Bu kadar basit gol yenmez. Kendi evinizde oynuyorsunuz, ligin beraberlikler takımı olan Antalyaspor karşısında, rakip yarı sahada baskıyı  kurmuşsunuz. Tisserand, kendini Liverpool’un stoperi Van Dijk zannedince, golü yedi, Fenerbahçe... Fredy, iyi vurdu tamam, ama asist, Tisserand’a yazar, başkasına değil... Süper lig kariyerinde Fredy, ilk kez ceza sahası dışından gol attı.

Antalyaspor, haftalardır, “Futbolda geriye yaslamak nasıldır?” adlı kitabı yazıyor. Tam bir asmalı kilit oyunu... Böyle oynayan takımdan gol yiyip, bir de telaşlanırsanız, başınıza iş alırsınız. Golü atan Fredy, ilk yarının son dakikasında Mesut’a gol pası verdi, adeta... Mesut golü atsa, Fenerbahçe iyi oynamadığı ilk yarıyı berabere bitirip, ikinci yarı için büyük moral kazanacaktı.

Kapalı defansları, kanatları iyi kullanarak açabilirsiniz. Burada önemli olan, orta saha oyuncularının, kanat oyuncularına iyi toplar atması... Baskı kurmak istediğiniz rakip sahada, mutlaka dönen ilk topları kapmanız gerekiyor. Yoksa, kontra yerseniz, perişan olursunuz. Gökdeniz, Antalyaspor’u 2-0 öne geçirebilirdi.

Hedefiniz şampiyonluksa, bunu rakibe hissettirmeniz lazım. Saha içinde, taktiksel planlarınızı değiştirerek kullanmak zorundasınız. Yoksa umutlarınız, rakibin defansif bireysel hatalarına veya duran toplara kalır. Bitime 20 dakika kala, 7 şut girişimi vardı, Fenerbahçe’nin... Evinizde oynadığınız maçta, bu ortalama düşük kalıyor.

Değişikliklerle, bütün hatlarıyla yüklenmeye çalışan Fenerbahçe karşısında Antalyaspor sakin kalmak isterken, Valencia, tamamen bireysel yeteneği ile takımını umutlandırdı. Thiam’ın kafası direkten dönünce, şans kapıyı çalmadı. Pelkas’ın penaltı alma umudu VAR’da bitince, Trabzon’da fırtınalı denizi geçen Fenerbahçe, kendi evinde derede debelendi ve kazanamadı.

Ya Podolski atsaydı?