Türk siyasetinde kadın olmak kolay değil… İYİ Parti lideri Meral Akşener de bu zorluğu yaşayan isimlerden. Ona geçmişte “Şoför Nebahat” ya da “Fakir köylü kızı” diyen oldu. Bir köşe yazarı, “Elleri yer silmekten hizmetçiye benzeyen kavruk kadın” dedi. 28 Şubat döneminde “Yağlı kazığa oturturuz” tehdidine uğradı. Evi basıldı, ama yılmadı… TBMM eski Başkanı AKP’li İsmail Kahraman, CHP ile İYİ Parti’nin ittifak kurmasını Akşener üzerinden eleştirip, “Meral Kılıçdaroğlu mu?” diye hitap etti. Akşener’den, “Bir kadının soyadı evlilik ile değişir. Bu kadar alçak ve şerefsiz bir yakıştırmayı, TBMM Başkanı olmuş
ve hayatının 77 yılını geride bırakmış bir belam yapabilirdi” tepkisini aldı.

SİLAHLARI GERİ TEPTİ

Şimdi de Suat Derviş’in 1944’de yazdığı, bir hayat kadının aşkını anlattığı romanına atıfta bulunarak, “Fosforlu Cevriye” lakabı takıldı. Meclis kürsüsüne çıktı, rakiplerinin neyi ima etmek istediklerini açık açık anlattı. Başlarını önlerine eğen partililerini, “Önünüze bakmayın, utanıyorsunuz, biliyorum” diye cesaretlendirdi. Bu sözleri, siyasetteki kadın mücadelesinin önemli bir kilometre taşıydı. Akşener, “Fosforlu Cevriye” etiketiyle, MHP tarafından aleyhine açılan kampanyayı sansürsüz biçimde teşhir etti. Siyasi rakiplerinin silahları geri tepti.

[custom_content title="BU LAKAPLARI DA VAR" desc="Meral Akşener’in, İYİ Partililer ve seçmenleri tarafından dile getirilen çok sayıda olumlu lakabı da var. Genel Başkan adaylığını açıklamadan önce “Demir Leydi” diyenler oldu. Bunu “Anadolu’nun Anası” lakabı takip etti. Egeli ve Aydınlı olmamasına rağmen “Topuklu Efe” de yakıştırıldı. “Mangal Yürek” de bir başka lakabı oldu. "]

‘Memur kızıyım, zor şartlardan geldim’


Selanik’ten Kocaeli’ne göç eden bir ailenin kızı olan Akşener, 1994’de DYP’den Kocaeli Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak girdiği siyasi hayatının 27’nci yılını, İYİ Parti Genel Başkanı olarak tamamladı. Türkiye’nin ilk ve tek kadın İçişleri Bakanı oldu. Erkek egemen Türk siyasetinde, kadın olmanın zorluklarını her zaman yaşadı. Şikayet etmedi, bir kenara not etti. TBMM’de, siyasette kadın olmanın zorluklarını, kendi başından geçenleri örnek vererek şöyle anlattı:

“Bana bir zamanlar ‘Fakir köylü kızı’ denildiği için iş adamları görüşmezdi. Bir kadın yazar benim evimde melamin tabak kullandığımı, biri de giyim kuşamdan haberimin olmadığını yazdı. ‘Pencereden halı silkeleyen, koyun tüccarının karısı’ diyenler oldu. Köşe yazarları benden hoşlanmadı. Küçük bir memur kızıyım, zor şartlardan geldim. Gazetelerin mutfakları (yazı işleri) beni sever, patronları sevmezdi.”

YAĞLI KAZIK

Akşener’in siyasi hayatında yaşadığı en sıra dışı olaylardan biri de “Yağlı Kazık” tartışmasıydı. 28 Şubat döneminde Akşener’i hedef alan Korgeneral Çetin Saner, bir sohbet sırasında “Onu yağlı kazığa oturturuz” dedi. Akşener geri adım atmadı, “Bunu ölüm tehdidi diye algılamadım ama hep merak ettim. Erkek olsam, kurşunlarız denirdi. Çok çirkin bir hadiseydi’’ dedi. Çetin Saner ise 16 yıl sonra 28 Şubat davası sırasında Akşener’den özür diledi ve “Ayıp etmişim” açıklaması yaptı.