✔ AA, 27 Aralık 2019’da, SÖZCÜ’yle ilgili verilen cezaları dünyaya ‘çarpıtarak’ geçmişti


✔ AA’nın, SÖZCÜ Gazetesi’nin kurucu sahibi Burak Akbay’la ilgili ilk vukuatı da bu değil


 Ajans, 27 Mayıs 2017’de de Akbay’la ilgili 3 gizli tanığın ifade verdiği yalanını yazdı


 FETÖ döneminden kalma alışkanlığını sürdüren AA, ‘algı operasyonu’nun sürdürdü




TDK’ya göre ‘Algı’nın tanımı:

“... Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma...”

Algı operasyonu: “... İnsanı veya toplumu, istenilen şekilde düşünmeye ikna etmek için etkilemek.”

Akademisyen ve yazarlara göre de ilk kez ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından kullanılan algı operasyonu için şu tanımlama yapılıyor:

“... Yabancıların her seviyedeki istihbarat birimleri ve liderleri de dahil olmak üzere... Bu ülkelerdeki geniş kitlelerin kendi hedefleri doğrultusunda tavır almaları ve resmi adımlar atmalarını sağlamak amacıyla, seçilmiş bilgi akışını ve somut belgeleri yönlendirerek ya da reddedilmesini sağlayarak, kitlelerin hislerini, düşünce sistemlerini etki altına almaya çalışmak için yürütülen eylemlerin tamamı...”

Yani...

Algı yönetimi/operasyonu, bilginin veya gerçeklerin nasıl algılandığının veya nasıl algılatılacağının kontrolü.

Adolf Hitler’in propaganda bakanı Paul Joseph Goebbels, Nazi liderlerine verdiği konferanslarda büyük yalanlar söylemenin, sıkça tekrar etmenin devrimin en önemli aracı olduğunu dile getirmişti.

O zaman yılın ilk gününe gidelim...


AA’ya soruyorum: Algı operasyonunun talimatını kimden, ne zaman aldınız?


1 Ocak günü yazdık...

“Devletin ajansından SÖZCÜ davasında algı operasyonu...”

Haberi hatırlatalım: “... 27 Aralık’ta İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi kararını açıkladı. Gazeteciliğin yargılandığı davada mahkeme, SÖZCÜ yönetici ve yazarlarına, basın ve hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecek cezalar verdi. Devletin ajansı Anadolu Ajansı (AA) ise inanılmaz bir algı operasyonuna imza attı. Haberi Türkiye’deki abonelerine olduğu gibi duyuran AA, dünyadaki abonelerine ise gelişmeyi ‘yalan’ katarak aktardı. Devletin ajansı, SÖZCÜ’nün sahibi Burak Akbay’la ilgili ‘olmayan’ tanıkların, ‘olmayan’ ifadelerini haberine koyarak, dünyayı davanın meşruiyetine inandırmaya çalıştı. AA’nın İngilizce haberinde, “Mahkeme daha önce Akbay’ın yurt dışında FETÖ ile bağlantıları olduğunu söyleyen, adı açıklanmayan, basından 3 tanığı dinledi” ifadesini kullandı.” AA’nın algı operasyonunu SÖZCÜ ortaya çıkarmış oldu...

Bitmedi...

Bu ‘algı operasyonu’nun, ‘bilginin veya gerçeklerin nasıl algılandığının veya nasıl algılatılacağının kontrolü’nün başlangıcı, 27 Mayıs 2017... Yani...

19 Mayıs 2017’de SÖZCÜ’ye yönelik başlatılan operasyondan 8 gün sonra. Nasıl mı? İlk önce 27 Mayıs 2017 tarihli AA’nın Türkçe servisindeki haberi okuyalım:

Hakkında gözaltı kararı bulunan Akbay için tutuklamaya yönelik yakalama karar çıkarılması talep edildi.”

Peki aynı AA... Devletin ajansı...

27 Mayıs 2017’de uluslararası kamuoyuna haberi nasıl servis etti: “The court heard three unidentified witnesses from the media who said Sozcu owner Burak Akbay had FETO links abroad. Akbay could not be arrested as he is currently outside Turkey.”

Çevirelim:

“Basından kimlikleri açıklanmayan ve Akbay’ın yurtdışında FETÖ bağlantıları olduğunu söyleyen üç tanık, mahkeme tarafından dinlendi. Akbay, hala Türkiye dışında olduğu için yakalanamadı.” Evet...

Algı operasyonu nasıl yapılır?

İşte AA’nın yaptığı gibi…!

Biz bunların,12 Haziran 2007’de Fetullah dönemiyle başlayıp bittiğini zannediyorduk, bitmemiş...

O zaman bir kez daha soralım:

Türkçe haberinizde bulunmayan uydurma-yalan bilgiyi, İngilizce metninize neden soktunuz?

Dosyada bulunmayan “Basından adı açıklanmayan 3 tanığı” nereden uydurdunuz?

Bu algı operasyonunun talimatını kimden aldınız?

AA, 15 Temmuz akşamı, Tayyip Erdoğan’ın 5 dakikalık açıklamasını neden geçemedi?




Tarih 19 Mayıs 2017... İktidara yakın yayın politikasıyla bilinen Star gazetesinin yazarı Ardan Zentürk, darbe girişiminin ardından Fetullah Gülen’e yönelik başlatılan soruşturma kapsamında SÖZCÜ çalışanları hakkında verilen gözaltı kararına tepki göstermişti.

“Önce Oğuz Güven’in tutuklanmasını anlayamadım, şimdi de ‘Sözcü’ operasyonunu. Sayın Bekir Bozdağ, bir bakıp aydınlatır mısınız? 15 Temmuz akşamı Anadolu Ajansı’nın geçmediği o 5 dakikalık ilk açıklamayı da ilk Gökmen Ulu (SÖZCÜ muhabiri)  internetten servis etti, şimdi ne oluyor? Yapılan işlerden kaygılıyım. Yargı sistemi içinde ne olduğunu bilmek durumundayız, şakası yok.”

Bitmedi...

Sabah yazarı Mahmut Övür de 19 Kasım 2016’da şöyle yazmıştı:

“... Üzerinden 4 aydan fazla geçti ama hâlâ o 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk konuşmasına ilişkin soru işaretleri giderilemedi. Olayı biraz açalım. O gece darbe veya kalkışma 22.30’dan sonra netleşince Cumhurbaşkanı Erdoğan da bulunduğu Marmaris’te yerel gazetecileri çağırıyor ve bir açıklama yapıyordu. Ancak bu açıklama Anadolu Ajansı (AA) dahil hiçbir yerde yayınlanmadı. Sorunun en önemli muhatabı hiç kuşkusuz AA ve Genel Müdürü Şenol Kazancı. Kazancı’yı TRT World gecesinde görünce o geceyi sordum. O da hem o gece yaşanan kaosu, karmaşayı hem de o konuşmanın başına gelenleri anlattı: ‘Bize sadece cep telefonu üzerinden bir görüntü gönderildi ama o da kullanılacak gibi değildi. Tabii biz açıklamayı yazılı olarak abonelerimize geçtik ancak görüntü aktarmada sıkıntı yaşadık. Devreye bir de görüntünün önce İstanbul’a geçilip izin alınması meselesi girince iş uzadı ve yayın gerçekleşmedi. Burada arkadaşlarımızın ihmali de söz konusu. Bu yüzden de soruşturma açtık. Olay budur.’...”

SORU ŞU: Şenol Kazancı, AA soruşturmasının son durumunu kamuoyuna neden açıklamadı?