Ülkenin binbir sorunu arasında çok önemli şeyler dikkatten kaçıyor!

Bir süre önce AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği şu sözler üzerinde duran pek olmadı.

“Artık içerideki düzeni de (kamu düzeni) sadece kolluk gücü (polis ve jandarma) ile sağlayamayacağımız bir duruma gelmiş durumdayız. Bu yeni duruma karşı yeni yöntemler geliştirmek gerekiyor.”

“Çoban Ateşi Hareketi”nin öncüsü Rifat Serdaroğlu bunu “Çok ciddi, hatta vahim bir durum” olarak niteledi ama diğer siyasetçiler arasında üzerinde duran pek olmadı!

Bu konuda muhalefet partilerinden neden ses çıkmıyor?

Düşündürücü ve bir o kadar da endişe verici bu durumun farkında değiller mi?

★★★

Şehirlerde polis ve jandarmaya yardımcı olmaları için silahlandırılacak gençlerin tespit edilmesine başlandığı belirtiliyor.

Polis ve jandarmaya yardımcı olacak ya da onların yerini alacak yeni kuvvet nasıl saptanıyor, henüz bilinmiyor!

Tüm bu gelişmelerden sonra akıllara takılan konulardan biri şu:

“15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında Emniyet Genel Müdürlüğü depolarından kayıp olan 106 bin 740 adet uzun namlulu silah ne oldu? Bu hâlâ belli değil! Silahlar gerçekten kayıp mıdır, yoksa birilerine mi verilmiştir, onu da bilmiyoruz!


Anlaşılıyor ki, çok uzun olmayan bir zaman dilimi içinde şehirlerin iç ve dış güvenliği, polis ve jandarma dışındaki yeni kuvvetlere verilecek!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın (muhalefet partilerinin üzerinde durmadığı) sözlerinden böyle anlaşılıyor.

★★★

Gerçekten önemli olan bu konuyla ciddi olarak ilgilenen nadir meslektaşlarımızdan biri olan Yeniçağ yazarı Arslan Bulut sütununda sordu:

“Bu yeni model Rusya’nın eski modeli mi,

Putin modeli mi,

Almanya’nın ‘Gestapo modeli’ mi,

Yoksa İran’ın ‘devrim muhafızları modeli’ mi olacak?

O konuda açıklama yok ama 15 Temmuz sırasında ‘Halk Özel Harekât’ diye silahlı bir grubun ortaya çıktığını biliyoruz. 15 Temmuz’da ‘kaybedilen’ yüz bin silahtan da haber yok! İç güvenlikle ilgili hazırlıklar tek kelimeyle vahimdir!”

 

SAĞLIK BAKANI’NA ŞİKÂYET!


Kolesterol ilaçları konusunda yazdığım yazıdan sonra posta kutum, Sağlık Bakanlığı’nı şikâyet eden mesajlarla doldu. Kolesterol ilacı kullanan vatandaşlar özetle şöyle diyor:

“Biz kolesterol ilacı kullanmak zorundayız. Fakat Sağlık Bakanlığı’nın garip bir uygulaması bizleri zor durumda bırakıyor.

Kolesterol ilacı alan bir hasta rapor süresi dolduğunda, raporu yenilemek için hastaneye başvurduğu zaman kan tahlili isteniyor. Hasta devamlı ilaç kullanmakta olduğu için tahlilde kolesterol seviyeleri düşük çıkıyor. Bu nedenle hastalara yeni rapor verilmiyor.

Kolesterol seviyemizin yükselmesi için hiç ilaç almadan iki ay kadar beklemek zorunda kalıyoruz. Doktorlar bunun sakıncalı olduğunu söylüyorlar ama Sağlık Bakanlığı’nın talimatına uymak zorunda kalıyorlar. Olan bize oluyor! Bu süre içinde bir kalp krizi geçirirsek sorumlusu kim olacak?”

TEBESSÜM

Zayıflamak için...


Sinemanın etli-butlu yıldızı fazla kilo alınca zayıflamak için “At sporuna” başlar.

Bir süre ders aldıktan sonra düzenli olarak ata binmeye başlar.

Her gün hayvanı dere tepe koşturur. Bir yandan da sosyetik arkadaşlarına  “Binicilik insanı zayıflatıyormuş. Öyle diyorlar. Ben de bunun için at sporu yapıyorum” diye hava atar.

Aradan bir ay geçtikten sonra arkadaşları sorar:

“Nasıl, zayıfladın mı bari?”

Kilolu yıldızın cevabı:

“At dört kilo verdi!”

GÜNÜN SÖZÜ


Ne olursan ol, ama en iyisi ol... O zaman hayal ettiğine sahip olabilirsin