Boşanmalarda çocuğun koz olarak kullanılmasının önüne geçebilecek devrim niteliğindeki 'ortak velayet' kararı, üç yıl önce Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin kararı ile Türk Hukuk sistemine girdi. Genel olarak anlaşmalı boşanmalarda 'tekli velayet'ten, 'ortak velayet' yönünde mahkemelerde kararlar çıkmaya başladı. Ortak velayet; çocuğun eğitim, sağlık, yurtdışı çıkışı gibi konularda anne babanın ortak karar verebilmesine imkan tanıyor. Genel, eğitim ve sağlık masrafları ortak karşılanabiliyor, çocukla kişisel ilişki süresinin anne ve babanın isteğine göre düzenlenmesine imkan sağlıyor.

Boşanmaya rağmen saygı ve sevgi içinde kalan, iletişim halinde olup çocuğun en sağlıklı ve iyi koşullarda yetişmesini kendi bireysel çıkarlarının önüne koyabilen eşler açısından bu mekanizmanın işlediğini belirten hukukçular, ortak velayet alan kavgalı ve problemli eşlerin ise çocuğun üstün menfaatlerine daha büyük zararlar verebildiğini söylüyor.

ÇOCUK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR DÜZENLEME

Aile hukuku uzmanı avukat Sibel Engin: Hukukumuzda son yıllarda uygulama alanı bulan ortak velayet kavramı çocuğun üstün yararına hizmet eden bir düzenleme olmuştur. Eşler arasında her ne sebeple boşanma olursa olsun, müşterek çocuk bakımından onlar anne ve baba sıfatlarını taşımaya devam etmektedir. Çocuğun hem anne hem de babasına eşit şekilde ihtiyacı vardır. Bu nedenle ortak velayet anne baba arasındaki çatışmanın çocuğa yansımasını engelleyen çok önemli bir düzenlemedir.

Aile hukuku uzmanı avukat Sibel Engin


EBEVEYNLERİ EŞİT HALE GELİYOR DAHA AZ SORUN YAŞANIYOR

- Ortak velâyette eski eşler arasında daha az sorun yaşandığı uygulamada açıkça görülmektedir. Bunun sebebi de anne babanın her ikisinin de eşit durumda olmasıdır. Taraflardan birisi tek başına velâyet hakkına sahip olduğunda; boşanma sebepleri ile ilgili duygularını bu hakka güvenerek karşı tarafa yansıtabilmekte, velâyet hakkına sahip olmayan taraf ise bu sebeple çocukla ilgili yükümlülüklerden kaçınabilmektedir. Taraflar arasındaki bu tartışmalardan dolayı ise en çok çocuk zarar görmektedir. Ortak velâyet durumunda ise, taraflar eşit konumda olduklarından birbirlerine karşı kullanabilecekleri bir şey yoktur.

VELAYETİ KAYBETME KORKUSU

- Ayrıca, velâyetin kullanılmasında uzlaşmazlar ve çocuğun yararına aykırı hareket ederlerse velâyet hakkını kaybetme riskleri olacağından, genellikle uzlaşma yoluna gitmektedirler. Bu da tabi çocuğun yararına sonuç doğurmaktadır. Dünyada pek çok ülkede kural olarak ortak velayet uygulanmakta, tek bir ebeveynin velayete sahip olması daha istisnai hallerde kalmaktadır. Ülkemizde ise mahkemeler genellikle tarafların uzlaşması halinde ortak velayete karar vermektedir. Ancak beklentimiz, ortak velayetin ileriki yıllarda doğrudan uygulanabilir olmasıdır.

ORTAK VELAYETİN KANUNDA KARŞILIĞI YOK

Aile hukuku uzmanı avukat Özge Tokgöz: Yargıda velayet ile ilgili mahkemelerin farklı karar vermesinden kaynaklanan çelişkiler ve kanuni düzenlemenin olmaması ortak velayet konusunda sorun yaşanmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle çocuğun üstün menfaati aksini gerektirmedikçe velayeti evli iken olduğu gibi boşandıktan sonra da birlikte yürütmelerine olanak tanıyan hakimin bu noktada karar verirken dikkate alması gereken hususları gösteren açık bir yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. Ortak velayetin kanunlarımızda karşılığı yok.

