POLİÇENİZİ ZAMANINDA YENİLEYİN
Birinci sebep olarak kasko sigortalarının aracı sadece hareket halinde korumadığının altını çizen Özer, “Kasko sigortası araca park halinde veya hareketsizken oluşacak hasarlara karşı da teminat sağlıyor. Çok değil 2017 Temmuz ayında İstanbul’da meydana gelen dolu hadisesi hâlâ hafızalarda. Yaklaşık üç dakika süren bu olay sonrası 180 bin araç hasar gördü. Ödenen hasar tutarı ise 1 milyar 400 bin TL civarında gerçekleşmişti. Bu araçların yüzde 90’ı park halindeydi. Öte yandan sigorta şirketlerine gelen hasar ihbarlarının yaklaşık yüzde 38’inin park halinde meydana geldiğini de unutmamak lazım” diye konuştu.
Özer, ikinci sebebi ise şöyle açıklıyor: “Herkesin bildiği gibi kasko sigortalarında hasarsızlık indirimi olan sigortalılar; olmayan sigortalılara göre çok uygun primlerle poliçe yaptırmakta. Birçok sigorta şirketinin uygulamalarına baktığımızda ise hasarsızlığın devam etmesinin ön koşulu, yenilemelerin zamanında yapılmış olmasıdır. Ekonomik olarak kâr edeceğini düşünüp, poliçesini yeniletmeyen bir sigortalı; birkaç ay sonra pandemi sorunu çözüldüğünde poliçe yaptırmak istediğinde, poliçesini zamanında yeniletmediği için çok yüksek primlerle karşılaşacaktır. Hatta birçok şirket teklif dahi sunamayacaktır.”
KASKONUZU DONDURMAK AVANTAJ DEĞİL
Sigortacılığın önde olduğu ülkelerde kaskoda poliçe dondurma yöntemlerinin aslında avantaj olmadığını söyleyen Özer, şöyle devam etti: “Şu an ülkemizde de bu ve benzeri talepler sigorta şirketlerine ulaşıyor. Ülkemizdeki uygulama daha çok poliçe vadesini durdurmaya yönelik olduğundan taleplerde bu yönde geliyor. Fakat burada vade durduğu tarihten itibaren araçların teminatsız kaldığı da unutulmamalıdır. Bu süre zarfında meydana gelebilecek hasarlarla ilgili talep de yapılamayacaktır. Bu nedenle bu pandemi sürecinin geçici olduğunu unutmadan, poliçelerimizi zamanında yeniletmeli ve olası daha büyük sorunların önüne geçmeliyiz.”
