Yıldız, kamu ve özel bankaların kredi ve tahsislerinde adaletli davranmadıklarını belirtti ve genç iş adamlarının görüşlerini ve sıkıntılarını şöyle anlattı:
DOĞRU ELLERE GİTMEDİ
“Özellikle pandemi sürecinin başından bugüne kadar özel ve kamu bankalarının kredi, tahsis dağıtımlarının doğru el ve kanallara gitmediğinin bire bir şahidiyim. Hep güçlü, ihtiyacı olmayan firmalara gidiyor. Bankalar da, kredileri kaybetmemek, geri dönüşlerini sağlamak adına, 10 kişi yerine, ihtiyacı olmayan bir kişiye, sektöre gitti. Örneğin, 100 bin lira 10 kişiye verilse daha uygun olacakken, ihtiyacı olmayan bir kişiye veriliyor.”
YATA-KATA GİTMESİN
Verilen krediler ve tahsislerin yata-kata gitmesi yerine doğru yere akması gerektiğine dikkat çeken Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üzülerek söylüyorum, bu dönemde kamu bankaları taze meyve-sebze seçer gibi müşteri seçiyor. İstiyoruz ki verilen krediler yerinde ve amacı doğrultusunda kullanılsın. Ne yapıldı? İhtiyacı olmayan kişiye kredi verildi, döviz aldılar, faize yatırdılar ve o parayla para kazandılar, avantajlarını daha da artırdılar.”
Doğru kanallara gitseydi esnaf gemisini yüzdürürdü
Pandeminin etkisinin çok büyük olduğuna dikkat çeken Serhan Yıldız, kredilerin doğru kanallara gitmemesinin krizi daha da derinleştirdiğini savundu. Yıldız, şunları söyledi: “İnsanlar hem yaşamak hem de ticari olarak hayatta kalmak için günü kurtarmaya çalışıyor. Son 100 yılın en büyük salgınını yaşıyoruz. Hem bunun zorlukları hem de ekonominin kırılganlığı var. Krediler doğru kanallara gitmiş olsaydı kapalı kalan esnafımız belki gemilerini bu süreçte yüzdürüyor olabilecekti.”