Tüm Çin’de 2 bin 500 civarı Covid-19 vakası olduğunu söyleyen Weihua, Mengü’nün “Çin bu savaşı kazandı diyebilir miyiz?” sorusunu “Virüs tüm dünyada bitmeden Çin’de bir zafer kazanmış olmayız, hepimiz aynı gemideyiz, bir kader birliğini paylaşıyoruz” diyerek cevapladı.


Mengü, Wuhan’daki karantinanın ışıklı bir şov ve gösterilerle kaldırılmasını hatırlatarak, bu konuyla ilgili The Guardian gazetesinin bir haber yaptığını, Guardian’a konuşan bazı Çinli vatandaşların bu karantinanın bittiğine inanmadığını hatta Çin Halk Cumhuriyeti’nin PR’ı olarak algıladıklarını söyledi.


Weihua, karantinanın kalkmasının Çin’de virüsün tamamen bittiği anlamına gelmediği belirtti ve Çin’de halen 2500 civarında vaka sayısı olduğunu söyledi. Öte yandan Weihua, Batı ülkelerini Çin’e karşı önyargılı olmakla suçladı.


Mengü, Weihua’ya bu güvensizliğin sebebini sordu ve “Bu güvensizliğin sebebi başta Çin Halk Cumhuriyeti’nin bu hastalıkla ilgili detayları paylaşmaması, bu hastalığı ilk tespit eden doktor Li Venliang’ı arkadaşlarıyla beraber gözaltına alması, sonradan özür dilediniz ailesinden ama olan oldu. Yani biraz bu hastalığı ciddiye almadınız ya da devleti korumak için bu hastalığı saklamaya çalıştınız, bu güvensizliğin sebebi bu olmasın?” dedi.


Weihua, virüs ile mücadele ederken hayatını kaybeden Dr. Venliang ve diğer tüm sağlıkçıların Çin devleti tarafından şehit ilan edildiğini belirterek söze başladı ve Venliang’ın hiçbir zaman tutuklanmadığını, hastalıkla ilgili paylaşımının ardından yerel polisler tarafından çağırılarak sorgulandığını ve uyarıldığını söyledi. Weihua, bu uygulamanın yanlış olduğunu da belirtti.


BATI BİZİ SUÇLUYOR, ÇÜNKÜ...


Neden batı ülkeleri bizim verdiğimiz rakamlara güvenmiyorlar? Kimse bizi bizden daha iyi bilemez” diyen Weihua’ya Mengü, Çin’in otoriter bir rejime sahip olduğunu hatırlatarak, bu tür otoriter devletlerde her bilginin açıklıkla, netlikle paylaşılmadığını söyledi ve “Çin’in daha önceki politikalarıyla da ilgisi olabilir mi bu önyargının sizce?” sorusunu yöneltti.


Weihua ise, buna katılmadığını söyleyerek Çin’in bu virüse karşı büyük bir mücadele verdiğini, yoğun tedbirler aldığını gerek devletin gerekse de vatandaşların bu konuda çok fazla fedakarlık gösterdiğini anlattı. Mengü araya girerek bu önyargının Çin’in virüsle olan mücadelesinden kaynaklanmadığını, Çin’in dünyayı bu virüse karşı geç bilgilendirdiği için bu sebepten önyargıların hedefinde olabileceğini söyledi.


Bu önyargının sebebini ise şu şekilde açıkladı:


* Batı ülkeleri Çin’in ne kadar büyük bir fedakarlık yaptığını bilmiyorlar, o yüzden güvenmiyorlar. Mesela şu an Çin’de, biraz önce dediğim gibi ‘2 bin 500 civarı vaka sayısı var’ dediğimde birçok insan buna güvenmiyor. Yani ‘Wuhan karantinası bitti” diyoruz ama bazı insanlar “Çin, ekonomisini kurtarmak için yapıyor, aslında çok vaka var’ diyor.


* Neden böyle bir zihniyet var? Bir benzetmeyle anlatayım, siz biliyorsunuz, son yüzyılda ABD ve Avrupa teknoloji ve diğer konularda dünyada lider düzeyinde. Şu anda bir sınav çıktı, şimdiye kadar onlar her sınavda 100 puan, 90 puan alırken Çin 60 puan alıyordu. Ama bu sefer bu sınavda Çin 90 puan aldı.

Weihua’nın bu cevabının üzerine Mengü, “Yani ‘Çin’in geldiği noktayı kıskandılar, ondan böyle düşünüyorlar’ mı diyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Weihua ise şöyle yanıt verdi:


“Aslında tam olarak öyle değil. Onlar Çin’in aldığı önlemler kadar önlem almadı, bu işe Çin kadar önem vermediler. Şimdi kendi işleri kötü gidince Çin’i sorumlu tutmak istiyorlar. Kendi sorumluluklarını hafifletmek için, bu hesabı kendileri vermek yerine Çin’i bundan sorumlu tutmak istiyorlar. Ben böyle düşünüyorum."


