İstanbul’da, 15 Mart’ta bindiği uçak Almanya’ya havalanmadan biraz önce Instagram hesabını açtı ve hazırladığı iletiyi paylaştı.

İletide şöyle yazıyordu:

“Artık gidelim.

Yerli ve milli tımarhanede herkese ruh sağlığı dilerim.

Not:

Doktora tez danışmanlıklarımı Cübbeli ile Sakarya’daki tacizci Nurullah’a devrettim.

İlahiyat işleri artık onlara teslim.”

Uçak kalkarken...

Bu paylaşımla Türkiye, Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün memleketi terk ettiğini öğrendi.

Yıllar evvel katıldığı bir protestodan ötürü Avrupa’ya giden solculara alışkındık.

Bildiriye imza attığı için hain ilan edilen akademisyenin sessizce ayrılmasına da...

KHK ile işsiz bırakılan öğretmenin mülteci kafilesine karışmasına da...

Ancak ilk kez bir ilahiyatçı, hakim dini çevreler tarafından hakkında ölüm fetvaları verildiği için yurttan kaçıyordu. Münster’deki Wilhelm Üniversitesi’nden gelen çalışma teklifine “Evet” diyen Öztürk, birkaç ay öncesine kadar Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin en saygın öğretim üyelerindendi.

27 kitabı vardı.

TV’lerde programlar yaptı.

Sempozyumlarda sözünü sakınmadı.

İSLAM’DA TARİHSELCİLİK

Öztürk, ilahiyatta tarihselcilik denilen görüşün taraftarıydı. Pakistanlı Fazlur Rahman adlı din adamının mührünü taşıyan bu modernist görüşe göre ayetlerin anlamı ve lafzı, yani sözcüklere dönüşmüş hali birbirinden farklı nitelikte ve içerikte olabilirdi. Ayetin anlamı Allah’a, lafzı Hazreti Muhammed’e aitti. Kuşkusuz, indiği çağa ve topluma göreydi. Dolayısıyla, yaşanılan an’da başka şekilde yorumlanabilirdi.
Bu biraz da Kuran’ı savunma çabasıydı.

En çok da din bezirganlarına karşı...

Öztürk’ün on yıllardır dile getirdiği görüşleri 2018 yılından itibaren tarikatların ve cemaatlerin öfkesini çekti.

CÜBBELİ, KAFİR İLAN ETTİ

Cübbeli Ahmet lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü, Öztürk’ün Kuran’la alay ettiğini ileri sürerek şunları söyledi:

“Öztürk’ün ilahiyatta hâlâ çocuklarımızı zehirlemesine ne kadar daha göz yumacaksınız? İhraç edilsin. Vebaldesiniz. Allah size soracak.”

Kuran’daki kıyamet günü ayetlerini cinselliğe yormak değil...

İstanbul’daki yerel seçimde Binali Yıldırım için oy fetvası vermek asla değil...

Kendisinin cennetlik olduğunu iddia etmek hiç değil...

Öztürk’ün düşünceleri dinsizlikti.

“Kuran’ın kafiri” olmaktı.

İlmi ve Fikri Araştırmaları Merkezi’nden İhsan Şenocak da Öztürk’ün Kuran’a saldırdığını ileri sürdü.

Şenocak ki...

Kadınların pantolon giymesini, kaşlarını aldırılması ve bu halde üniversiteye gitmesini en büyük günahlarından sayıyor.

Cemaatine şöyle sesleniyor:

“Kızın okula pantolonla giderken yüreğin parçalanıyor mu senin?

18 yaşında kaşını aldıran kızın üniversiteye giderken yüreğin parçalanmıyorsa vallahi kıyamet günü cehennem seni parçalayacak!”

Gerçekten, insanın içi parçalanıyor.

DİYANET’TEN BİLDİRİ

Geçmişte FETÖ devlete sızıp darbe yapacak güce kavuşurken; şimdilerde Menzil’den İskenderpaşa’ya, İsmailağa’dan Nurcular’a, her bir tarikat bakanlıkları pay ederken; şeyhler CEO’ya, tekkeler holdinge dönüşürken kaşını dahi kaldırmayan Diyanet İşleri Bakanlığı, bir yalnız adam olan Öztürk için bildiri yayınladı.

Dedi ki:

“Kuran’ın lafız ve manasıyla Allah kelamı olduğu hususunda tereddüt uyandırabilecek söylemlerden uzak durmak, bütün Müslümanların sorumluluğudur.”

MÜFTÜDEN ÖLÜM FETVASI

Havran Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu, Facebook’ta, “Peygamberimiz olsaydı büyük ihtimalle bunu öldürtürdü. Ka’b Bin Eşrefi öldürttüğü gibi” diye fetva verdi.

Bir ilahiyatçı, “Önce huzura çekilip ulemaca ilzam edilip tevbe teklif edilmeli. Etmezse katli gerekir” dedi.

Twitter’da Öztürk’ün ihracı için kampanya başlatıldı.

İktidar basını manşetler attı.

‘LAİKLİK VELİNİMET’

Öztürk, emeklilik dilekçesi verdi ve Karar gazetesindeki köşesine çekildi.

Bütün yaşamını Atatürk ve laik cumhuriyet eleştirisi ile geçirmiş olan Öztürk, “Laikliğin velinimet olduğunu damdan düşerek gördüm” dedi.

“Siz yatıp kalkıp bu cumhuriyete...” şeklinde konuştu.

“Beni laikliğin dediği yere getirdi, dindarlığım Allah ile benim aramda” diye ekledi.

Artık usanmıştı.

“Din alanındaki örgütlü mafyatik yapılarla tek başıma mücadele edecek gücüm yok” diye yazdı.

Öztürk’e göre cemaatlerden onay almamış farklı bir dini görüşü savunma imkanı artık son bulmuştu.

15 Mart’ta Instagram’a mesaj bırakarak, tarikatların ve cemaatlerin yeryüzündeki cennetinden kaçtı.

Uçak inerken...

Cübbeli Ahmet, “Rabbim diğerlerinden de acilen kurtarsın!” diye dua etti.

Şenocak, bu duaya "Amin!" diyerek katılmıştır.