İçişleri Bakanlığı, önceki ve geçen cumartesi-pazar günleri sokağa çıkma yasağı uygulamıştı. Onlar bir yana insanlar haftalardır sokağa çıkamıyor, işyerleri kapalı. Bunlar İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi doğrultusunda uygulanıyor. Sokağa çıkma yasağının ilk uygulanacağı gece yaşananlardan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa ettiğini açıklamıştı.

Bu bakanlığın görevleri arasında ülkemize giriş yapan göçmenlerin girdikten sonra nerede kalıp ne yaptıkları, turist vizesi ile giriş yapanların çalışıp çalışmadıkları veya gösterilen adreste bulunup bulunmadıkları, ülkeye girenlerin bulaşıcı hastalık taşıyıp taşımadıkları, taşıyorsa ilk uçakla geri gönderilmesi de var..

SORUMLUSU KİM?

Sınır boylarında, havaalanlarında, limanlarda gerekli önlemler alınmadığı için virüs ülkemize girdi. Bunun için bir Bilim Kurulu kararına, Cumhurbaşkanı talimatına ve kararına ihtiyaç yok. Çünkü, İçişleri Bakanı giriş çıkış noktalarının tamamında doğrudan görevli. Uygun bulmadığı uçağı indirmez veya kaldırmaz. Bu konuda Bakan Süleyman Soylu acaba hakkıyla görevini yaptı mı? Emekli Vali, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Nuri Okutan “Bakan, buralarda görevini yapmamıştır. Hastalığın dünyaya yayıldığı günlerde, doğrudan görevli olduğu bu işleri bıraktı. İstifayı da sorumluluk anlayışı ile değil şahsi hesaplarla yaptı” diyor.

Anayasamız, İl İdaresi Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu kimin ne yapacağını belirlemiş. Salgının tedavi ve halk sağlığı gibi tehdit unsuru olmaktan çıkarılması ile ilgili mücadele yolu Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda yer alıyor. Kanunun 2. maddesinde de Sağlık Bakanı’nın bu kanunu yürüteceği yazılı. Sağlık Bakanlığı, Valiler dahil idari kurumları doğrudan harekete geçirir. Valiler ilde devletin ve ayrı ayrı her bakanın temsilcileri olduğu için her ilde (yargı ve silahlı kuvvetler hariç) her kanunun uygulamasının gözetiminden de sorumlu. Sağlık Bakanı, kurullarında tavsiye ile kararlar alıp diğer birimlerden uygulamasını ister.

İŞYERLERİNİ KAPATAMAZ

Bu istekler Anayasa’ya, kanunlara aykırı, ilgili kurumun yetkisi ve görev alanı içinde olmalı. Örneğin İçişleri Bakanlığı’ndan ticaret hayatı, tapu ve kadastro ve sokağa çıkma yasağı ile ilgili bir tedbir isteyemez. İsterse de bu istek yapılamaz. Ayrıca astlık- üstlük ilişkisini de dikkate aldığımızda bu çok da uygun düşmez. Bakanın seçim bölgesi Trabzon’da da geçmişte valilik görevinde bulunan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Nuri Okutan şunları söylüyor:

“Sağlık Bakanı, İçişleri Bakanlığı’ndan bağlı olduğu birimlerinde salgına yönelik tedbirleri ister. Bakanlık da, Emniyet, Jandarma, Nüfus, İl İdaresi genel müdürlükleri de alınacak tedbirleri uygular . Diğer bakanlıklar da taşra birimlerine yazar. Yani İçişleri Bakanlığı ticaret hayatını düzenleyecek, işyerlerinin çalışmasını ilgilendiren, hele hele sokağa çıkma yasağı gibi Anayasa’ca koruma altına alınan temel haklarla ilgili bir tasarrufta bulunamaz. Genelgeleri yok hükmündedir. İçişleri Bakanı kendi görevini bırakıp, görevi ve yetkisi olmayan işlerle uğraşıyor.

NEREDE KANUN?

Anayasamıza göre, temel hak ve hürriyetler ancak çıkarılacak kanunla sınırlanabilir. Bunun istisnaları var. İllerde valiler geçici olarak, mahkemeler belli hallerde, askeri alanlarda Genelkurmay ve belli alanlarda Cumhurbaşkanı sınırlandırabilir. Bu halde de derhal kanun çıkarılması gerekir. Yani sokağa çıkışın yasaklanabilmesi için en azından Cumhurbaşkanı kararı gerekir. İçişleri Bakanlığı, hiçbir şekilde yetkili olmadığı gibi Cumhurbaşkanı da genelge ile değil Cumhurbaşkanlığı kararıyla yasağı koyar. Valiler acil hallerde kısa süreliğine koyar ancak hemen Cumhurbaşkanlığı’na yazarak Anayasa’ya uygun hale gelmesini ister.”

BAŞKA BİR VALİ

Yine AKP döneminde değişik illerde valilik yapan, DEVA Partisi’nin kurucuları arasında yer alan Hasan Canpolat da “Evde Kal”ın yasal dayanağı bulunmadığını belirtiyor. “Bulunduğunuz il dışına çıkamıyorsunuz. Evet, salgın olduğuna göre evde kalalım, başka illere de gitmeyelim ama bunların bir yasal dayanağının olması gerekiyor. Anayasa, seyahat hürriyetinin kısıtlanabilmesini savaş ve OHAL uygulamasıyla sınırlıyor. Bunun dışında seyahat özgürlüğünün kısıtlanabilmesi için kanun olması gerekiyor. İçişleri Bakanı, salgın gerekçesiyle il valilerine ‘Sokağa çıkma yasağı getirin’ diye talimat veremez. İçişleri Bakanı’nın da, valilerin de böyle bir yetkisi yok. Yapılması gereken tüm bunları kanunla düzenlemek” diyor.

Devlet, gücünü yasalardan alır. Kriz de devlet ciddiyetinde yönetilir. Ama ülkemizde “Ben yaptım oldu” anlayışı sürüp gidiyor. İşte, sorun da bu...