Atatürk, ölümünden 8 ay önce, “Beni, Türk hekimlerine emanet edin” diyerek, Cumhuriyetin verdiği nitelikli tıp eğitimine güvenini ortaya koydu. Türk toplumunda bu güven, bir asırdır hiç sarsılmadı. AKP iktidarına kadar ülkede 77 üniversitede vardı. “Her ilde bir üniversite” sloganıyla yola çıkan iktidar, ‘tabela üniversite’ tartışmasına kulaklarını tıkayıp, sayıyı 207’ye çıkardı. Tabela üniversitelere şimdi de, tabela tıp fakülteleri eklendi. İktidar olduklarında 25 olan tıp fakültesi sayısı, yüzde 488 artışla 122’ye çıktı.

AMERİKA’YI SOLLADIK

Öğrenci kontenjanları da, katlanarak arttırıldı. 2019’da, 15 bin 398 öğrenci alınan tıp fakültelerine 2020’de 17 bin 118 aday daha alındı. Tıp öğrencisi sayısı 100 binleri geçti. Türkiye’de, 165 bin 363 doktor var. Eğitimdeki nitelik tartışmalarının dışında, bu hızla tıp diploması dağıtılması çok yakında doktorları da işsiz bırakacak. Dünyada En İyi Tıp Eğitimi 2020 sıralamasında ilk 10 üniversite içinde Harvard Tıp dahil, 6 tıp fakültesiyle yer alan Amerika’da son 20 yılda yüzde 10 artış olmuş ve halen 147 tıp fakültesi var. Türkiye, tıp fakültelerinde yüzde 488 artışla, Amerika’yı da solladı.

AKREDİTASYON YOK

Sayı artsa da, nitelik artmadığı için dünyada çok saygın bir yeri olan Türk doktorların mesleki yetkinliğine güveni de, 5-10 yılı bulmadan çok ciddi zedeleyecek. Dünya Tıp Eğitimi Federasyonu, Türkiye’deki tıp eğitiminin niteliğiyle ilgili muhatap aldığı Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu ve Tıp Eğitimi Programları Değerlendirme Akreditasyon Derneği verilerine göre; Türkiye’deki 3 tıp fakültesinden sadece 1’i verdiği tıp eğitimine, yeterlilik akreditasyonunu alabildi. “Ben açtım, oldu” mantığı bilimin karşısında, “Açsan da, olmadı” diyerek, çöktü.

GÜNDE 8 TIP AÇILDI

Tıp eğitiminin uçurumdan sürüklenmesini doğru analiz için, 6 ay geriye 16 Haziran 2020 gününe geri dönelim. Üniversite sınavının 11 gün öncesiydi. YÖK önerdi, Cumhurbaşkanı onayladı. Bir günde 8 yeni tıp fakültesi açıldı. ÖSYM, hızla tercih kılavuzuna ekledi. Yerleştirme sonuçları 26 Ağustos’ta açıklandı. Bu 8 tıp fakültesi de öğrenci aldı. İçlerinden biri olan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne taban 504 ve tavan 516 puan aralığında 41 öğrenci yerleştirildi. 5 yıl önce kurulan üniversitenin rektörüne, “Tıp fakültesi nerede?” diye sorsanız, göstereceği bir fakülte binası bile yok.

SEFERİ TIBBİYELİLER

YÖK aslında 2020 YKS kılavuzundaki 196. maddeyle ilan etmişti. Tek bir hocası, binası hatta tabelası bile olmayan bu tıp fakültesini kazananlar ilk 3 yıl İstanbul Tıp’da okuyacaktı. Tıp alanıyla hiç ilgisi olmayan ama alanında başarılı bir iktisatçı Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir, tıp dekanlığını vekaleten yapıyor. Geçen ağustosta iki tıp fakültesi anlaştı. İlaç için bile bir tek hocası olmayan 41 öğrenci, Türkiye’nin tıp eğitiminde en iyi ilk 3 üniversitesinden biri olan İstanbul Tıp’ta 3 yıl okuyacak. ‘Seferi Tıbbiyeliler’ sonra Bandırma’ya dönüp,
3 yıl da orada okuyacak.

GÜVENİ SARSMAYIN

İstanbul Tıp ve Onyedi Eylül Tıp’ı karşılaştırdığımızda; son sınavda 287 öğrenci alan İstanbul Tıp’a ilk sıradan 541 puanla kazanan aday, sıralamada ilk 850’nci. Son giren 530 puan ve sırası da 2 bin 817. Onyedi Eylül’e ilk girenin puanı 516, sırası 7 binler ve son girenin puanı 504, sırası 12 bin 760. İki fakülteye ilk ve son giren öğrenci arasında 11 bin kişi başarı farkı var. İnanmakta zorlanılsa da, az önce okuduklarınızı üniversite de, doğruladı. YÖK, 55 kadro onayı vermiş. 31 Aralık’a kadar, 21 hoca alacaklarmış. Sağlık Bakanlığı da, bir ara protokolü imzalarsa Bandırma Devlet Hastanesi, tıp fakültesine uygulama sahası olacak. Kovid-19’da can veren 89 hekimin ruhu için tıp eğitimini katlederek, Türk Milleti’nin doktorlarına olan güvenini sarsmayın...