Çalışma hayatımın yaklaşık 6 yılında (1980-1986) zamanımın önemli bir kısmı maden mühendisleriyle geçti. Petrol ve doğalgaz konusunda meraklı bir vatandaş kadar bilgiliyim. Ama başta kömür olmak üzere katı madenler (doğrusu mağden) hakkında daha doğrusu maden işletmeciliği alanında birinci elden bilgim vardır. Maden mühendisleri ve onların yakın meslektaşları olan jeologlar, diğer mühendislere göre daha hayalperesttir. Çünkü ne kadar ileri teknik kullanılırsa kullanılsın, yeraltı her zaman bir muammadır. Kesin rezerv tespiti yapmak çoğu kez bunu yapmaya değmeyecek kadar maliyetlidir. Madenciler rezerv büyüklüğü açıklarken üç niteleme kullanır:

1 . İspatlanmış (proven)

2. Muhtemel (probable)

3. Mümkün (possible)

Biraz da şaka olarak şöyle söylenir: Eğer yeraltında mevcudiyeti ispatlanmış rezerv 1 milyon ton ise muhtemel rezerv bunun 1.000 katı yani 1 milyar tondur. Mümkün rezerv ise muhtemelin 1.000 katıdır. Rezerv rakamı verilirken, mutlaka maden sahasının yüzölçümünü ve derinliğini de söylemek gerekir. Çünkü ne kadar geniş alanda ve ne kadar derinde maden aranırsa, o kadar çok bulunur. Ama maden sahası genişledikçe ve madenin bulunduğu derinlik arttıkça (madenci diliyle damar dibe daldıkça) maden çıkarmanın maliyeti o kadar artar. Yani o madeni çıkarmanın maliyeti, bir noktadan sonra satış fiyatını aşar.

Gaz, sıvı veya katı bir maden rezervinin tamamı çıkarılamaz. Dolayısıyla rezervden bahsederken, bunun ne kadarının çıkarılabilir “ekonomik rezerv” olup olmadığını da söylemek şarttır.

MADENCİLİK BİR MACERADIR

Madencilikten zengin olan 1 kişi varsa, madencilikten batan 10 kişi bulunur. Ancak zengin olanlar, gerçekten abat olur. Şanslı madenci, ilk girişiminde başarılı olandır. Oradan kazandığı parayla yeni arama ve çıkarmalara girişir. Bunların bir kısmında mutlaka para kaybeder. Ama nefesi (kasası) yeterli olduğu için oyuna devam eder. Muhtemelen sıfırı tüketmeden ikinci voliyi de vurur. Madencilikten kötü batanlar kısıtlı bütçeyle işe giren ve üstelik  “stop loss” diyemeyenler yani durmasını bilmeyenlerdir.

MADEN MADENİN KURDUDUR

Belli bir tarihteki verilere göre işletmesi fizibil olan bir yatak, o madenin talebinin daralması, aynı işi gören diğer madenlerden bolca bulunması, aynı madenin daha ucuza çıkarılabileceği yeni yataklar veya yeni teknolojilerin keşfi gibi sebeplerle bir anda fizibilitesini kaybedebilir. Madencilik muhasebesi de ticari ve sınai muhasebeden çok farklıdır. Arama ve çıkarma işleri iç içe geçtiği ve faaliyetler birden fazla yıla sâri olduğu için yıllık “gelir tablosu” çıkarmak pek anlamlı değildir. (Son söz, Rahmi M. Koç’tan)

Son söz: Dikkat edin, vizyonunuz illüzyon olmasın.