Önceki gün elektronik posta kutum iki kez doldu.

Çünkü milyonlarca adayın yarışacağı YKS sınavının 25-26 Temmuz tarihlerinden öne alınıp, haziran ayına çekileceği ve bu amaçla Ankara’da hazırlıklar yapıldığına yönelik haberlerin çıkması, öğrenciler ve velilerin tepkisine neden oldu.

Gelen iletilerin yüzde 90’ı bu tepkiyi yansıtıyordu.

Her zaman söylüyoruz, salgınla mücadelede iyimserlik çok risklidir, önlemlerin gevşemesine yol açar. Ama umut gereklidir. Güç verir ve mücadele azmini körükler...

★★★

Hemen bir örnek vereyim:

1918 yılında, en az 50 milyon insanın ölümüne sebep olan İspanyol Gribi salgını sırasında, ABD’nin St. Louis Kent Konseyi, şehir merkezinde sıkı bir karantina uyguladı.

İlk vaka tespit edildikten iki gün sonra okullar, oyun alanları, kütüphaneler, mahkemeler ve kiliseler kapatıldı, iş vardiyaları sınırlandırıldı. Tramvay seferleri azaltılarak, 20’den fazla kişinin katıldığı toplantılar yasaklandı.

Katı önlemler, kısa sürede sonuç verdi ve vaka sayısını, olabilecek en düşük düzeye indirdi...

Ancak Kent Konseyi, eylül ve ekim aylarındaki başarılı sonuçlara bakarak kasımda “salgın geçti” duyurusuyla karantinayı sonlandırdı.

İşte asıl felaket bundan sonra yaşandı.

Hastalığa yakalananların sayısı, kısa sürede korkunç boyuta ulaştı.

Üç ayın sonunda St. Louis, binlerce insanın hayatını kaybettiği bir toplu mezara dönüşmüştü...

★★★

Değerli okurumuz Tarık Karslı’nın, Kanada’nın Toronto Kenti Çocuk Hastanesi’nde çalışan oğlu, koronavirüsün çocuklar ve gençlerin akciğerlerinde tutunamadığını, buna karşılık kanlarına karışarak, kalbe giden damarlarda genişleme yaptığının tespit edildiğini bildirmiş. İki hasta çocuğun halen bu nedenle tedavi gördüklerini de belirtmiş.

★★★

Kurnaz, saldırgan ve ölümcül bir virüsle savaşıyoruz.

Siyasi nedenlerle iyimserlik pompalayıp, milyonlarca gencin yanı sıra, ailelerinin ve eğitimcilerin de sağlığıyla oynama anlamına gelecek sınav tarihi değişikliğini düşünenlerin,  “St. Louis Faciası” gibi acı örneklerden ibret dersleri almaları gerekiyor...