Mucize müjdenin “Temiz Eller” olabileceği tahminimi safça, salakça, sersemce bir iyimserlik sayabilirsiniz. Beklentimi yazıyorum. Bugün açıklanacak olan müjde: “Temiz Eller” olabilir. Türkiye muazzam boyutlarda kirlendi ve “temiz eller operasyonuna” dehşetli ihtiyaç duyan bir kıvama geldi.

Bilenler hatırlayacak.

İtalya çok kirlenmişti.

Rüşvet.

Adam kayırma.

Kişi zengin etme.

Devleti soyma.

Hakim satın alma.

Yargıyı, savcıları iktidardan telefon bekleyen emir eri haline getirip “kirli ne kadar iş varsa hepsini aklama, paklama” İtalya’da yapılır olmuştu. Ekonomik krize batmıştı. Parası pul olmuş, işsizlik, enflasyon, bütçe açıkları, devalüasyon birbirine yapışık ikiz haline gelmişti.

İtalya batıyordu.

27 yıl önceydi.

Önce yargıyı, hakimi, savcıyı iktidarın güdümünden, emrinden kurtardılar.

Bir savcı buldular.

Savcı kirlenmemin üzerine gitti. İtalya “Temiz Eller Operasyonunu” başlattı, birkaç parti kapandı, bakanlık, başbakanlık yapmışları, rüşvetçi ünlü iş adamlarını, genel müdürleri bile hapse koydular. İtalya önce ahlaki kirlenmesini temizledi sonra da ekonomisi düzeldi.

★★★

Aynı durumdayız!

Çok kirlendi Türkiye!

27 yıl öncesi İtalya’nın kirliliğinin 270 katından daha fazla kirli durumdayız. Her gün bağımsızı haber ve yorum yapabilen gazete ile TV’lerde “ar damarı çatlatacak” boyutlarda yolsuzluk, haksızlık, israf, kayırma, devleti soyma, yargıyı telefonla idare etme, savcıları parti savcısı, hakimleri iktidar kulu haline getirme haberleri duyuyoruz.

2 gün önceydi.

Gazetede haber oldu:

Cumhurbaşkanına hukuk danışmanlığı yapmış, iktidar partisi eski milletvekili, Anayasa Hukuku Profesörü Burhan Kuzu, bir eroin kaçakçısının hapishaneden kaçmasına aracılık etmekle suçlanmış, hakkında soruşturma başlatılmıştı. Profesör Burhan Kuzu, diyor ki: “Bu adam (Eroin kaçakçısı) 2 saat içinde ülkeyi terk etti. Bunu hangi güç yapabildi? Üstelik yurt dışına çıkış yasağı var?”

Görüyor musunuz?

Türkiye nereye gelmiş?

Cumhurbaşkanı’nın hukuk başdanışmanı bile “Eroin kaçakçısını iki saat içinde yurt dışına kaçırmayı hangi güç yapabilir?” diye bize soruyor.

Çürümüş durumdayız.

★★★

Yine 2 gün önceydi.

Başka bir haber vardı:

Bandırma-Bursa- Yenişehir- Osmaneli Yüksek Standartlı Hızlı Tren hattının ihalesi gizli kapaklı sessiz sedasız yapılacak. Ulaştırma Bakanlığı, “21b usulüyle” özel olarak davet ettiği şirketlerle kapalı kapılar ardında pazarlık edecek. İhalenin tarihi saklanıyor. Hızlı Tren hattı alt yapım ve üst yapım (elektro-mekanik) ihaleleri sayıları 7 olan hep aynı, iktidar yakını şirketler arasında pay ediliyor.

Görüyor musunuz?

Kirlenme ne kadar derinde.

Yine 2 gün önceydi.

Başka bir haber vardı.

MUÇEV haberi....

Neresinden yazayım: Türkiye’nin Ege, Akdeniz, Marmara kıyısındaki pırlanta değerinde çok yüksek gelir ve rant getiren denize sıfır işletmeler, plajlar, konaklama tesisleri bakanlık aracılığıyla içlerinde iş adamı, genel müdür, gazete yazarı, eski bakan, eski milletvekili, yeni belediye başkanı yakın, yandaş, partili, torpilli kimselerin bulunduğu MUÇEV adlı bir vakfa peşkeş çekiliyor.

Türkiye kirden batıyor.

★★★

Bugün açıklanacak mucize müjde: “Türkiye temiz eller operasyonu başlattı” olabilir.

Umutluyum.

Umut fakirin ekmeği!