Aile hukuku uzmanı avukat Özge Tokgöz


TÜRKİYE’DE İŞLEMİYOR

- Ortak velayet müessesesi Türkiye’de işlemiyor. Velayet geniş kapsamlı bir hak olduğu için velayeti paylaşmak tarafların birbirinin etki alanına karışmasına neden oluyor. Velayeti elinde bulunduran taraf çocuğun bütün hayatını şekillendirirken, ortak velayette çocuğun hangi okulda okuyacağı gibi konularda tartışmalar çıkabiliyor. Bir de bu insanlar çekişerek boşandıysa ortak velayette uzlaşabilme şansları yok. Anlaşamadıkları için boşanan çiftlerin çocuklarla ilgili kararlarda ortak bir konuda birleşmeleri yok gibi. Anlaşmalı boşanmalarda alınan kararların dışında çekişmeli boşanmalarda ortak velayet konusu oturmadı. Hakimin “Şu maddeye göre ortak velayete hükmettim” diyebileceği bir madde yok.

VELAYET ANNEDEDİR TEAMÜLÜ ÖNYARGIDIR

- Bazı erkekler ortak velayeti istemesinin sebebi nafakanın daha düşük olması. Kadınlarda nafakanın daha az olması nedeniyle istemiyor. Asıl sorun ülkemizde teamül denilen anlayış ile ‘velayet annededir’ diye bir kural var. Böyle bir kabulleniş var. Babaların çoğu velayeti istemiyor bile. Hakim zaten yüzde 80 teamülden ilerliyor. Eğer annenin uyuşturucu ve benzeri gibi bir durumu yoksa, zaten çocuğu otomatik olarak anneye veriyor. Türk hukuk sistemindeki velayet anneye aittir teamülü babaların velayet sahibi olmasındaki en büyük önyargıdır.

ÇOCUĞUN DÜZENİ BOZULUYOR

- Ortak velayet uygulamada çok sorunlu, çocuğun düzenini bozan bir durum ortaya çıkıyor. Çocuk 3 gün bir evde, 4 gün bir evde yaşamak zorunda kalıyor. Eğitim başarısı olumsuz etkileniyor. Bir de boşanıp görüşmek istemediğiniz biriyle oturup ortak karar veriyorsunuz.

BAŞARI ORANI DÜŞÜK

Aile hukuku uzmanı avukat Nezihe Hıdıroğlu: Ortak velayetin Aile Mahkemeleri'nde yaygın bir uygulama alanı bulduğunu söylemek imkansız. Çünkü Aile Mahkemesi hakiminin ortak velayete hükmedebilmesi için ebeveynlerin her ikisinin de ortak velayet düzenlemesine onay vermesi aranmaktadır. Bir tarafın muvafakati olmadan ortak velayet kararı verilememektedir. Dolayısıyla çekişmeli boşanma davalarında değil, daha çok anlaşmalı boşanmalarda uygulandığını, ancak başarı oranının düşük olduğunu söyleyebiliriz.

ÇOCUK KOZ OLARAK KULLANILIYOR

- Türk toplumunda boşanma süreci çok sancılı geçiyor. Taraflar ne yazık ki çocuğun üstün menfaatini bir kenara bırakıp, kendi hırs ve intikam duygularına yenik düşerek çocuğu bir koz olarak kullandıkları için yaşanan sorunlar daha da artarak çocuğun menfaati doğrultusunda karar alma süreci daha da çekişmeli bir hal almıştır.

