıştığımız Niyazi Bey, şöyle diyordu:
‘Değerli Uğur Ağabey,
Bugün Türkiye’nin her köşesinden insanlar şehitliğe geldiler.
Orada 7’den 77’ye çok güzel bir ziyaretçi kitlesi vardı.
Hiç abartmadan söylüyorum; 10 kişiden 8’i, burayı sizin sayenizde tanıdığını söylüyordu.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nda, Dumlupınar Şehitliği’nde bu görüntüler vardı.


★★★

Ziyaretçileri dinlerken içimi tarifi mümkün olmayan güzel duygular kapladı. Onlarla konuştukça, sizi oraya davet etmemin ve bizi kırmayıp gelmenizin ne kadar isabetli bir karar olduğunu bir kez daha anladım. O tarihe kadar sergilenen unutturma çabalarının toplum vicdanında büyük tepki gördüğünü fark ettim.

★★★

Başta ebedi BAŞKOMUTANIMIZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve tüm şehitlerimiz için yaptıklarınıza, Dumlupınarlılar adına sonsuz teşekkür ederim. Sizi fahri hemşehrimiz ilan etmekle ne iyi bir karar vermişiz...”

★★★

Toplumun Dumlupınar’ın unutulmuşluğuyla yüzleşmesini sağlamak amacıyla büyük gayretler sergileyen Niyazi Tezcan’a teşekkür ediyorum.
Ayrıca her şeyimizi borçlu olduğumuz zaferi kazananların aziz hatıralarına hürmeten yaptıklarımızın, onların bize armağanları karşısında bir hiç olduğuna inanıyorum.