Erdoğan’ın deyimiyle; “Hasbelkader yakaladıkları zenginlikle” sürekli bizi kıskanan faşist Almanya’nın kıskanç otomobil devi Volkswagen Türkiye’de fabrika kurmaya karar vermişti. Vazgeçti.

Geçen yıl 2 Ekim 2019 tarihinde Manisa’da fabrika açmak için kurduğu 943 milyon lira sermayeli şirketini feshetti... Tasfiyeye gitti. Bizimkilere sorsan affını talep etti!

★★★

Oysa ne istediler de vermedik? Arazi mi dersin, vergi kıyağı mı yoksa alım garantisi mi? Bunun yanında ayda 300 Euro maliyetle ucuz işgücü... Ucuz yatırım finansmanı... Ucuz inşaat... Gelişmiş otomotiv yan sanayi... Dünyanın göbeği... Pazarlara yakınlık...

Sorduk; Peki neden? “Siyasi” dediler.

★★★

 “Siyasi” kelimesini ben size tercüme edeyim. Kritik sektörlerde şirketler kafaya göre karar alamazlar. Ülkenin stratejisini önde tutarlar. Yatırıma Almanya devleti izin vermedi.

Hani kavgada söylenmez derler ya... Başkanlık referandumundan önce gaza gelip Almanlara “Nazi” dedik. Bu söylem bize ne kazandırdı? Onu söyleyenlere sorun...

Her şeyden önce ayıp! Aslına sonradan çevirmeye çalıştılar. Almanlara “Nazi” diye bir tabir kullanmadık, yapılan uygulamalar o dönemi hatırlatıyor gibi bir şeyler dediler. Haliyle kimse yemedi. Kimse unutmadı.

★★★

Halbuki çok daha zekice kurgulanmış “çevir kazı yanmasın” cümleleri de sarf edebilirlerdi. “Almanya’ya Nazi demedik, Alanya’ya nazik” dedik gibi...

Zira biz ısrarla Nazi dedik, iyi halt ettik. Analarına küfret, Nazi deme... Bu onlar için, zenciye köle, Müslümana terörist demekle eş değer... Adamların milli marşında devamlı tekrar eder; “Almanya her şeyin üstünde” diye... Özünde her Alman milliyetçidir.

★★★

Sadece bu kadar değil tabii ki... Bir gün ansızın “Alman mallarını boykot ediyoruz” diye bir en üst düzeyden bir demeç duymayacaklarının garantisi var mı? Ya da “Şu vakıfa şu kadar araba bağışla” diye kapıyı çalmayacaklarının...

Türkçe meali, Sizin başkanlık sisteminde her şey bir kişinin dudakları arasında... Şirket olarak hakkımızı arayabileceğimiz hukuk ve adalet sistemi de ülkede yok gibi... Avrupa’ya taşısak mahkemeyi, onu da uygulamıyorsunuz ki? Kime anlatacağız derdimizi?

★★★

Bir de alışık değiller bizim “çalıyorlar ama çalışıyorlar” sistemine... Çok saflar... Sadece çalışıyorlar. Yahu biraz da öbür dünya için çalışın.

Ne bileyim meydanları yıkın kilise falan yapın. Papaz liseleri açın. Bakanlıklara rahip, rahibe atayın. Dinlemiyor bu Almanlar.

★★★

Nitekim görüldüğü üzere “atara atar, yedi düvele gider birader” vizyonuyla uluslararası arenada yer almaya çalışmak ancak iç politikada prim yapıyor. Dünyada pek kimse yemiyor! Neredeyse bedavaya işgücü bulmuş, parasına bile bakmıyor.

Türkiye’de yaklaşık 6 bin Alman sermayeli firma faaliyet gösteriyor. On binlerce kişiye istihdam sağlıyor. Madem öyle bunlar ne? Onların beğenmedikleri eski Türkiye! Nereden nereye geldi koca ülke...