Covid-19 salgını epeyce yoğunlaştı.

Artık her gün yaşamını kaybedenlerin sayısı neredeyse 200’lü rakamlara doğru gidiyor.

Salgının boyutu had safhada.

Ben de gerek yakınlarımdan hasta olanlardan gerekse kendim gezip gördüğümden hastanelerin durumunu şu günlerde yakından biliyor ve takip ediyorum.

Hastanelerde kelimenin tam anlamıyla yer yok desek yeridir.

Yoğun bakımlar ve yataklı tedaviler dolmuş durumda.

Hastaneler yeni yer açma gayretindeler.

Nitekim Şehir Hastanesi yeni yoğun bakım açtığını duyurmuştu.

Adana İl Sağlık Müdürü Dr.Halil Nacar ile Nacar’ın hastanelere yeni atama yaptığı başhekimler, şu günlerde cansiparane bir şekilde çalışıp ihtiyaca cevap vermeye çalışıyorlar. Gerçekten de gezdiğim yerlerde bu çabalarını görüyorum ve takdir ediyorum.

Onlara diyecek sözümüz yok.

Ancak yatak eksikliği, yoğun bakım eksikliği, yataklı tedavi hizmetlerindeki eksiklik açık bir şekilde göze çarpıyor.

Çünkü dediğim gibi salgının boyutu çok fazla.

İnsanları yatıracak yer bulmakta güçlük çekiyor hastaneler.

Belki de bu nedenle yatması gereken, yatarak tedavi görmesi gereken birçok hastayı da ilaç verip evlerine gönderiyorlar.

İşte bu noktada insan sormadan edemiyor.

O halde Zeydan Karalar’ın Sahra Hastanesi’ni neden kapattınız kardeşim?



Hatırlayacağınız gibi boş ve atıl Fuar Alanı’nı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, akılcı bir düzenleme ile Sahra Hastanesi’ne dönüştürmüştü.

1000 yatak kapasiteli olan Sahra Hastanesi işte bu tür durumlar için yapılmıştı.

Burası elbette tam teşekküllü bir hastane değildi ama yoğun bakım gerektirmeyecek kadar iyi, eve de gönderilemeyecek kadar hasta olan virüs bulaşmış hastalar burada gözlem altında olacaklar, iyileşme sürecinin ardından evlerine gönderileceklerdi.

Her oda ayrı idi, hastalar birbirinden izole edilmişti.

Her yatağın baş ucunda oksijen verme sistemi, EKG cihazı gibi gerekli tıbbi donanımlar vardı.

Zeydan Karalar’ın talimatı ile Sağlık Daire Başkanı Dr. Rıza Mete, ekipleri seferber etmiş kısa zamanda bu Sahra Hastanesi’ni kurmuşlardı.

Zeydan Karalar, beni de hastaneye davet edip gezdirmişti.

Gerçekten de orada kurulan odaları, yatakları, tıbbi gereçleri gözlerimle görmüştüm ve çok beğenmiştim.

Pırıl pırıl bir hastane ortamından farksızdı.

Zeydan Karalar’ın orada kamuoyuna verdiği şu mesajı hiç unutmam.

“İnşallah hiç gerek olmaz ama eğer gerek olursa da burada böyle bir hastanemiz var” demişti.

Yüksek bir öngörüyle sanki bu günleri işaret etmişti.



İşte o günler geldi.

Sahra Hastanesi’nin tam zamanıydı.

Ancak maalesef Zeydan Karalar’ın bu akılcı güzel ve yararlı girişimi siyasete fazla geldi.

Hastaneyi siyasi nedenlerle bozdular.

Çok yazık ettiler.

Virüs yayılıyor.

Durum kötüye gidiyor.

İnşallah Sahra Hastanesi’ne ihtiyacımız olmaz.

Her şeye rağmen olursa ben Zeydan Karalar’ın siyaseten haksız yere çok kırılmış da olsa kısa zamanda Sahra Hastanesi’ni yeniden yapacağına inanıyorum.

Çünkü ekibinde bu birikim ve deneyim var.

Yine Karalar’ın söylediği gibi;

İnşallah gerek kalmaz!...

Kalın sağlıcakla…