Aile hukuku uzmanı avukat Nezihe Hıdıroğlu


EBEVEYNLERİN ONAYI ŞART

- Ortak velayet, sadece çocuğun eğitimi, sağlığı, sosyal hayatı gibi karar alma mekanizmasının işlemesi gereken konularda devreye girmekte, her iki ebeveynin de onayını aramaktadır. Bunun dışında şahsi münasebet konusunda bir değişiklik söz konusu değildir. Ortak velayet, küçüğün yarı zamanlı anne ve babasının yanında bulunması amacına hizmet etmez. Çocuğun okul hayatı, düzeni ve sosyal yaşamının olumsuz etkilenmemesi için hafta içi annesinin yanında kalarak hafta sonları baba yanında vakit geçirmesi yine hayatın olağan akışına uygun olan ve Yargıtay tarafından da tavsiye edilen düzenlemedir.

VELAYET NEDİR?

Velayet çocuğun korunması ve temsil edilmesi için öngörülmüş hukuksal haklardır. Çocuğun doğru ve sağlıklı gelişimi için, ihtiyaçlarının karşılanması ve hoş görülü ortamda yetiştirilmesi gerekir. Yetişkin olmayan çocukların velayeti anne babaya aittir. Yasal bir neden olmadıkça da velayet anne babadan alınmaz. Anne babanın evlilikleri sürdüğü müddetçe velayet anne babanın ikisine aittir. Anne ya da babadan biri vefat ederse velayet hayatta kalana aittir. Anne babanın boşanması durumunda ise hakimin kararı ile belirlenir. Eğer anne baba evli değillerse çocuğun velayeti anneye aittir. Anne bakamayacak durumda ise veya ölmüş ise velayet babaya ya da mahkeme tarafından belirlenen vasiye verilir. Eğer anne baba çocuğuyla ilgilenmeyip ona kötü davranışlarda bulunuyorsa, mahkeme kararı ile çocuk bir ailenin yanına ya da bir kuruma yerleştirilebilir.

ORTAK VELAYET NEDİR?

Ortak velayet; anne babanın çocuk üzerindeki velayet hakkına müştereken ve eşit olarak sahip olmasıdır. Velayetin ortak kullanılması anne ve babanın, çocuğun bakım, eğitim ve öğretimini ortak yönetecekleri anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda, çocuğun adını koymadan başlayıp, çocuğun mesleki ve dini eğitimini belirleme, çocuğu temsil etme, tedavisine karar verme ve çocuk ile bağlantılı tüm hak ve ödevler ortak velayet hakkına sahip olan anne ve babaya ait olacaktır. Ortak velayet anne babaya çocuğun şahsı ve malları üzerinde sadece haklar tanımaz, aynı zamanda onlara bir takım yükümlülükler de getirir. Bu da her durumda çocuğun üstün yararının korunması suretiyle mümkün olabilir.



KRAMER KRAMER’E KARŞI

Joanna Kramer 6 yaşında bir çocuk sahibi evli bir kadındır. Bir gün kocası Ted işten eve döndüğünde karısını bavulunu toplamış ayrılmak için onu beklerken bulur. Joanna’nın ayrılma sebebi, kendisini bulma arayışı olarak açıklanır. İşkolik ve hırslı bir reklamcı olan Ted büyük bir reklam ajansında ve büyük bir projenin üstünde çalışmakta iken Joanna’nın ayrılığı ile sarsılmıştır. Ayrıca oğulları Bill’in sorumluluğu da onun üstüne kalmıştır. Fakat Ted yavaş yavaş iyi bir ebeveyn olmayı öğrenir. Bu arada Ted oğlu için iş kariyerini de ikinci plana itmiştir. Bir süre sonra Joanna ortaya çıkarak, Bill’i geri almak ister. Bu aşamada Ted oğlunu sahiplenmiştir ve çekip gittiği için oğlunu hak etmediğini düşünmektedir. Bunun üzerine, Joanne mahkemeye başvurur. Çok tartışmalı mahkeme görüldükten sonra oğlunun velayeti anneye verilir. Ancak çocuk mutlu değildir, babasıyla kurdukların yeni hayata alışmıştır. Ted’in de onlarla birlikte olmasını istemektedir.