Ülkemizin tekstil sektörü güçlü. Binlerce tekstil atölyesine, yetişmiş işçiye ve salgın maskesi tasarımını yapacak beyin altyapısına sahibiz.

Üretmek sorun değil.

Sorun dağıtımda.

Kendine eğlence arayanlar, biri öbürüne “bil bakalım” bu nedir diye bulmaca sorusu gönderiyor:

Parayla satılmaz.

Bedava bulunmaz.

Kullanması mecburi.

Bu nedir?

Maske!

Bravo!

Bildiniz.

Başka bir bulmaca:

Bakan açıkladı: Türkiye 40 ülkeye yardım uçağı ile maske göndermiş. Sence 41’inci ülke hangisi olur?

Cevap

Türkiye!

Bravo!

Nasıl bildiniz?

★★★

Kolay, basit maske dağıtım sorununu çözemeyen ve halkın alaycı diline düşen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 1000 yataklı yeni bir sahra hastanesi yapma ihtiyacını anında çözdü. Atatürk Havalimanı’nın 2 pisti yıkıldı ve üstüne inşaat yıldırım hızıyla başladı.

Yapmayın.

Kıymayın pistlere.

Pistler milli servet.

Günü gelir lazım olur.

Diyenler oldu ama dinleyen çıkmadı. Bilinen, korunan, kollanan, her büyük devlet ihalesinde öncelik alan ünlü inşaat şirketi, dayadı dozerleri, yıktı geçti pistleri.

2 pist!

Kaça mâl olmuştu?

2 milyar dolara.

Atatürk Havalimanı; terminalleri, bakım hangarları Türkiye’nin önemli bir varlığı ve zenginliğiydi.

3 pisti vardı.

2’si yıkıldı.

Üstüne inşaat yapılıyor.

Oysa bütün uzmanlar, iyi niyetli insanlar uyardı. Boşa çıkan terminallerin, hangarların hastane binası olabileceğini, 2 pisti yarıp yıkarak ortaya yeni bir hastane dikmenin kaba bir israf ve akıl almaz bir sorumsuzluk sayılacağını söylediler.

Kulaklar tıkalı!

Dozer gücü sağır!

★★★

Kıyaslama olsun.

Şu bilgileri hatırlayın:

Atatürk Havalimanı’na kıyılıp yerine yapılan yeni İstanbul Havalimanı’nın 2 pisti var. Bu 2 pistli yeni havalimanı 7 milyar Euro dış borç bulunarak ve bu kadar dış borç için yılda yaklaşık 500 milyon Euro faiz ödenerek yapıldı. Türk ekonomisinin ve insanının sırtından finans kurtlarına gelir transfer edildi. Yeni havalimanının yolcu kapasitesini 140 milyona ulaştırabilmek için de 3’üncü pist yapılıyor. 5 milyar Euro’ya mâl olacak ve bu para da yine yüksek faizle dış borç yoluyla bulunacak. Atatürk Havalimanı’nı kapatıp dış borçla, yüksek faiz ödeyerek çok pahalıya yeni bir havalimanı yapmak aslında “rant doğurtmak için” başvurulan bir projeydi.

Bütün rant projeleri!

Türkiye’yi fakirleştirdi.

Bu fakirleştirmenin acısını korona salgını sonrası daha derinden hissedeceğiz.

★★★

Aynı fakirleştirme devam ediyor. Yeni Ulaştırma Bakanı, 100 metre ilerisinde boşa çıkmış terminaller, hangarlar çok az parayla hastane olabilecekken 2 pistin yıkılıp, üstüne inşaat yükseltilmesi projesini acaba hangi açıdan verimli buluyor?

Yeni Bakan da susuyor

Size bir bulmaca:

Yeni bakan susmak için mi atandı! Korktuğu için mi susuyor!