FETÖ’nün Solcuları kitabının yazarı Hikmet Çiçek, 12 Nisan 2015 tarihinde şöyle yazıyordu: “... Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin Çevre Sokak’taki lokali tarihi bir buluşmaya tanık oluyordu. Yıl 1987... Geçen günlerde yitirdiğimiz gazeteci Ünal İnanç’ın oğlu Özgür’ün sünnet düğünü yapılıyordu. ‘Ünal Baba’nın oğlunun düğününde bakanlar, milletvekilleri, gazeteciler, MİT mensupları ve polis şeflerinin çokluğu göze çarpıyordu. 1984-88 arasında Terör ve Asayişten sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olarak çalışan Mehmet Ağar da oradaydı. O dönemde MİT’te şube müdürü olarak görev yapan Mehmet Eymür de... Ağar, Eymür’ün yanına yaklaşarak ‘Nasıl yazarsın o raporu’ diye çıkışıyor. Eymür cevap veriyor. Düğün neredeyse bir kavgaya sahne olacak. ‘İki Mehmet’in bir araya geldikleri son buluşmadır bu. Artık kılıçlar çekilmiştir.”

Mehmet Ağar’ı öfkelendiren 2000’e Doğru’nun 14 Şubat 1988 tarihli “MİT raporunu hazırlayanlar/Ses kayıtlarını açıklıyoruz” kapak dosyasıydı... O raporu açıklayana da sızdırana da dokunulmadı... Gazeteci sadece görevini yapmış ve tarihi bir raporu ‘halkın bilgi alma hakkı’ adına yayımlamıştı.



Tarih 4 Eylül 1988...

NOKTA Dergisi, 1987 yılında medyaya yansıyan 1. MİT Raporu’nun eklerini yayımladı. Tam 125 sayfa... Özel ekti... Arşivimde duruyor... Devletin tepe yöneticilerinin iş, aşk ve siyaset trafiği raporda ayan beyan anlatılıyordu...

Sonuçta bu rapor sızdırılmış ve gazetecilik devreye girmişti. NOKTA Dergisi de yayımlamıştı...

Dünyada da böyledir...

Gazeteci belgeye ulaşır, gerçekliğini doğrular, taraflara sorar ve yayımlar...

Ya da... Araştırır, ortaya çıkarır ve yayımlar...

Yakın tarihimiz WikileaksPanama vs... belgeleridir...

Biraz daha geriye gidersek... ABD eski Başkanı Richard Nixon’un istifasına neden olan Watergate skandalıdır...

O kadar çok örnek var ki...

Nereye mi geliyorum?

6 köşe yazısı ve tapeler


Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, TELE 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ve Astsubay Erdal B. hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Yargılamayı Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi yapacak.

180 sayfadan oluşan iddianamede tüm sanıklar için 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep edildi. 112 gündür tutuklu olan Müyesser Yıldız’a yapılan suçlama, Astsubay Erdal B.’den aldığı ‘gizli’ bilgiler, 6 köşe yazısı ve tapeler... Yazılara bakıyorum hala Odatv’de duruyor... Yayın yasağı yok... Gazetecinin aldığı bilgiler de ‘sır’ değil... Açık bilgi! (Bu arada unutmayın, gazeteci ‘sır’ bilgiye de ulaşmak ister... Doğrulatır ve yazar...)

Bu iddianame ne anlama geliyor? Anlatalım...

Menzil... İfşa... Metastaz...


Soner Yalçın, 16 Haziran 2020’de şöyle yazmıştı: “... Birileri... Tıpkı FETÖ döneminde olduğu gibi gerçek gazetecilerin yazmasının-konuşmasının önüne geçmek istiyor. Büyük hatadır: Bırakınız yazalım... Bırakınız konuşalım. Bu ülke menfaatinedir. Anlatmadan-yazmadan-yorumlamadan gazetecilik olmaz. Tek yanlı haber doğru değerlendirme yapmayı güçleştirir. Gazetecilik, hürriyetin ayrılmaz parçasıdır. Bilgi-haber olmayan yerde cehalet olur. Gazeteciliği özgürleştirin...”

Bize ‘yazmayın’ deniyor...


Örneğin...

Saygı Öztürk ‘Menzil’ kitabını, Soner Yalçın ‘Kara Kutu’ kitabını, Toygun Atilla ‘İfşa’ kitabını, Barış Pehlivan-Barış Terkoğlu ‘Metastaz’ kitabını, Murat Ağırel ‘Sarmal’ kitabını, Aytunç Erkin, ‘Dayının Casusları’ kitabını, Can Özçelik ‘FETÖ Borsası’ kitabını, Caner Taşpınar ‘Damat’ kitabını, İsmail Saymaz ‘Şehvetiye Tarikatı’ kitabını, Timur Soykan ‘Badeci Şeyh’ kitabını yazmasın!

Gizli bilgi ve belge almayın... O belgeleri okumayın... İddianameler önemli değil, sakın ilgilenmeyin... Mahkeme kararları üzerine gitmeyin...

Savaşmayı göze alanlar...


Tarih 3 Mayıs 1992...

Uğur Mumcu, Milliyet’te şu cümleleri kurmuş: “Gazeteciyi nasıl tanımlarsınız? Nereden bilecek gazeteci her şeyi? Ben kendime göre bir tanım yapayım: Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir.”

Yani... Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir.

SORU ŞU: Peki bu iddianameyle kime gözdağı verildi?