NEDEN O 1.5 AYLIK FARK


Weihua, konuyu en başından anlattı ve tüm dünyanın bu konuya objektif yaklaşması gerektiğini, Çin’in virüsle mücadeleyi çok ciddiye alarak yürüttüğünü belirti:


* Şu anda geriye baktığımız zaman çok objektif olmamız gerekiyor. 27 Aralık tarihinde, Wuhan’daki doktorun kendisine gelen üç tane nedeni bilinmeyen zatürre hastasının olduğunu bildirdik. İki gün sonra Hubei eyaletinin Wuhan kentinin Sağlık Komisyonu ekipleri araştırma yapmaya başladılar. İki gün sonra, 31 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Ulusal Sağlık Komisyonu’ndan ekipler Wuhan’a vararak yerinde incelemelere başladılar. Aynı gün Çin, bu bilgileri Dünya Sağlık Örgütü’yle (DSÖ) paylaşmaya başladı.


* 3 Ocak'tan itibaren Çin, bizim elimizdeki bilgileri DSÖ ve bazı ülkelerle paylaştı. Daha sonra bu virüsün dizilimini rekor bir hızla keşfettik ve bunu da DSÖ ile paylaştık. Sizin de söylediğiniz gibi 23 Ocak tarihinde Wuhan’ı, yani 11 milyonluk bir şehri karantina altına aldık.

* Şimdi örnek vermek istiyorum. ABD’deki durum ne zaman ciddiye bindi? Bir ay kadar önce. Bir ay önce derken, mart ayının başında. 23 Ocak ile mart ayının başı arasında bir buçuk aylık bir süreç var. Neden önlem alınmadı? Çin’in 11 milyonluk bir şehri karantinaya alması bu işi ne kadar ciddiye aldığını göstermiyor mu?”

Weihua, virüsün oldukça yeni bir virüs olduğunu, Çin virüse dair tüm bilgilerin tüm dünya ile paylaşıldığını ancak bu bilgilerin halen yetersiz olduğunu söyledi.


Çin’in rekor zamanda virüsün dizilimi keşfettiğini belirten Weihua, halen ilacının, aşısının bulunmadığının bunun birkaç günde yapılabilecek bir iş olmadığını da söyledi.


İŞBİRLİĞİ DEVAM EDECEK


Tüm dünyada diğer bir tartışma konusu da Çin’den gelen tıbbi malzemelerin sorunlu çıkması. Mengü, Weihua’ya Türkiye’de, Hollanda’da ve İspanya’da Çin'den gelen malzemelerin sorunlu çıkması konusundaki düşüncelerini sordu.


İki gün önce de Çin Devlet Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir telefon görüşmesi yaptığını belirten Weihua, Türkiye ve Çin arasındaki işbirliğinin, Çin’den tıbbi malzeme alımının devam edeceğinin bu görüşme ile teyit edildiğini açıkladı.


Daha önceden sorunlu olan test kitlerinin Çin’deki, devlet tarafından onaylanmamış bir firmadan gönderildiğini söyleyen Weihua, kendilerinin yönlendirmeleri sonucunda Sağlık Bakanlığı’nın daha güvenilir firmalarla irtibata geçtiğini ve çok sayıda test kiti alımı yapıldığını söyledi.


Şu an Çin’in tüm dünyaya tıbbi malzeme sattığını söyleyen Weihua, İspanya’daki test kitlerinin de sorunlu olduğunun iddia edildiğini söyledi ve İspanya’daki bazı insanların bu kitleri talimatlara göre kullanmadığını, o sebepten kitlerin doğru çalışmadığını öne sürdü.


Mengü, Avusturalya’nın “Çin’den gelen 800 bin maske kusurlu” açıklamasını da hatırlattı. Weihua, buna dair bilgisinin olmadığını, o sebepten yorum yapmayacağını söyledi ve “Sorun çıkabilir, nerden çıkmaz ki? Ama bu konuda bilgili olmadığım için yorum yapmayacağım. Bu örnekler üzerinden Çin’den gelen tüm malzemelerin kusurlu olduğunu söylemek haksızca” dedi.


AYNI GEMİ BENZETMESİ


Mengü, Weihua’ya son olarak, “Şimdi son durum 2 bin küsur vakar diyorsunuz. Çin bu savaşı kazanıyor diyebiliriz ve bunu virüsü izole ederek mi başardınız. Bunun başka yolu var mı?” sorusunu yöneltti.


Weihua şu an için Çin’in bir zafer kazanmadığını şu sözlerle açıkladı:


* Tabii ki ‘Çin için şu an zafer kazandı’ diyemiyoruz. Çünkü bütün dünya ile birlikteyiz, bu virüs dünyada bitmezse Çin’de de bittiğini söyleyemeyiz. Çünkü aynı gemideyiz, aynı dünya köyündeyiz, bir kader birliği içerisindeyiz. Ayrıca şu anda Çin’de de bitmedi. 2500’den fazla vaka var.


* Ayrıca çok yeni bir virüs ve halen virüs ile ilgili yeterince bilgiye sahip değiliz. Bu salgın ne kadar sürecek kimse bilmiyor, ayrıca dünyada çok vaka çıktığı için biz buna çok üzüldük. Virüs insanlığı ortak düşmanıdır ve bu virüsü birlik ve beraberlik içinde ortak yenmemiz gerekiyor.