Bilim, “Neden-Niçin” diye sorar. Cevap arar.

Bilim sormasaydı.

İnsan buluş yapamazdı.

Ampul ışık veremezdi.

Uçak da uçamazdı.

Dogma ise:

Dediğim dedik.

Bilim, öteden beri dogmayla çatıştı. Delirme anı yaşıyoruz. İstanbul’da Arap rantı bilim ile çatışmaya girdi. Arapların hepsi değil, Arap halkı hiç değil fakat bencil Arap zenginleri, Katar Emiri’nin süslü annesi, petrol kanı içerek servet yapmış dolar şımarıkları Türkiye’den “yerli işbirlikçiler” buldular.

Bilime kafa atıyorlar.

Kanalı açtıracağız.

İsteseniz de...

İstemeseniz de...

Çatlasanız da...

Patlasanız da...

İstanbul’u yaracağız.

★★★

Şımarık Arap zengini, dolarının kara kirini Karadeniz’e süpürecek. Karadeniz’den pisliğini akıtıp Marmara’yı pisleyecek.

İşte bilimsel rapor:

Marmara Denizi ölür.

Barajlar yok olur.

İşte bilimsel rapor:

Deprem daha ağır vurur.

İşte bilimsel rapor:

Toprak tuzlanır.

Hava kirlenir.

Ağaçlar kurur.

İşte bilimsel rapor:

Göçmen kuşlar gelmez.

Balık Marmara’ya girmez.

★★★

37 yıl önceydi.

İstanbul Boğaziçi Kanunu 1983 yılında çıkartıldı. Rantı durdurmak için yapılan bu kanun, hep eleştirdiğimiz darbeci generaller zamanında düşünüldü.

Bilim öne geçirildi.

Boğaziçi Kanunu oldu.

Gerekçesinde şunlar yazıldı: Sibirya’dan dondurucu soğuk hava kalkıyor, ısına ısına İstanbul’a geliyor. Afrika’dan kavurucu sıcak hava kalkıyor, soğuya soğuya İstanbul’a geliyor.

Sıcak ile soğuk hava.

İstanbul’da kucaklaşıyor.

Karışıyorlar.

Hava vişne şerbeti.

İstanbul gibisi yok!

Göçmen kuşlar, sonbahar kışa dönerken Asya’dan-Avrupa’dan kalkıyorlar, kanat çırpa çırpa İstanbul’a geliyorlar.

Konaklıyorlar.

Dinleniyorlar.

Kışı geçirmek için Afrika’nın sıcak iklimine uçuyorlar. Yaz başlamadan Afrika’dan kanatlanıp yine İstanbul’a geliyor, dinleniyor ve Asya’ya, Avrupa’ya geri uçuyorlar.

İstanbul gibisi yok.

Denizde balıklar, Akdeniz’den yüzmeye başlayıp Marmara’da toplanıyorlar. İstanbul’un denizinde dinleniyor, eğleniyor, sevişiyor, yumurtluyor, yavrularını da alıp Karadeniz’e geçiyorlar. Büyüyorlar. Geri İstanbul’a, Marmara’ya geliyorlar.

İstanbul gibisi yok.

★★★

Dünyada benzeri olmayan İstanbul’da yarılacak kanalın iki yakasında 30 milyon metrekare tarla, bağ, bahçe, bostan köylünün elinden ucuza alındı.

Üç Arap zengini.

Biri Katar Emiri’nin annesi.

Nitelikli dolandırıcılık yaptılar. Arap rantçıları ile onların yerli işbirlikçilerinin adlarını halk bilmesin diye “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne tapu kayıtlarını sorgulama imkanı veren protokolü” iptal ettiler.

Rant, bilime saldırıyor.

Rant, şeffaflığa karşı.

Rant, demokrasiye düşman.

Rant, İstanbul’a Azrail.

Rant kılıç çekti.

Bilimin başını vuracak.

Kanını “Kanal”a akıtacak.