“Allah ile aldatmayı”  biliyorduk. “Din ile aldatmayı”  görüyorduk. “Meclis ile de aldatıldığımızı” Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un açıklamasından öğrendik. İlker Başbuğ, gerçek demokrat bir aydına yakışan duruş sergiledi. Uyarı yaptı. Halkın gerçekleri görmesi için ışık yaktı.

Yıl: 2009.

Ay: Haziran.

Gün: 25 idi.

25 Haziran’ı 26 Haziran’a bağlayan o gece saat 12’yi geçmiş 1’e yaklaşıyordu. Gecenin kör karanlığında, Türkiye altın uykusundayken Meclis’te bir “Torba tasarı” görüşülüyordu. İktidar ve muhalefet milletvekilleri uykulu gözlerle oturumdaydılar.

Dikkatler pörsümüştü.

İdrak şekerleme yapıyordu.

★★★

“Torba tasarı” oylanacaktı.

İktidar partisi AKP, Meclis’te çoğunlukta olduğu için parmaklar hep birden kalkacak, “Torba tasarı” içine gece vakti sokulan maddeler kanun olup çıkacaktı. İşte o gece AKP milletvekilleri; Bekir Bozdağ, Mustafa Elitaş, Ahmet Aydın, Mehmet Ceylan, Yahya Doğan, A. Müfit Yetkin, değişiklik önergesi verip; “askeri yargının konusu olan bazı soruşturmaların, Fetullahçıların elinde olduğu bilinen özel yetkili sivil mahkemelere geçmesini sağlayacak” adımı attılar.

Komisyondan geçmemişti.

Meclis’te tartışılmamıştı.

Anayasaya aykırıydı.

Hukuk devletine uymuyordu.

Torba tasarı içine sokuşturulan bu maddelerle; “askerlerin, askeri yargıda soruşturulup yargılanmasını sivil mahkemelere” devretmişlerdi. O günlerde altına zırhlı Mercedes verilen Fetullahçı savcı Zekeriya Öz, Fikret Seçen gibiler, torba yasa değişikliklerinden güç alarak ordunun subaylarına, laik ve demokrat aydınlara, gazete yazarlarına “Balyoz-Ergenekon” kumpaslarını kurmuştu.

★★★

Yıl: 2009’du.

Bu kara çalmayı!

İleri demokrasi.

Sivilleşme.

Askeri vesayeti kaldırma.

Meclis’i yüceltme.

Diye sunmuşlardı.

İşte İlker Başbuğ, halka ve insanlığa karşı seçkin bir aydın sorumluluğu duyarak 2009 yılının “25 Haziran’ını 26 Haziran’ına bağlayan o gece yarısında Meclis’te yapılanları” yeniden hatırlattı. FETÖ’nün siyasi ayağını arıyorsanız o geceye bir projektör tutun dedi.  Siyası ayak tabak gibi ortaya çıktı.

★★★

Gece vakti.

Saat 12’yi geçmiş.

Meclis’te!

Dikkatler pörsümüş.

İdrakler şekerlemede.

Algılar esir alınmıştı.

FETÖ’cülere “yargıyı teslim edecek düzenlemeleri” kim akıl ettiyse, kim iktidar partisi AKP’nin önde gelen 6 milletvekillini gecenin kör karanlığında kullandıysa FETÖ’nün siyası ayağı onlardır. İlker Başbuğ sadece bu hatırlatmayı yaptı, Meclis’in bütününü itham etmedi.

Emekli generaldi.

Aydınca duruş seçti.

“Doğru bildiğimi söylemekten vazgeçmeyeceğim” dedi.

Halkın vicdanı oldu.