İstanbul’da ufak ufak depremler devam ediyor. Önceki gün Şile Sofular’da 3.1 büyüklüğünde bir deprem daha oldu.

Bunlar zararsız depremler ama bilim adamları “Büyük İstanbul Depremi”nin de yolda olduğunu söylüyor.

Elazığ-Malatya depremini 4 ay önceden haber vererek yerini tam isabetle bildiren Prof. Dr. Naci Görür şimdi de Marmara’da yoğun bir enerji birikimi olduğunu söyleyerek “Tehlike İstanbul’a yaklaşıyor!” diye herkesi uyarıyor.

★★★

Depremler yüzyıllardır Türkiye’nin ürkütücü gerçeğidir.

10 Eylül 1509’da İkinci Beyazıt zamanında meydana gelen İstanbul depreminde 130 bin kişi ölmüş ve tarihe adı “Küçük kıyamet” olarak geçmiştir. Kayıtlarda, deprem sonrası denizde oluşan büyük dalgaların Galata Kulesi’ne kadar ulaştığı yazılıdır.

Cumhuriyet döneminde meydana gelen çok sayıda depremin en yıkıcısı 1939’daki Erzincan depremidir. 7.9 büyüklüğündeki korkunç depremde 33 bin yurttaşımız ölmüştür.

Yakın zamandaki en büyük deprem 1999’da meydana gelen Gölcük merkezli Marmara depremidir. 7.4 büyüklüğündeki depremde 18 bin vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

★★★

Siyasal iktidarlar deprem hakkında bol bol konuşuyorlar ama nedense bilim adamlarının uyarılarına kulak vermiyorlar.

Çok uzun olmayan bir gelecekte 7’den büyük bir deprem İstanbul’u vuracak! Bilim adamları öyle söylüyor.

Siyasal iktidar Kanal İstanbul gibi uçuk projeye milyarlar harcayacağına riskli binaları sağlamlaştırarak İstanbul’u depreme hazırlasa çok daha iyi olmaz mı?

Kanal İstanbul’u bırak, deprem İstanbul’a bak!

AKP iktidarı uyarılara kulak vermeyip milyonlarca İstanbullunun hayatını tehlikeye atarsa bu vebalin altından kalkamaz!

DEPREM SİGORTASI KURBANLARI!


Vatandaşlar 1999 depreminden sonra icat edilen “Zorunlu Deprem Sigortası” için Doğal Afet Sigortaları Kurumu DASK’a prim ödüyor.

Peki DASK, depremden zarar görenlere ödemelerini yapıyor mu?

Gelen şikâyetlerden DASK’ın vatandaşlara zorluk çıkarttığı anlaşılıyor.

Gazeteci Güngör Denizaşan’ın Taksim Talimhane’de deprem nedeniyle mühürlenen Serin apartmanında başına gelenleri, yolladığı mektuptan nakletmiştim. Bu defa Avcılar’dan yazan Nurseli Durmaz (nurselidurmaz4@hotmail.com) şöyle diyor:

“Sigorta ödeme yapmıyor. 26 Eylül 2019 depremi sonrasında Avcılar Camii’nin minaresinin devrildiği bölgede bulunan binamız zarar gördü, DASK eksperi hasar tespitine geldi. Sigorta “Bina zarar görmedi” diyerek ödeme yapmıyor. Oysa “Zarar görmedi” denilen binaya yıkım emri geldi. 35 daire mağduruz. İmdat!”

Sahi, 20 yıldır deprem sigortası için para toplayan DASK ne işe yarıyor?

TEBESSÜM

Temel’in Tanrı’ya mektubu!


Temel askerde beş parasız kalır. Çaresizlik içinde Allah’a mektup yazmaya karar verir:

“Allahım, sen büyüksün, hiç param yok. İsteyecek kimsem de yok Sen Temel kuluna acı, bir 100 lira gönder n’olur!” diye yazıp pulu yapıştırarak alayın posta kutusuna atar.

Alayda asker mektupları okunduğu için Temel’in mektubunu bölük komutanı olan yüzbaşıya götürürler.

Yüzbaşı, Temel’in çaresizliğine acıyarak cebindeki 80 lirayı zarfa koyar ve ertesi gün Temel’e yollar.

Zarfı açan Temel, 80 lirayı alır ve Allah’a hemen bir mektup daha yazar.

“Teşekkür ederim yüce Tanrım. Gönderdiğin parayı aldım. Yalnız, bir daha ki sefere mektubu doğrudan doğruya bana yollarsan sevinirim. Çünkü bizim komutan 100 liranın 20 lirasını aşırmış!”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanlar gibi milletler de başlarına gelen acı tecrübelerle güçlenir!