Küresel ısınma ve iklim krizi gibi noktalarda büyük şirketlerin yanında duran Donald Trump'tan sonra göreve gelen Joe Biden hızlı başladı. Görevinin ilk gününde Paris İklim Anlaşması'na yeniden dahil olan Biden yönetimi şimdi de petrol ve doğalgaz şirketlerinin hoşuna gitmeyecek bir adım atıyor. Yeni başkanlık emrine göre yeni bir kontrat yapılarak federal topraklar üzerinde petrol ve doğalgaz aranamayacak. Önceki kontratlar ise 'incelemeye' alınacak. ABD'de fosil yakıtların yüzde 9'u merkezi hükümete ait arazilerden tedarik ediliyor. Peki bu karar ne anlama geliyor ve ABD’yi iklim değişikliği anlamında nasıl bir gelecek bekliyor?

‘KALKINMA İÇİN CİDDİ BİR TEHDİT’

Petrol üreticileri karara haliyle tepkili. Enerji lobisinin senatoyu devreye sokarak kanuna direnmesi bekleniyor. ABD petrol şirketlerini temsil eden Amerikan Arama ve Üretim Konseyi Başkanı Anne Bradbury, “Bu adım Amerikan petrol ve gaz üreticilerinin faaliyetlerini yürütme kabiliyetini kısıtlıyor” diyen Bradbury, “Sektör paydaşlarına danışmanın kapsamı ve eksikliği endişe vericidir” diyor.

ABD Başkanı Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'le birlikte. Biden, iklim değişikliğini mücadele edeceği dört krizden biri olarak adlandırıyor.


PETROL ENDÜSTRİSİ NEYE UĞRADIĞINI ŞAŞIRDI

Biden yönetiminin işe başlaması ile birlikte petrol şirketlerinin hisselerinde son bir haftada düşüşler gerçekleşti. Bir iklim hareketi olan 350.org’da Yardımcı Direktör olarak görev yapan Natalie Mebane, Biden’ın bu kararıyla ilgili şunları söylüyor: "Yeni petrol ve gaz kiralamalarının geçici olarak durdurulması kritik önem taşıyor. Topluluklarımızı, topraklarımızı, sularımızı korumak ve kirliliği durdurmak için önemli bir adım.”

İŞTEN ÇIKARMALAR GÜNDEMDE

Sektör liderleri ise Biden’ın bu adımının “haksız bir şekilde cezalandırıcı ve riskli” olduğu görüşünde. Keystone XL adlı petrol boru hattı şirketi, Biden’ın bu adımından sonra yaklaşık bin işçiyi işten çıkardı. Sektör yetkilileri, petrol şirketlerinin sondaj yapmaya devam edememesi durumunda on birlerce işçinin işinden olabileceğini belirtiyor.

Western Energy Alliance şirketinin başkanı Kathleen Sgamma ise kararı yargıya taşıyacaklarını belirtiyor. Yapılan araştırmalara göre ABD'de fosil yakıt arama çalışmaları sonucu ortaya çıkan sera gazı toplam sera gazı salınımının çeyreğini oluşturuyor.

Cumhuriyetçiler de Biden'ın bu kararının pek çok kişiyi işinden edeceği görüşünde. Biden iş kayıplarının telafi edileceğini belirtirken otomobil endüstrisinde elektrikli araçlara geçiş döneminde 1 milyonluk ek istihdam yaratılacağını söyleyerek, "İş kaybımız olmayacak aksine yeni işler yaratacağız" değerlendirmesinde bulundu. Başkanlık kararı çevreye zararı minimum olduğu düşünülen kaya gazı aramalarını içermiyor.

ABD Ulusal İklim Krizi Danışmanı Gina McCarthy, "Bu yönetimle birlikte iklim değişikliği ABD dış politikası ve ulusal güvenliğinin önceliği olacaktır" ifadelerini kullandı.

ABD’de iklim planı ile rüzgar ve güneş enerjisi geliştiricilerine verilecek destek için Kongre tarafından onaylanması beklenen 2 trilyon dolarlık bir harcama söz konusu. Bu paket, hibeler, krediler ve vergi teşviklerini içeriyor.

PETROL ŞİRKETLERİ TRUMP DÖNEMİNİ İYİ KULLANDI

ABD’de bazı petrol şirketlerinin izinleri stoklamak için Trump yönetiminin son aylarını kullandığı biliniyor. Bugün geldiğimiz noktada ise ABD’de iklim değişikliği konusunda Trump döneminin tam tersi bir durum hâkim. Bir analiz firması olan ClearView Energy Partners LLC'ye göre, Biden yönetimi açık denizde petrol ve gaza erişimi de sınırlayabilir. Ayrıca federal topraklardaki sondaj kararı nihai olarak verilebilir. Hem karada hem denizde bu kararların mahkemeler tarafından verilebileceği belirtiliyor.

Biden’ın ise mücadele planı şimdiden belli. ABD’nin yeni başkanı, ülkeyi yöneteceği süreçte salgın, ekonomi ve ırk eşitsizliği ile birlikte iklim değişikliğini de mücadele etmeyi umduğu dört krizden biri olarak nitelendiriyor. Gelecek aylarda ve yıllarda ABD’den iklim değişikliği ile mücadele konusunda yeni adımlar gelmesi de yüksek bir olasılık.

Kaynak: The Wall Street Journal, NPR