Türkiye’nin yetiştirdiği, evrensel bilgi birikimine katkıda bulunan başarılı bilim insanlarını ödüllendiren Koç Üniversitesi Rahmi
M. Koç Bilim Madalyası geçtiğimiz hafta online bir törenle 2019 ve 2020 yıları için ayrı ayrı iki bilim kadınına verildi. 2019 ödülünü Cornell Üniversitesi Sosyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Garip, 2020 ödülünü ise İsviçre’de Biyomühendislik Enstitüsü’nden Prof. Dr. Hatice Altuğ aldı. Her iki isim, pek çok önemli bilim insanımız gibi çalışmalarını yurtdışında sürdürüyor. Göç konusunda çalışmaları ile ses getiren, Rahmi M. Koç Bilim Madalyası 2019 sahibi Prof. Garip, “İnsanları göçe iten, umutsuzluktur. Savaştan çok da farklı değil; yoksulluk, işsizlik göçü tetikliyor. Gelir eşitsizliğini ülkeler içinde de arasında da çözemedikçe sıkıntısını daha uzun yıllar yaşayacağız” dedi.

ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ

Türkiye sizin gibi çok önemli değerlerini yurtdışına beyin göçü veriyor. Bunun nedeni ne size göre?

Oysa doktora için Amerika’ya ilk gittiğim yıllarda tam tersine bir beyin göçü başlamıştı. Ancak sonra gelecekle ilgili umutlar yavaş yavaş sönmeye başladı. Yurtdışına gidip sıfırdan başlamak, insanın ülkesini bırakması çok zor bir karar. Ama uzun vadede bir umut ışığı olsa ben bu hareketin hemen tersine döneceğine eminim. Ekonomik sıkıntılar ve pandemiden dolayı önümüzü göremediğimiz bir dönemdeyiz.

HİKAYEYİ KAYBETTİK

Çocuklarımızın da en büyük hayali yurtdışına gitmek olmaya başladı. Size göre çıkış nerede?

Türkiye’nin büyüyen ve gelecek vadeden bir ülke olmasını sağlamak gerek. O kadar büyük bir gücümüz var ki Türkiye’de. Rahmi M. Koç Bilim Madalyası 2020’yi alan Prof. Dr. Hatice Altuğ da ben de, bu ödülü alan tüm insanlar da Türkiye’nin eğitim sisteminden, devlet okullarından çıkmış kişileriz. Çok iyi özel üniversitelerimiz de var. Çok parlak bir gençliğimiz var ama Türkiye’nin umut veren geleceği hikayesini biraz kaybettik. Ben bu bilim madalyasını uzun vadede köprüleri kurmak için atılan bir adım olarak görüyorum. Bizim için bu madalyada en önemlisi Türkiye ile bağımızın güçlenmesi oldu.

Prof. Dr. Filiz Garip

ÇOĞUMUZ GÖÇMEN


Göç konusuna ilginiz nasıl başladı?

Boğaziçi Üniversitesi endüstri mühendisliğinin ardından Princeton’da sosyolojiye yöneldim. Harvard’da ders verirken göçe odaklandım. Meksikalı göçmenler hakkında yapay zekayı kullanarak araştırma yaptım. Dünya nüfusunun büyük kısmı göçmendir. Ailem de göçmen. Bulgaristan’dan doğduğum yıl, 1978’de bir valizle Türkiye’ye geldiler ve çocukluğum o tren yolculuğunu dinleyerek geçti.

Kuraklık kaynaklı yeni bir göç dalgası gelecek


Coronavirüs ve kuraklığın göç hareketini nasıl etkilemesini öngörüyorsunuz?

Coronavirüs hareketi kısıtladığı için göçü yavaşlattı. Ancak sınırlar açılır açılmaz şimdiye kadar bekleyen insanlarla göçte ani bir artış görebiliriz. Küresel ısınma, ekstrem iklim olayları ise göç üzerinde büyük bir etki gösterecek. Türkiye’de de İç Anadolu gibi bölgelerimiz bunun sıkıntısını çekecek. Bir iç göç dalgasının başlaması çok muhtemel. Burada da bence bir eşitsizlik var. Çünkü küresel ısınmaya en çok katkıda bulunanlar Amerika, Avrupa gibi ülkeler ama en negatif etkilenecek ülkeler yine gelişmekte olan ülkeler olacak.

Göç yükünü zenginler değil bizim gibi ülkeler sırtlanıyor


Türkiye’nin Suriyeli göçmenlerin yükünü sırtlanmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Bu büyük bir sorumluluk. Aslında çok bilinmeyen bir gerçek var ki dünyada ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkeler göç alıyor. İnsanlar sanıyor ki Amerika’ya, Avrupa’ya göç var ancak ağırlıklı olarak kapılarını açanlar Nijerya, Ürdün ve Türkiye gibi ülkeler. Bu hem gelişmekte olan ülkeler hem de göçmenler için haksızlık. Bunu, dünyadaki büyük eşitsizliğin bir parçası olarak görüyorum.