Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün “65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı devam edecek.” dedi.

Bilim Kurulu zulmün devam etmesi yönünde görüş bildirmiş! Son sözü söyleme yetkisi Cumhurbaşkanı’nın... O da “Yasağa devam” diyor. Diyor ama kendisini bu yasağın dışında bırakıyor... 66 yaşında görevinin başında...

Türkiye’de en etkili ve yetkili makamlarda olanlar 65 yaş üstünde, fakat onlara yasak yok! Mesela:

- Cumhurbaşkanı Erdoğan 1954 doğumlu (66 yaşında)

- Erdoğan’ın büyük destekçisi, ülke siyasetinde Cumhurbaşkanı’ndan sonra en çok söz sahibi olan Devlet Bahçeli 1948 doğumlu (72 yaşında)

- Kendisine tüm Türkiye’nin savunması teslim edilen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar 1952 doğumlu (68 yaşında)

Anayasamıza göre ülkemizde herkes eşittir ama anlaşılan o ki, onlar daha eşit...

★★★

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ülkeyi yönetiyorlar ama aynı yaşlardaki vatandaşları kendilerini bile idare etmekten aciz görüyorlar, öyle mi?

Nasıl bir anlayıştır bu?

Hiçbir uygar ülkede böyle “65 yaş üstüne yasak” uygulaması yok. Çünkü onlar yaşlılarına saygı duyuyorlar. İleri yaşta olanlara “Taşıyıcı, riskli grup, zavallı, aciz kişiler” olarak bakmıyor, onları “velinimetleri olarak” başlarının üstünde taşıyorlar.

★★★

Ev hapsine mahkûm edilen 65 yaş üstündeki yurttaşlardan protesto mesajları yağmur gibi gelmeye devam ediyor “Ne olur sesimizi duyurun!” diyorlar. Biz de öyle yapıyoruz.

Aşağıda bunlardan birkaçını bulacaksınız.

Bugünün yarını da var!

Yasak kapsamında olan 65 yaş üstü okurlardan gelen mesajlardan rastgele seçtiğimiz birkaç örnek:

★★★

- “Bıktık artık, bıktık yahu... Ne uğraşıyorsunuz bizimle? 65 yaş üstündekiler sizlerden daha iyi korur kendilerini... İnsan değil miyiz biz? Hiçbir suçumuz yok ama iki buçuk aydır dört duvar arasına sıkışıp kaldık. Havaya, güneşe, özgürlüğe hasretiz!”

- “Bana öyle geliyor ki, yaşlıları yok etmek istiyorlar. Sağlıkları bozulsun, psikolojileri allak bullak olsun, kısacası yok olsunlar demek istiyorlar gibi bir uygulama... Tabii ki, bizlere yapılan bu zulmü unutmayacağız ve sandıkta hesaplaşacağız.”

- “Aslında koruma bahanesiyle insanların sağlığı ile oynanıyor. Hayat benim. Nasıl istersem öyle yaşarım. Bu yasak, yaşlıları yok sayan ve “ayak altında dolaşmasınlar” diyen bir zihniyetin ürünüdür.”

- “Büyüklerimiz değerlidir masalıyla bizi uyutmak istiyorlar. Yapılan uygulama kesinlikle yaşlıya verilen değer değil, değersizliktir!”

- “Psikolojik sorunlarla birlikte diğer hastalıklar da nüksediyor. Perişan olduk, çıldırmaya az kaldı, doktora bile gidemiyoruz. İmdat!”

★★★

Mesajlar bu şekilde devam ediyor. Ortak görüş şu: “Bugünün yarını da var. Elbette seçim zamanı gelecek. O vakit bizlerden oy bekleyecekler. Hesabımızı sandıkta sorarız!”

Tebessüm

Virüsü çıldırtıyoruz!


Temel, Karadeniz’deki arkadaşı İlyas’a ülkede yaşanılan durumları anlatan şu mektubu yazmış:

“Sevgili hemşerum,

Sana son halimizi açıklıyorum.

Dünyanın yapamadığını yaptık.

20 yaş altı ve 65 yaş üstü içeru,

Diğerleri iki gün içeru, 5 gün dışaru,

Sonra hep beraber bir içeru, bir dışaru...

Çocuklara yasak koyduk, ama kreşleri açtık...

Sonra tekrar hep birlikte içeru-dışaru, bir öyle, bir böyle yaparak hain virüsü delirtip ‘Başlarım böyle işe... Ben bunlarla mı uğraşacağım?’ dedirterek ülkeden kaçırtmayı planladık! Kahpe virüs böyle çıldırtılır işte...  İyi taktik değil midur? Dünyada bunu bizden başka beceren var midur?”

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşam değirmendir, yaşlı-genç demeden hepimizi öğütür!