Yer; Şam’da Suriye Başkanlık Sarayı... Beşar Esad odasında 40 milyar doları sıvazlarken kapı açılır. Aniden içeri giren komutan karşısındadır!

“Özür dilerim efendim, size önemli haberlerim var” der... Esad merakla dinlemeye başlar. Komutan “Türkler bizimkilere bir 40 milyar dolar daha harcayacakmış” demesiyle şampanya patlar!

★★★

Herhalde böyle gelişmiştir olaylar!

Nitekim Erdoğan, mültecilerle ilgili “40 milyar doları bu işte harcayan Türkiye, evelallah bir 40 daha harcar. Bu milletin bereketli olan kesesi vardır” dedi...

Dinleyenlerden alkış kıyamet sesleri... Ellerini çırparken iyi, zira salondaki birinden 50 lira istesen acaba cebinden çıkartıp verir mi?

Oysa Hazine’de para kalmadığı için önceki gün cep telefonlarına uyduruktan “kültür vergisi” geldi! Son 18 yıllık vergi artışlarına bakıldığında bereketli kesenin yeri belli!

★★★

Hesaplayalım bakalım... Bir 40 milyar dolar daha... Dolar 6.10 lira... Ne eder Türk parasıyla? Yaklaşık 244 milyar lira... Böl ülkenin 83 milyon kişilik nüfusuna... Kişi başına düşer 2940 lira...

Kaç Suriyeli var ülkede? Yaklaşık 4 milyon kişi... Her Suriyeli için 10 bin dolar daha harcanacak demek ki... Ne eder Türk parasıyla? Yaklaşık 61 bin lira!

★★★

Biri Erdoğan’a söylesin, her şey saraydan göründüğü gibi değil! Ülke fakir... Önce kurtarsın kendi vatandaşını, sonra harcarsın elin adamına 40 milyar doları...

Ülkede ıkına sıkına verilen asgari ücret ne kadar? Günlerce süren görüşmeler, pazarlıklar sonucu 2324 lira yaptılar. Sokaktan geçen asgari ücretliyi çevir, cebinden 40 lira çıkarsa iyidir!

★★★

Dörtlü zirve yaparken; İngiltere, Almanya, Fransa ve Şahsım... Para harcarken adres, bu milletin bereketli kesesi.... Zirvenin üç zengin ülkesi direkt arazi... Enayiler mi?

Nedense o bereketli kese bir türlü vatandaşa denk gelmez, borçlarını bile ödeyemez. Niye belediye bütçelerinden yardım alan, milyonlar aktarılan vakıflar, dernekler bu işi çözmez?

İstanbul Belediyesi’nden 16 milyon lira yardım alan Okçular Vakfı, sanırsın ki gidip geri alacak Şam’ı...

★★★

Arap coğrafyasında bir ülke karıştı diye, millet daha yüksek vergi ödeyip, daha pahalıya yaşıyor. Yüksek enflasyonla yaşayıp, iş bulamıyor.

İnsanlar ilaç alamıyor, üç kuruş ucuza soğan, patates almak için gece pazarlarında sefil oluyor. Çöp karıştırıyor.

★★★

Önce “Yedirmeye, içirmeye, giydirmeye devam edeceğiz” dedi... Sonrasında; “Mültecilere bakmak zorunda değiliz” dedi. Şimdi “Evelallah bir 40 milyar dolar daha harcarız” deyiverdi.

En son nerede kaldı? Ben yetişemedim ama neydi? Başkanlık sistemi hız demekti!