Elazığ ve Malatya’da 41 canımızı kaybettiğimiz depremin ardından yurdun dört bir yanından bölgeye giden arama kurtarma ekiplerinin insanüstü çabaları sayesinde, 45 yurttaşımız, enkaz altından salimen çıkarıldı.

Bilgi, eğitim, beceri, sabır ve özveriye dayalı bu müthiş başarı, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada takdir topladı.

Emeği geçenlerin hepsi, kahramanlık madalyasını hak etti.

★★★

Arama kurtarma ekiplerinin başarısı, şu acı gerçeği görmemizi de sağladı:

Eğer geçmişte ve bugün bizi yönetenler Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu bilinciyle tüm fay hattı coğrafyalarında yönetmeliklere uygun yapılaşmaları sağlamış ya da hasarlı binaların sağlamlaştırılmasına yönelmiş olsalardı, hiç kuşkusuz Elazığ ve Malatya’da çöken konutlar ayakta kalacak ve arama kurtarma ekiplerine böylesine büyük ihtiyaç doğmayacaktı.

★★★

Yıkıcı, büyük depremin beklendiği İstanbul’dan bir örnek vereyim:

Lisede okuduğumuz, İstanbul’un henüz rant peşinde koşan arazi ve yapı yağmacılarının istilasına uğramadığı yıllarda, Avcılar-Ambarlı bölgesinde yapılaşma yok denecek kadar azdı. Yazları, tavşanların kaçıştığı tarlalar arasından geçerek deniz kıyısına iner, kamp çadırlarımızı kurduktan sonra içme suyumuzu, şarıl şarıl akan pınarlardan sağlardık. O suların kirli olabileceği hiç aklımıza gelmezdi. Çünkü doğa göz alabildiğine bakirdi!..

★★★

Önce E-5’in çevresi yüksek yapılarla doldu, sonra ve inanılmaz bir hızla her yer...

Üstelik devasa apartmanlar inşa edilirken ne zemin etüdüne gerek görülüyor, ne de deprem yönetmeliğine uymak gerekiyordu! Binanın nasıl dikileceğine, bir koy beş al mantığıyla çalışan müteahhitler karar veriyorlardı!..

★★★

Hürriyet gazetesinin, efsane Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç’in kaptanlığında “Amiral Gemisi” deyimini hak ettiği 80’li yılların ortasında, Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ve değerli meslektaşım Namık Koçak’la birlikte bölgeye yeniden gittik.

Amacımız Ambarlı ve Avcılar’dan başlayarak, Büyükçekmece’ye kadar uzanan coğrafyadaki zemin hakkında toplumu bilgilendirip yetkilileri uyarmaktı.

Ercan Hoca, ayrıntılı açıklamalarda bulunarak heyelana müsait ya da çürük olan zeminleri tek tek gösterdi ve böyle alanlarda uygulanması gereken inşaat tekniğini de anlattı.

Önerilerinin dakika kaybetmeden hayata geçirilmesi gerekiyordu.

★★★

Ama heyhat...

Yağma bütün hızıyla devam etti. Öyle ki, 90’lı yılların ortalarında, o topraklarda dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’a göre boyutu 20 milyar doları bulan “Asrın yağması” yaşandı.

Sadece Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün gerçeği görmüş ve ilçesinde çok katlı yapılaşmalara geçit vermemişti. Hatta kendisinden izin alamayanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 30-40 katlı imar onayı kopardıklarında, dönemin bakanına “Eğer bu izni verirseniz, o binada hayatını kaybedenlerin yakınları bizim mezar taşlarımıza tükürürler” diyerek kararı iptal ettirmişti.

Ekrem İmamoğlu da Beylikdüzü Belediye Başkanı olduktan sonra, yönetmelik dışı yapılaşmalara göz yummamıştı.

★★★

Bu gece, yükselen haber kanalı TELE-1 TV’deki Demokrasi Arenası’nı Avcılar’daki Barış Manço Kültür Merkezi’nde yapacağız. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve Soruşturmacı Gazeteci Murat Ağırel ile o kritik coğrafyada neler yapılması, ne gibi önlemlerin alınması gerektiğini konuşacağız. (Çok önemli bir isim de sürpriz konuğumuz olabilir.)

Önlemler alınsın ki, bundan sonraki depremlerde sadece arama kurtarma ekiplerinin değil, Ekrem İmamoğlu’nun il genelinde, Turan Hançerli’nin de Avcılar’da yapmaya çalıştığı kentsel dönüşümün başarısı konuşulsun!..