Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz bulunduğunu açıklamasından bu yana, tahmin ettiğim gibi memleket yine ikiye bölündü.

Muhalefet, Erdoğan’ın “müjdesiyle” ilgili soru işaretlerini ve eleştirilerini sıraladı.

Hükümet ve hükümeti destekleyenler ise muhalefetin Erdoğan karşıtlığı yüzünden ülkede doğalgaz bulunmasına üzüldüğünü iddia etti.

★★★

İki taraftan biraz uzaklaşıp meseleye objektif bir şekilde bakmakta yarar var.

Öncelikle Türkiye’nin yeni bir doğal kaynak bulması önemlidir. Hele bu kaynak 320 milyar metreküp doğalgaz ise kayda değerdir.

Zira bu ülke sanayide tam kapasite üretim yaptığında bir yılda 50 milyar metreküp doğalgaz kullanıyor ve bunun karşılığında Rusya, İran, Cezayir gibi ülkelere 13 milyar dolara yakın fatura ödüyordu.

Türkiye’nin sözü edilen rezervle 6-7 yıllık tüketimini karşılayacağı varsayılırsa (yatırım ve işletme maliyetleri çıkarıldığında) bu keşif ile 70 milyar dolara yakın gelir elde edeceğini söyleyebiliriz.

Türkiye’nin 2020 kamu yatırım bütçesinin sadece 88.5 milyar lira olduğunu düşünürsek 7 yılda 500 milyar liralık ekstra bir gelirin önemli yatırımlara kaynak olacağını söyleyebiliriz.

Bu da azımsanmayacak, hafife alınmayacak bir “milli servet”tir.

★★★

Gelelim madalyonun öteki yüzüne.

Bu ülkede yaşayan, karnını bu ülkede doyuran aklı başında hiç kimse, bu topraklarda ve etrafındaki mavi vatanda doğal kaynak bulunmasından, milli servetin artmasından mutsuz olmaz.

Ancak bu ülkede yaşayan herkesin, şu soruları sorma hakkı var:

-Bu gelişme Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından “yeni bir dönem açılacak”, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından “Türkiye eksen değiştirecek” sözleriyle müjdelenmişti. Sadece 2014 ve 2015 yıllarındaki toplam turizm geliri 65 milyar dolar olan Türkiye için 6-7 yılda 70 milyar dolar nasıl yeni bir dönem açacak, ülke nasıl eksen değiştirecek?

-Açıklanan rezerv nasıl hesaplandı?

-Rezervdeki doğalgaz kaç yıl içinde çıkarılarak boru hatları sistemine bağlanacak.

-Doğalgazın çıkarılması için gerekli yatırım maliyeti ne kadardır? Türkiye bu kaynağı öz kaynaklarından mı kullanacak, küresel büyüklükteki petrol şirketleriyle mi çalışacak?

-Doğalgaz sisteme entegre olduktan sonra ithalat düşecek mi? Düşerse mevcut sözleşmelerdeki “al ya da öde” maddesi Türkiye’ye ne kadara mal olacak?

-Bu keşif sayesinde doğalgaz fiyatı düşecek mi? Bu durum vatandaşa yansıyacak mı?

★★★

İbn-i Haldun’un dediği gibi yaşadığımız coğrafya kaderimizdir.

Üzerinde yaşadığımız toprakların ve etrafımızı çevreleyen denizlerin sahip olduğu kaynaklar, ekonomik açıdan bizi ve geleceğimizi şekillendirir.

Doğalgazın yeri de miktarı da ülkeyi yöneten kişilere ya da partilere göre değişmez.

Vizyonlu yöneticiler,
mevcut zenginlikleri ve potansiyeli ortaya çıkarma konusunda sadece daha hızlı ve doğru davranarak fark yaratabiliyor.

Ben şahsen, Karadeniz’deki doğalgaz rezervinin bulunmasını başarı olarak görüyorum. Ancak bu keşfin Türkiye’ye “yeni dönem başlatacak”, “eksen değiştirtecek” gibi “müjdelenmesini” abartılı buluyorum.

Unutmayın ki fazla abartı algıyı büyütebilir ama olgunun değerini düşürür.

Karadeniz’deki yeni keşif konusunda da bu böyle oldu. Siyasi rant elde etme çabası,  anlatımlardaki aşırı abartı, olgunun önüne geçti.

Durum bundan ibarettir.