Vakfetme geleneğinden gelen Türkiye’de kolunu uzatsan “sözde” hayırsevere rastlıyorsun ama düne kadar “en birinci” seçilen oldu mu? Bilmiyorum.
Geçtiğimiz hafta şeytanın bacağını kırdık; BM’nin gündemine sürdürülebilirlik yaklaşımıyla, “gönlü bol bir şirketimiz” girdi.
★★★
BM’nin “2030 Gündemi İçin Gönüllülüğün Yeniden Canlandırılması” online toplantısında “Sabancı Gönüllüleri”, “En İyi Örnek” seçildi.
Fransa, İtalya, Avusturya, Rusya, Ukrayna, Slovakya, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerden kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının katıldığı toplantıya davet edilen tek şirket de Sabancı’ydı…
Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper’in online toplantıda yaptığı sunumu 10 bin kişi dinledi.
★★★
Alper, toplantı sonunda açıklanan ve pandemi ile birlikte öne çekilen 17 maddelik “Küresel Sürdürülebirlik İlkeleri” ile bağlantılı gönülülük deglarasyonunu bizimle de paylaştı.
Deglarasyon özetle; “Gönüllük hareketini büyütün, güçlendirin, ölçümleyin; informel gönüllüleri de bedava iş gücü olarak kullanmayın” önerileri getiriyor.
Cenk Alper5 ŞİRKET İÇİNDE
Alper bir hatırlatma yapıyor:
“Uluslararası bir banka tarafından yayımlanan raporda, Sabancı Holding “Çevresel-Sosyal-Yönetimsel” (ESG) açıdan hisse senedi yatırımcılarının EEMEA (Avrupa, Afrika, Orta Doğu ülkeleri) bölgesinde tercih ettiği 5 şirketin içinde yer alıyor.”
★★★
BM Kalkınma Programı (UNDP) şemsiyesi altında yürütülen Sürdürülebilirlik Programı gibi Gönüllük Programı da; şirketlerin hisse değerlerini artıran hareketler.
Sermaye yalnızca “satış gelirleri” üzerinden kârlılığa odaklanmıyor; “yatırım yapılabilirlik” cazibesini arttırmayı da hedefliyor.
Küresel ekonomik krizde; finansmana erişim ve nakit en kıymetli değer haline geliyor.
★★★
Alper, Dünya Ekonomik Forumu’nun (Davos) 2020 Ocak ayında ilan ettiği 50’nci yıl manifestosunda yer alan “paydaş kapitalizm” modelini uygulamaya çalıştıklarını söylüyor.
İçinden geçtiğimiz Covid-19 süreci, insanlığın dünya üzerindeki yaşamının ne kadar kırılgan olduğunu sert şekilde ortaya koydu.
Küresel şirketlerin tam olarak derslerini aldıklarını söylemek için erken.
★★★
Zira en son Energy Policy Tracker tarafından yapılan araştırmaya göre; G20 ülkeleri, salgının başlamasından bu yana açıkladığı paketlerle fosil yakıtlara 151 milyar, temiz enerji teknolojilerine ise 89 milyar dolar finansman taahhüdünde bulundu.
Alper, topluluk şirketlerinden Kordsa’nın karbon nötr yatırımı ve Türkiye’den iklim lideri olarak seçilen tek firma Brisa olduğu örneklerini veriyor.
★★★
“Paydaş kapitalizmi”nin ön plana çıktığı bir dönemden geçtiğimizi söyleyen Alper, “Sadece hissedarlarımız için değil; çalışanlarımız, müşterilerimiz, toplum, ilişkide olduğumuz kurum ve kuruluşlar için değer yaratma hedefini; tüm stratejimizin temeline koyduk” diyor.
★★★
Enerji yatırımları portföyünün yüzde 50’sini; rüzgar, güneş gibi “yenilenebilir enerji” alanında yoğunlaştırmayı hedefleyen topluluk, dijital alanda yetkinlik geliştirmeyi de anaakımlaştırıyor.
“Eskiden şirketler kâr için işten adam çıkartırlardı. Şimdi işten adam çıkartmak değil, çalışanların yeniden eğitilmesi çok önemli” diyen Alper, hiçbir çalışanını geride bırakmayarak, topluluk şirketlerinin tümünde dijital beceri geliştirme eğitimleri verdiklerini vurguluyor.
YENİ ROTA SAĞLIK
“Sabancı Gönüllüleri” hareketi ilk 3 yılında, erken yaşta evlilikle mücadele de dahil olmak üzere cinsiyet eşitsizliğine ağırlık vermişti.
İçinde bulunduğumuz yılı da kapsayan ikinci 3 yıllık dönemde gençlere yönelik projeleri başlattılar.
Ne var ki Covid-19 salgını ile birlikte rota, sağlık alanına kaymış.
Sabancı Üniversitesi, hükümetin Covid-19 aşı programına katılmış.
★★★
2015 yılından beri hayata geçirilen 71 projeden, 2 bin üzerinde kadın ve genç yararlanmış.
Projeler, 16 şirketiyle tüm topluluğu kapsıyor ve 2 bin gönüllü ile 13 şehre yayılıyor.
Topluluğun, 2017’de Londra’da “The Peer Award - Topluma Katkı Büyük Ödülü” aldığında açıkladığı rakamları karşılaştırdığımızda, “gönüllülük hareketinin” ivmelenmesini görebiliriz.
Bundan 3 yıl önce, 11 topluluk şirketinde aktif gönüllü çalışan sayısı 350’ydi ve farklı alanlarda 45 proje yürütülüyordu.
Bu ülkenin Çalışma Bakanı var mı?
Sakarya’da havai fişek fabrikasının patlaması ile yaşanan işçi ve doğa cinayetleri sonrasında, “Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla”, taziye ziyaretlerine giden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’u bir daha oralarda göremedik.
Sanki “işçi sağlığı ve iş güvenliği” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konusuymuş gibi, ikinci patlamada da Soylu sahadaydı.
Daha vahimi Lütfi Elvan’ın başkanı olduğu Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşandı.
Zehra Zümrüt SelçukKomisyondan geçen ve işçileri bir kuru ekmeğe talim ettiren “Mini İstihdam Paketi” Zehra Bakanımın masasına uğramamış bile olabilir.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptığı yazılı açıklamada, teklif hazırlanırken sendikaların görüşünün alınmadığına dikkat çekiyor: “Üçlü Danışma Kurulu toplanmadı. Teklif muhtemelen işverenlerin görüşleri alınarak hazırlandı.”
